Elinizdeki eser, Ahmet Hasim’in dönemin gazetelerinde yayimlanan deneme tadindaki köse yazilarinin bazilarindan olusmaktadir. Türk edebiyatinda önemli yeri olan yazarin, bu seçme köse yazilari dogalligi ve sadeligi ile türleri arasinda önemli örneklerdir. Keyifle okuyacaginiz temennisiyle.(Arka Kapa..
Bu kitap, Ahmet Kasim in Malumat gazetesinde yayimlanan fikralarindan olusmustur. Edebiyatimizdaki "sehir yazilarinin ilk örnegidir. Yazarin en(önemli eseri olarak görülür. Ahmet Rasim, devrin Istanbul'unu sokagindan, pazarina, basin camiasindan, eglence mekanlarina usta bir gazeteci ve sair gözüyle..
''Ey Yavuz!Milletimin selamatini yalvaracaktim.Ayaklarina kapanmak için, sana yükselmek istedim. Yari yolda gözlerim karardi. Sendeledim ve düstüm. Allah günahimi affetsin!" Ürün Adı: ÇağlayanlarÜrün Kodu: 9786051000114Yazar: Ahmet Hikmet MüftüoğluBasım Yılı: 2008Kapak Türü: Karton KapakSayfa Say..
Türk şiirinin kuvvetli kıstaslarından olan Orhan Veli’nin Bütün Şiirleri isimli bu kitabı hazırlanırken, şairin tüm yaşamı, yaşanmışlıkları ele alındı. Şairin hayatına dair anekdotlarda; çocukluk, ilk gençlik yılları, lisans dönemi ile kariyer hayatına dayanan günlerinden ve bir duygu adamı olarak a..
Damıtık söz, yazar ve düşünürün önceden sindirilmiş bilgeliğiyle sözün özünü ve yalınlığını yakalayıp yararsız, anlamsız, tüm safrası, çer çöpü, posasını ayıklamak, en değerli yerini bir araya getirmektir. Bir dilin güç ve işlevselliği “En az emek yasası”na bağlıdır. Bu bağlamda damıtık sözler, boş ..
Meyhanenin kapisinda bir grup olusmustu. Kisik bir ses bagirdir: “Hey Bibi-la Grillade, bir vitriyol ismarla da içelim!“ Içeriye bes isçi girdi, ayakta kaldilar. Ayni ses sürdü: “Ah bu Colombe Baba denen harami yok mu! Bak hele, eskisinden istiyoruz, ama, gerçek kadehle olsun, ceviz kabuguyla degil!..
Adam, islik çalarak ve omuzlarini oynatarak kasaya yaklasti, Julien’e bakti. O anda, her zaman olmayacak seyleri düsünen Julien’in aklina düello geldi. Yüzü sarardi, fincani itti, kendine güvenen bir tavirla, rakibine büyük bir tavirla bakti. Rakibi, senli benli bir sekilde tezgâhin üstündeki kadehi..
Bu iki delinin birisi gerçekten hafizmis. Digeri ise arabaci. Bunlara çifte hafiz denmesinin sebebi arabacinin digerini her zaman taklit etmesinden doguyordu. Demir parmaklik önüne deli seyretmeye gelen akillari! Bütün Müslümanlara has bir sefkat ev bagislama aliskanligi ile delilere yiyecek, özelli..
O gün, günlerden pazardi; gezinti çizelgesine göre ilk ugranilacak yer, Fenerbahçesi oldugundan Bihruz bey dogruca oraya giderek, Marmara’ya bakan büyük agaçlarin altinda arabasini durdurdu ve Kalamis tarafindan bir landonun çikabilecegi noktaya gözlerini dikip bekleyerek düsünmeye basladi. Sarisin ..
Fabrikada, meyhanelerde o zamana dek kimsenin tanimadigi birtakim adamlar ortaya çikiyor; ona buna bir seyler soruyor, herkesi inceliyorlardi. Ana, bütün bu çalkantilarin oglunun isi oldugunu biliyordu. Çocugunun çevresinde insanlarin toplandigini görüyordu. Pavel, hiç yalniz kalmiyordu, böylesi dah..
Bir tek seyi anlamanizi, bir tek seye inanmanizi istiyorum. Dogru olan nedir? Gerçekten güzel olan nedir? Bunu görmeli, anlamalisiniz! Iste o zaman söylediginiz, düsündügünüz hersey, kendiniz için, benim için duydugunuz mutluluk istedikleri de yok olacak, toz gibi havada dagiliverecek. Mutluluk tabi..
