“Yüzleşme ahlakı, ahlakın bir başka şeye indirgenmeksizin açığa çıkabildiği en temel tecrübe biçimidir. Yüzleşme ahlakı derken Levinas’ın yaptığı gibi ‘yüz’ kelimesini merkeze aldığımızda, ‘Bu yüz, kimin hangi yüzüdür?’ sorusuyla karşılaşmaktayız. Öte yandan Gazâlî, bir filozof, kelamcı ve sufi olar..
Pierre Teilhard de Chardin ÖzelindePierre Teilhard de Chardin, teist evrim düşüncesinin çağdaş zamanlardaki en önemli temsilcisidir. 19. ve 20. yüzyıllarda kilise mensupları, kendi misyonlarını gerçekleştirme yolunda pozitif bilimin çeşitli dallarında araştırmalar yapmışlardır. 20. yüzyılda yaşamış ..
Hikmetü’l-‘Ayn GeleneğiMetafiziğin klasik felsefî bilimler içerisindeki konumu gibi nedenselliğin de bir bilim olarak metafiziğin sistematize edilmesinde kritik bir role sahip olduğu aşikârdır. Nitekim gerçekliğin varlığı ve bilgisinin nedenselliğin varlığı ve bilgisine bağlı olması, metafiziksel dü..
Bir bilim dalı olarak din eğitiminin (öğretimi) amacı teorik-pratik tüm boyutları ile din eğitimi gerçekliğini açıklamak, öngörmek ve doğrulamaktır. Din eğitimi, bu amacı gerçekleştirebilmek için bilimsel bir disiplin olarak kendine özgü araştırma alanına ve bu araştırma alanına uygun bilimsel bir m..
William James Düşüncesindeİnsan için çok önemli bir konumda bulunan benlik meselesi felsefi, kültürel ve bilimsel birikimlere rağmen günümüzde hala belirsizliğini korumaktadır. Özellikle psikolojinin ayrı bir dal olarak yeşermesiyle birlikte benlik meselesi, teorik düşüncelerin ötesine geçerek insan..
Kavram olarak ilk defa J. Huxley’in kullandığı transhümanizm; insanın biyolojik, psikolojik ve bilişsel yetenekler bakımından iyileştirilerek veya güçlendirilerek yaşlılığın geciktirilmesini ve insanı geliştirmeyi amaçlayan felsefi, bilimsel ve kültürel bir harekettir. Diğer bir ifadeyle transhümani..
Tarihsel süreçte din ve dinî olguların anlaşılması noktasında pek çok yaklaşım biçimi geliştirilmiştir. Bu yaklaşım biçimlerinden biri de dinin anlaşılmasında teosentrik anlayışın yanında kültürel süreçlerin dikkate alınmasının salık verildiği antropolojik yaklaşımdır. Günümüz ilahiyat eğitiminde ve..
Tanrı’nın mahiyeti hakkında, felsefe tarihinde ortaya çıkan en önemli çatallanmalardan birisi “töz ya da cevher (substance)” ve “kişilik ya da şahsiyet (personality)” ikilemi ya da dilemması üzerinden ortaya çıkar. Bu minvalde, var olması için kendisinden başka hiçbir şeye ihtiyaç duymayan, evrendek..
Sinemayı sanat, eğlence ve kitle iletişim aracı olarak görmek sinemanın geniş bir yelpazesini sunar. Sinemanın eğlence aracı oluşu, onun doğuş yıllarında temel bir amaçtı. Ancak sinemanın yönetmenler ve oyuncular aracılığıyla potansiyeli keşfedildiğinde eğlence aracı olmasının yanında farklı anlamla..
Son yıllarda dünya gündeminde adından sıklıkla söz edilen radikal dini gruplar, birdenbire ortaya çıkan yapılar değillerdir. Hristiyanlık, Yahudilik, İslam ve Hinduizm dinlerinde radikal gruplar mevcuttur. Temel hedefleri dinin ilk geldiği dönemdeki haline dönmesini sağlamak olan radikal gruplar, bu..
Duyusuz idrak olarak da tanımlayabileceğimiz bir zihin faaliyeti olan rüya bu çalışmanın konusunu teşkil etmektedir. Bireysel deneyimlere dayanan ve evrensel bir fenomen olan rüya, somut bir şekilde ortaya konamadığı hâlde varlığından ve tecrübe edildiğinden şüphe edilmeyecek kişiye özgü temel bir d..
