Machiavelli’nin şaheseri sayılan Il Principe ya da Latince başlığıyla De Principatibus, yazarın aktif politik faaliyetlerden uzaklaştırıldığı dönemde mecburi ikamette bulunduğu San Casciano’da kaleme alınmış ve ölümünden sonra yayımlanmıştır.Machiavelli’ye göre, olması istenenle gerçekleşen birbirin..
Toplumsal yaşam dinamiklerinde kendi yaşamını Sosyal Darwinizm’e endeksleyen Jack London doğadaki vahşi yaşamı da Darwinizm’e indirger. Beyaz Diş, yarı kurt yarı köpek bir canlının önce acımasız doğada sonra da en az doğa kadar acımasız insan toplumunda varolabilme savaşıdır. Ürün Adı: Beyaz Diş (Ci..
“Adı Nevin,Şarap içer, rüzgâr giyerdi geceleyin…”Yılmaz Odabaşı’nın “Yenik Serçe” adlı şiirinden çıkıp geliyor kitabın kahramanlarından Nevin. Kitap adını da Cemal Süreya’nın bir şiirinden alıyor. Bu romanın hem siyasi hem de başarılı bir aşk romanı olduğu söylenebilir. Sıkıyönetim koşullarında kend..
Yüzyıllar önce insanlar “neredeyse cennet benzeri bir yaşam süregelmekteydi dünya üzerinde. Tehlikeler ve zorluklar var olmasına vardı, ama kimsenin tartışmaktan ölmesi vakıa değildi. Sonra ansızın neşeli günler bıçakla kesilmiş gibi bitti ve kamp ateşi başında şarkı söyleyip dans ederek, ağız şapır..
sevgili heval, yorgun bir nehirdir insan, direncini kaybedince. kavuşmak istediği deniz, kendine bıkkınlıktır. üstü üstüne bindiği su, kendini bile taşıyamaz. çarptığı bir engel, kaya, ağaç ya da başka bir şey yahut üstünde biriktirdiği bir köpük bile yüktür. yoluna küstür, zamana küstür, içindeki c..
Hayatın derinlerine kulaç atmaktır yazmak. Yaşam diye önünüze asılan fotoğrafın tek gerçeklik olmadığını bilmenin, fotoğrafın ardındakini keşfe çıkmanın öyküsüdür. Hayatı içine çekmek, yüzeydekini değil diptekini görmek arzusu… Bundan daha “has” bir varoluş biçimi bilmiyorum; işte, bunun için şiir!Ü..
Özyönetim: Dünyanın Sokaklarında Radikal Demokrasi dünyanın dört bir yanındaki toplumsal hareketlerin özyönetim pratiklerini ele alıyor. Dünyayı değiştirmenin daha da yakıcı hale geldiği bu ateş ve kan döneminde, tabandan, yanyanalığa dayanan, yıkıcı ve kurucu bir radikal demokrasinin olmuşluğunu ve..
Ürün Adı: Gece ile Sabah Arasında (Ciltli)Ürün Kodu: 9789755842950Yazar: Halil CibranBasım Yılı: 2017Kapak Türü: CiltliSayfa Sayısı: 104Kağıt Cinsi: 2. HamurÇevirmen: Serpil Demirci..
Kafka’nın ilk ve en eğlenceli romanı olan Amerika, yüz kızartıcı bir kaçamaktan sonra ailesi tarafından Amerika’ya postalanan genç göçmen Karl Rossmann’ın hikayesini analtır. Bu büyülü fırsatlar ülkesinde kendini aklaması beklenen genç Karl, bunun yerine kendini baş döndürücü tersliklerin, tuhaf mac..
Dünyanın en ünlü aktörlerinden biri sayılan Al Pacino, henüz oynculuk kariyerinin başlarındayken ve bir sinema oyuncusu olmayı kafasına koyduğu yıllarda, Konstantin Stanislavski'nin daha çok tiyatro sanatı için yazdığı kurslara katılmış. Al Pacino, daha sonradan kitap haline getirilecek Lawrance Gro..
Günlük hayatımızı yoğun ve yaygın biçimde işgal eden imgeler ile bu imgeler bütünlüğünü oluşturan fotoğrafların başdöndürücü bir hızla gelişen bilgisayar olanaklarıyla buluşması, deyim yerindeyse denetimsiz bir "görüntü imparatorluğu"nun oluşmasına zemin hazırlamıştır. Ortaya çıkış hedefi "gerçeği r..
Felice’ye Mektuplar, farklı şehirlerde yaşayıp, yu¨zyu¨ze çok az kez buluşmalarına rağmen iki kere nişanlanıp evliliğin kıyısından dönen Kafka ve Felice Bauer’in 1912 ile 1917 yılları arasında su¨ren ilişkilerini Kafka’nın gözu¨nden anlatıyor. Felice’le ilişkisinden aldığı umut ve gu¨çle Kafka, u¨re..