“Maslova mahkemeye!“ diye bagirip kapiyi yeniden kapatti. Kadin, ayakta dimdik durarak kipirdamadan bekledi. Rüzgârin tarlalardan sehre getirdigi o harika koku, cezaevinin avlusunda bile duyulmaktaydi. Koridorlar ise, agir; diski, nem, çürümüslük kokan pis bir hava vardi. Bu, kimsenin bogulmadan sol..
Yeni Dünya’da Kuzey Kutbu bölgesinin karanliginda dolasip duran maceraperest insanlar sari bir maden bulmuslardi. Zengin olma ümidiyle binlerce kisi bu sari maden için Kuzey’e akin ediyordu. Bu bölge ve iklim sartlarina göre insanlarin kizaklara ihtiyaci vardi. Tabii kizaklari çekecek, agir ve yoruc..
Üzerinde kirli elbisesiyle, isçi oldugu her halinden belli olan deniz kokulu gariban genç utana sikila içeri girdi. Sapkasini basindan kaba bir hareketle çikardi, evirip çevirdi. Nereye koyacagini bilmeyen tavirlarla, önce ceketinin cebine koymaya çalisti, olmadi; sonra masanin üzerine koymaya yelte..
Zavalli! Sen deliden baska nesin? Kendi kendini aldatabiliyor musun? Bu çilginliktan, sonu gelmez kara sevdadan ne bekliyorsun? Benim ondan baska dilegim yok ki. Hayalimde yalniz o yasiyor. Etrafimda yalniz onunla ilgili olan seyleri görüyorum. Ondan istemeyerek ayrilincaya kadar bunlarla oyalaniyor..
Fiyodor Pavloviç, dört yasindaki Mitya’yi basindan attiktan kisa bir süre sonra ikinci evliligini yapti. Bu evliligi sekiz yil kadar sürdü. Ikinci karisi Sofya Ivanovna da diger esi gibi çok gençti. Fiyodor Pavlaoviç onu, bir yahudiyle birlikte kârli isler için gittigi baska bir sehirde taniyip almi..
General’i neyin bu kadar etkiledigini açiklamak güçtür; ama o birdenbire duygulanmisti. Hatirliyorum, hepsini hatirliyorum, diye bagirdi. Ben, o zaman kurmay yüzbasi idim. Siz de söyle küçücük, güzel bir kizdiniz. Nina Aleksandrovna... Ganya... Siz beni eve kabul ediyordunuz, Ivan feodoroviç.... Gen..
Montaigne, Denemeler’inde kendinden bahseder. Kendisini zamansiz bir çerçeve içinde sergilemek, bölük pörçük anlatilardan bir insanin özünü olusturmak; degismez olmayan, çevresinde meydana gelen olaylardan çok, benligine önem veren bir varliktan bahsetmektedir amaci. Dostlarina ve yakinlarina kendis..
Zerdüst otuz yasinda yurdunu ve yurdunun gölünü terkedip daglara çikti. Orada ruhunun ve yanlizliginin zevkini tatti ve on yil birakmadi bundan. Ama en sonunda gönlünce bir degisme oldu. Bir sabah, tan agarirken kalkti, günesin karsisinda durdu ve ona söyle dedi: “Ey ulu yildiz! Aydinlattiklarin olm..
Kisa bir süre sonra Marya Ivanovna da bana alisti, artik eskisi gibi benden kaçmiyordu. Birbirimize isinmistik. Onun akli basinda, duygulu bir kiz oldugunu anlamistim. Farkinda olmadan bu iyi aileye günden güne daha çok baglandim, hatta o tek gözlü garnizon tegmeni Ivan Ignatyiç’e bile. Svabrin’in d..
Birbirince sarilmiscasina bagli ve sevinç verici sevdali bu iki kalp, mevkinin latifligine baharin bereketine, seyrin eglencesine, tenhaligin lezzetine, muhabbetin etkisine ve hallerine dair her ne hissettilerse, birbirine açilarak bildirdiler. Ali Bey’in hinçlari; yeni baslamis namuslu bir sevdanin..