Platon (M.Ö. 427-347) felsefesinin klasik yorumunun içsel tartışmaları her daim sürmekle beraber, klasik yorumun benimsediği ontolojik/metafiziksel realist yorumlama biçimi doğrultusunda ortaya çıkan yorumlar dışında “kökten farklı” bir Platon yorumu, Kant’ın (1724-1804) eleştirel felsefesinin ve bi..
Bu çalışmada, insanın umut etmeye olan ihtiyacı, umudun kökeni ve umut eden insanın dini inancındaki umut tezahürleri psikanalizin önemli isimlerinden Otto Rank’ın geliştirdiği “Doğum Travması” kuramının işlevselliğinden yararlanılarak açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmada arketipsel özellikler göste..
Sinemaya yönelik ilgimin yanı sıra her gün televizyonlarımız, bilgisayarlarımız ya da cep telefonlarımızdan izlediğimiz filmlerin, geleneksel dinler kadar artık yeni dini hareketler olarak adlandırılan yapılanmalarla karşılaşma olasılığımızı arttırması, bu çalışmanın ortaya çıkmasındaki temel motiva..
Her nedenin nedenlisini zorunlu kıldığı, evrenin adeta dev dişlileri olan bir çark gibi işlediği bu nedensel düzende, insanın eylemlerine dair hür seçimlerinden bahsedilebilir mi? Öteden beri düşünce tarihinin zorlayıcı sorularından biri olmakla birlikte halen güncelliğini koruyan bu problem, eliniz..
Osmanlı’dan bu yana sosyolojide euro-centric bakış açısının hala egemen olduğu görülmektedir. Biz bu zihni arka plandan hareket ederek müslümanların sosyoloji bağlamında kendi sorunlarının farkına varması, bunları tartışması, kavramlarını üretmesini sonuçlayacak çalışmalara uzun süredir ağırlık verm..
Toplumların birbirleriyle çatışmaları tarihte çok büyük etkiler oluşturmuştur. Tarafların sosyal hayatları bu çatışmalar ile şekillenmiş ve sosyal yapılar bu çatışmalarla büyük ölçüde değişmiştir. Din, ekonomi, coğrafi keşif, sosyal düzensizlik, rekabet ve güç elde etme gibi birçok faktör çatışmalar..
Osmanlı Devleti’nde modernleşme hareketlerinin yansımaları, eğitim başta olmak üzere pek çok alanda kendini göstermiştir. Modernleşme hareketlerinde genel olarak savaşlarda alınan mağlubiyetler hareket noktasını oluşturmuş, istikamet ise Osmanlı entelektüellerinin fikirleri doğrultusunda çizilmiştir..
Doç. Dr. Emir Kaya’nın elinizdeki eseri, fıkhı yeniden düşünmemizi sağlıyor. Fıkhın özüne dönmesini, yalınlaşmasını, insanlığa hüküm merkezli değil hikmet merkezli bir bakış sunmasını, değer teorisi üretmesini ve günümüz toplumuna ve pozitif hukukuna değer aktarımı yapabilmesini öneriyor. Doğrusu, K..
Aristoteles, çeşitli alanlarda ve çeşitli bakımlardan felsefi ve bilimsel düşünceye öncülük ve hizmet etmiş, ortaya koymuş olduğu görüşleri ve düşünce sisteminin özgünlüğü ile yetiştiği Antik Yunan dünyasıyla sınırlı kalmayıp, kendisinden sonraki düşünce dünyasına günümüze gelinceye kadar doğrudan e..
Jacques Ellul’ün düşünce dünyasına dahil olduğumuzda bir taraftan tekniği, her şeyi belirleyen ve insan varlığını tutsak eden bir sistem olarak ele aldığına, diğer taraftan bize varlığın özgürleşmesini sağlayacak kapalı bir özgürlük tasavvuru takdim ettiğine şahit oluruz. Bu çalışmanın temel gayesi ..