Birçok fotoğrafçı, bugün büyük bir toplumsal gözetim altında bulunduğumuzu ve bunu gerçekleştiren devlet otoritesine ve tekellere kamerasıyla sürekli şekilde malzeme taşıdığının ayırdında değildir. Üstelik otoritenin toplumu gözlem altında tuttuğunu dikkate almadan fotoğrafı, başkalarını gözetlemeni..
Evrim bana diyor ki, 'Beni bırakma, geçmişin burada yatıyor.'Yol bana diyor ki, ' Gel, takip et beni, çünkü geleceğin bende.'Ben ise hem evime, hem de yola diyorum ki, ' Ne geçmişim var, ne de geleceğim. Eğer burada kalır isem, kalışımda bir gidiş; ve eğer buradan gider isem gidişimde bir kalış olac..
Fotoğraf yaşam ile gerçeklik ve geçmiş ile bugün arasında doğrudan ilinti kuran bir ifade yolu olarak, özellikle görüntülerin ve portrelerin birer fenomene dönüştüğü 19 yy. boyunca toplumsal bir değer olarak büyük kabul görmüştür. Kameranın gözümüzü iradi bir çerçeveye hapsettiğini, dolayısıyla bunu..
Fotografi bir anlamda hem 19.yy’in bir sözcüsü, hem de günümüzde popüler kültürün bir suç ortagi veya isbirlikçisi gibi görebiliriz. Nitekim görüntüler 19.yy boyunca toplumlarin gerçeklik, huzur ve refah mücadelesine eslik ederken, bir yönüyle düsünsel aydinlanmanin, sosyallesme ve demokrasi kültürü..
Sayısız saklanacak yer, sadece bir kurtuluş vardır, ama kurtuluş olasılıkları saklanacak yer kadar çoktur. Varılacak bir yer vardır, ama ona giden yol yoktur; yol dediğimiz şeyse tereddüttür.Ürün Adı: Aforizmalar (Ciltli)Ürün Kodu: 9789755842707Yazar: Franz KafkaBasım Yılı: 2016Kapak Türü: CiltliSay..
Kameralar araciligiyla hayata bir çerçeve çizmek, hayati bir kameranin gerçeklik ölçütleriyle tanimlamak demektir. Günümüzde görüntü araçlarinin yönlendirdigi fotografçilarin sayisal artisini gözönüne aldigimizda, kameranin fotografçi çogunluk üzerinde ne kadar etkili bir hükümranlik olusturdugu dah..
Ama eger asik olursaniz ve arzulara sahip olmaniz gerekirse, arzulariniz sunlar olsun:Erimek ve çaglayan bir irmak gibi olmak, nagmelerini geceye söyleyen.Asiri hassasligin acisini çekmek.Kendi askiniz tarafindan yaralanmak.Ve kanamak, isteyerek ve neseyle.Safakta kanatlanmis bir kalple uyanmak ve s..
Aksam üzeri Nil’in kiyisinda bir sirtlanla bir timsah karsilastilar, durdular ve birbirlerini selamladilar.Sirtlan konustu ve dedi ki: “Günleriniz nasil geçiyor, Efendim?”Ve timsah cevap verdi, “Kötü geçiyor. Bazen acimdan ve kederimden agliyorum ve sonra yaratiklar hep diyor ki, ‘Ama onlar sadece t..
Sanat özgür müdür? Düsünce, sanatsal yaratimda sanatçinin özgürlügüne karsit midir? Idealden arinmis bir sanat mümkün müdür? Toplumsal düsünce sanatin ruhunu mu öldürür, yoksa ona yeni bir içerik ve dinamizim mi katar? Proudhon Sanatin Prensibi'nde tüm bu sorulari gerçekçi üslubun temsilcisi Courbet..
“Kafka’nin ödipal sorunlarini, yazdigi hemen hemen tüm metinlerde görebilirsiniz ama bu mektuptaki gibi asla degil. Sahibine ulasmasi bir yana mektubu yazdiktan sonra babasina duydugu müthis korkudan mektubu bir daha eline alamadigini düsünür insan ama yine de Kafka’nin babasina karsi yasaminda yapt..
Neoliberalizmin mekâna, kente ve topyekûn cografyaya hücumu, “mekân-kimlik-ekoloji” eksenli bir siyaseti ve mücadeleyi de zorunlu kiliyor. Kentlerin kalbine dogru süren bu hücumla es zamanli olarak, kirda da benzer bir talan yasaniyor. Yoksul halk yiginlari, kentlerde kent disina sürülürken kirda bu..