Bizim Felâtun Bey, varlikli oldugu için, “kibirli“ ve azametinden geçilmemesi gerekiyordu. Ama onun hâli bunun tam aksineydi. Alafrangalik hâli malum ya! Herkese alçak gönüllük göstermeye, herkesin yüzüne gülmeye insan mecburdur. Hatta bazi kere Felâtun Beyin yaninda bulunan usagi kendi beyini bir g..
1851’in sonlariydi. Kasim ayinin soguk bir aksaminda Rus sinirindan bir kilometre uzakta, saçaklarindan tezek dumanlari tüten ve Ruslarla her zaman mücadeleye hazir olan Mahket ismindeki Çeçen köyüne, Haci Murat gelmisti. Müezzinin göklere yükselen yanik ve yüksek sesi artik kesilmis, yalniz çesmeni..
O gece Çerkez o evde kaldi ve üç gün denenmek sartiyla üçünün de pazarligi bitti.Bu evde kizlar geceleri bir odaya toplanip, birbirleriyle konusurlardi; fakat çok gülmek, Çerkezce konusmak yasakti ve bir müsteriye gidip de her ne sebepten olursa olsun begenilmeyerek gelen esirlere on-on bes kirbacin..
Bunun üzerine Madam, Iki üç borçlu hastaya mektup yazdi. Sonuç alinca bu yoldaki çalismalarini arttirdi. Her mektubuna ek olarak sunu ilave etmeyi unutmuyordu: ’’Aman kocamin haberi olmasin. Ne kadar magrur oldugunu bilirsiniz. Beni mazur görün. Hizmetçiniz... ’’Bazen itiraz edenler oldu ise de Emma..
Yoksul bir köylü çocugu olan Jan Valjan,küçük yasta annesini ve babasini kaybetti. Gidecek baska yeri olmadigi için yedi çocukla dul kalan ablasinin yanina gitti. Yetim kalan çocuklara babalik, ablasina da yardim etti. Aradan geçen yillar onu içine kapali, sessiz, ama güçlü kuvvetli bir delikanli ya..
Avrupa’da savas, durup yeniden baslayarak, on üç yildir sürüp gitmekteydi. Simdi, 1805’te sözde baris olmustu ama bu huzursuz bir baristi. Avrupa krallari, Fransa’da Bourbon Hanedam’ni deviren devrime karsi hemen silaha sarildiklari halde, Napoleon’un askeri dehasi karsisinda bir sey yapamiyorlardi...
Rüzgâr güzel güzel esmeye devam ediyordu. Bu sekilde bes gün yol aldim, rüzgâr batiya döndü. Bizi takip eden bir gemi varsa bile artik rüzgârin çevrilmesi üzerine bizi takip edenin vazgeçmis olacagina inandim. Sahile yanasmaya cesaret edebildim ve bir küçük nehir agzina demir attim. Buranin nere ve ..
Hiçbir erkek bir kadini sevip kaybettikten sonra, duygularinda degisiklik olmadan onu birinin esi, bir anne olarak pek görememistir. Ne var ki Lucie’nin çocuklari Sydney’e garip bîr yakinlik gösteriyorlardi; içlerinden gelme bir acima duygusu vardi onlarda. Bu da gizli duygulara kimbilir nasil dokun..
Mefisto: (Faust’un uzun cüppesi içindedir.) Sen, akli, bilimi ve insanin en üstün gücünü böyle hor gör bakalim. Insanlarin gözlerini boyayarak ve büyücülük yaparak yalanin ruhundan yardim bekle. Simdiden avucumun içindesin. Kader ona öyle bir ruh vermis ki, kendi içine sigmaz, daima ileriyi ister, a..
Don Kisot, gün geçtikçe dalginlasmaya baslamisti. Bütün gün kitap okuyan ve hayatin gerçeklerinden uzak bir ömür süren asilzademiz, zamanla hayal ve gerçegi karistirmaya basladi. Artik zihni iyice bozulmustu. Kitap okumayi abartan Don Kisot, okuduklarinin etkisinde kalarak bir hayal dünyasi içinde y..
Gece ile birlikte dehset verici saatler basladi. Giderek kurtlarin cesaretlenmesi bir yana, Henry’nin uykusuzluktan ayakta duracak hali de kalmamisti. Bütün gücünü ortaya koyarak uyumamaga çalismasina ragmen atesin basinda, sirtinda battaniyesi ve bacaklarinin arasinda baltasi, dalip gitti. Iki köpe..