Anakronik Bir Okumanın Felsefi EleştirisiModern dönemde din ve bilim tartışmalarının en yoğun hissedildiği konunun evrim teorisi olduğunu söylersek eğer mübalağa etmiş sayılmayız. Öte yandan meseleye teizm perspektifinden bakacak olursak, evrim teorisini, ateizme teşne yapılması dolayısıyla dini ger..
Felsefi Teizm ve Teleolojik Delil Bağlamında Bir ÇözümlemeBilginin objesi olarak Tanrı’yı veya en temel inanç önermesi olan Tanrı’nın varlığını kabul etmek veya ona inanmak ile alakalı nasıl bir tavır sergilemek gerektiği düşünce tarihinin önemli meselelerinden biri olmuştur. Her şeyi bilen, her şey..
Antik dünyanın kültürel zenginliği yadsınamaz bir gerçektir. Nitekim gerek felsefede gerekse diğer entelektüel disiplinlerde üretilen ve evrensel kültürün yapı taşları olan klasik eserler, bunun en güzel kanıtıdır. Elinizdeki kitap, iki farklı kültür havzasında- Roma ve Bağdat- üretilmiş felsefi ve ..
Wittgenstein’a göre hayat son derece kozmopolittir. Hayata paralel olarak bilgimiz ve dilimiz de derece sofistike ve dinamik olmak zorundadır. Bu kaotik durumu aşmak ve basite indirgemek için girişilen metafizik/spekülatif bilgi iddiaları felsefenin yöntemi olamaz. Çünkü metafizik tıpkı matematik ve..
Bu kitabın konusu, Endülüslü filozof İbn Rüşd’ün (1126-1198) teistik deliller ve marifetullah hakkındaki görüşleridir. İbn Rüşd’ün savunduğu ve eleştirdiği teistik deliller onun felsefî sisteminin bütünlüğü gözetilerek ele alınmış olup, kitap toplamda “Giriş” ve “Sonuç” kısımları hariç dört bölümden..
1947 yılının bahar aylarında Ölü deniz veya Lut Gölü olarak bilinen bölgenin yakınlarındaki kayalıklarda, Muhammed ed-Dhib adlı bir çoban bazı mağaralar görür. Mağaralarda küpler içerisinde saklanan yazmaların ortaya çıkması, yüzyılın önemli arkeolojik keşiflerinden biri olarak değerlendirilmiştir. ..
Bu kitap rüya üzerine felsefi bir çalışmayı içermektedir.Tüm insanlar gece veya gündüz uyudukları sürece rüya görürler. İnsanın tek başına yaşadığı bu öznel deneyimin gizemli bir doğasının olduğu düşüncesi oldukça yaygındır. Rüyaların bu gizemli doğası bilim adamları, teologlar ve filozoflar tarafın..
Klasik eserleri değerli kılan etken, insanın varoluşu ve kaderi hakkında yapılan tartışmaların tarihine ışık tutmasıdır. Bugün tartıştığımız ve görece çağdaş insana özgü gördüğümüz pek çok mesele, aslında tarihte büyük düşünürler tarafından tartışılmış ve belirli biçimlerde çözüme kavuşturulmuştur.İ..
Toplumlar; farklı din, kültür, değer ve düşüncelere sahip bireylerin birlikteliğinden oluşmaktadır. Birlikte yaşama veya birlikte var olabilme; farklılıkları benimsemeyi, kabullenmeyi, farklı olan ile toplumsal yaşam içinde birlikte yaşamayı ve etkileşime girmeyi ifade etmektedir. Bir toplumun ahenk..
Dinlerin ruhani boyutunu simgeleyen mistik düşünceler geçmişten günümüze insanların hayatlarına tesir etmektedir. Sûfilik, Kabala, Zen Budizm, Hinduizm’deki Shakti geleneği gibi farklı mistik gruplar dünya üzerine taraftar toplamaktadır. Hıristiyanlık ise ortaya çıktığı dönemde Yahudiliğin hukuka ba..
“Din ve Felsefe Arasında Din Felsefesi” başlıklı bu kitap, “Din felsefesinin ülkemiz eğitim ve öğretimindeki rolü ve işlevi nedir?” sorusuna cevap arayışının bir ürünüdür. Oldukça kapsamlı olan bu soru kitapta din felsefesinin felsefe, kelam, teoloji, fıkıh, tefsir ve din eğitimi ile ilişkisi üzerin..