Bir hareketlilik olmadiginda, bir süre durdugumda, “Korsanlara yakismaz uzun süre bir yerde durmak,” deyip hemen bir yere gidiyorum. Metin YeginMetin Yegin’in bir ayagi Türkiye’de bir ayagi Latin Amerika’da ya da dünyanin herhangi bir yerinde. Yeryüzünün lanetlileriyle birlikte yasayan bir yazar ve ..
Metin’in bu çalismasi, bizi de yüreklendiriyor; çünkü isgal fabrikasi mücadelesinin, tarihsel olarak kolektifi zafere tasimasindaki payini yansitiyor. Bu film-kitap, bu asamaya nasil varildigi gerçegini ortaya çikariyor. Isçilerin kabiliyetlerini, gücünü, kapasitelerini, fabrikadaki örgütlenme biçim..
Metin’in Brezilya Topraksiz Kir Isçileri Hareketi-MST üzerine gerçeklestirdigi bu çalisma, Türkiyeli aktivistler, militanlar ve toplumsal hareketlerin ögrencileri açisindan büyük bir önem tasiyor. Ilerici Türkiye halki ve hareketleri ile Brezilyali MST arasindaki uluslararasi dayanisma için bir teme..
MetinYeginiçin,Submarcos’dan...“Bilincimiz onura uzanan büyük bir köprü...Okyanuslari ve sinirlari asabilen, sesleri olmayanlarin konusabilmesi ve dinleyebilmesi için.”SUBMARCOSÜrün Adı: Marcos'la On GünÜrün Kodu: 9789755842325Yazar: Metin YeğinBasım Yılı: 2015Kapak Türü: Karton KapakSayfa Sayısı: 2..
Bu yüzden ‘uygar beyaz adam’ yaklasik son bes yüz yila yayilan nüfusunu ve egemenligini sadece baskiya ve siddete dayandirmadi.Her seferinde bir seyler ‘vererek,’ ‘bir gönül borcunun alacaklisi’ durumuna gelmeyi basardi. Ispanyol fetihcilerinin (konkistatörlerin) ‘yeni dünya’ya ayak basmalariyla bir..
Oysa simdilerde küresellesme denilen aslinda emperyalist saldiridan ve saldirinin yogunlasmasindan baska bir sey degil. Emperyalizmse, kapitalizmde içerilmis olan bir egilim. Dolayisiyla kapitalizmin bir asamasi degil, bizzat sisteminde dogasinda içerilmis, sistemde içkin bir egilim. Baska kavramlar..
Kapitalist üretim tarzi küçük bir azinligi zenginlestirip dünya nüfusunun giderek artan bir bölümünü yoksullastirmakla da kalmiyor, insanligin gelecegini de tehlikeye atmis durumdadir. Dolayisiyla, sermaye uygarligi sadece savas, açlik, yoksulluk, sefalet, azinlik kültürlerinin tahribi, asagilanma, ..
Giderek daha müreffeh bir toplum yarattigi iddia edilen kapitalizm, üzerinde yasanacak bir dünya birakmama yönünde hizla adim atiyor. Hava ve su kirliliginin ormanlarin ve dogal kaynaklarin tahribinde son elli yilda yasanan kadar büyük bir felakete rastlandi mi? Tabii gelisen kapitalizm bu konuda da..
Bu vesileyle su soru akla gelir: neden hiç kimsenin istemedigi, arzu etmedigi ama bedelini emekçi siniflarin ödemek zorunda kaldigi krizler ortaya çikiyor? Bu sorunun cevabi, kapitalist üretim tarzinin mantiginda, temel hareket yasalarinda, Marx’in kapitalist birikimin temel yasasi dediginde saklidi..
Kavramlarin yerli yerinde kullanilmamasi kafa karisikligina neden oluyor, dolayisiyla da realitenin anlasilmasini zorlastiriyor. Bu çogu zaman bilinçli olarak, kimi zaman da bir aliskanlik kategorisi olarak tezahür ediyor. Her halde bu dünyada aydin kavraminda oldugu kadar ‘yanlis anlama’ baska hiçb..
Kavramlarin ortaya çikisi, kullanim yogunlugu ve harekete geçirici etkisiyle, mücadelenin seyri arasinda birebir iliski var. Ne zaman kitle hareketi yükselse, kavramlar da sahneye çikiyor ve etkin birer araç haline geliyor. Mesela kolonyalizme karsi mücadelenin güçlü olmadigi dönemlerde, kolonyalizm..
Esasen, Mustafa Kemal (ve çevresi) tarafindan olusturulmus bir ideoloji yok. Olmasi da mümkün degildir. Aslinda Atatürkçülük olarak da ifade edilen, Osmanli-TC geleneginin bir devami olan “devletperesligin” yeni adidir. Devlet dogmasi yaratmanin, “yeni kosullarda” devleti kutsamanin-fetislestirmenin..