Türkiye’de İran çalışmaları, kuvvetlendirilebilecek kısa bir geçmişe sahiptir. İki ülkenin arasındaki ilişkilere karakterini veren “güvensizlik”, ülkemizin İran araştırmalarına da damgasını vurur. İran üzerine çalışmak, İslam düşmanlığından fundamentalistliğe kadar pek çok klişe ile yargılanmak anla..
Nöromimari – Beyin SohbetleriÖznesi insan olan bir disiplinde mekân, öznesinden kopuk olduğunda, insan o mekândanesneleşir. Dolayısıyla mimari tasarımın insan davranışları üzerindeki etkisini bütün yönleriyle analiz etmek için arkitektonik bilginin yanı sıra, beden denilen aracıyı biyolojik, fizyolo..
Mimar olsun ya da olmasın, her birey, kendi yaşam alanına estetik algısı ve ihtiyaçları doğrultusunda bir takım dokunuşlar yapmayı arzular. Bu bağlamda mekân tasarımlarında mekânla birey arasındaki sinerjiyi oluşturabilmek son derece önemlidir. Duvardaki tablo sizden bir parça barındırmıyorsa eserin..
“Hapishane bende birçok şeyi öldürdü, birçoğunu da meydana çıkardı. Bu benim ödülümdür ve ben ona layık oldum.”Dostoyevski Dostoyevski, hapishane edebiyatında ilk yol göstericidir. En zor hapishane koşullarında bile insanın iyi olabileceğini, bir gün dışarıyla yeniden buluşup yeni başlangıçlar yapıl..
Dinlediğim ilk hikâyelere inanmakta tereddüt etmiştim. Zira bunca insan ölüyor olsa bir gazeteci olarak haberdar olurdum.Hatta şöyle demiştim: “Gazeteciler, kamuoyu ilgilenmiyor diye yazmayabilirler ama mutlaka duyarlar.”Yanılmıştım. Ne yolculuğun zorluğundan ne de dağda ölenlerden haberim vardı. Bi..
İlk uzun metrajlı film çekildiğinden bu yana, Hollywood, güzel ve yeteneklilere bir cazibe merkezi haline gelirken kuruluşundan bu yana, ‘Tinseltown’ (Hollywood Film Endüstrisi Merkezi)’un karanlık bir tarafı da vardı.Bu “Hayaller Fabrikası”, açıldığından beri her türlü ölçüsüzlüğün -çok fazla para..
Evlilik bir “yaşam birliğine” imza atmak demektir. Yaşam birliğinin temelinde ise paylaşım vardır. Evlilik iki hayatı bir çatı altında toplayıp, o çatının altında sevinci, hüznü, mutluluğu, derdi ve umudu bölüşmektir. İşte bu, evlilik bilincidir. Sırf yalnız yaşlanmamak, kendini maddi ya da manevi g..
Hilafeti Hatırlamak, İslam’ı, mevcut şartlar altında siyasal bir öznellik olarak ifade edebilmenin imkânlarını arayan bir kitap. Halifeliğin ilgasının İslam dünyası için oldukça kritik bir eşik olduğunu söyleyen Sayyid’e göre, bu olayla birlikte, İslam dünyasında ideal yönetim biçiminin ne olacağı v..
Nöromimari Paradigması, mekânı kurgularken insan öznesinin mekânla ya da mimari yapıyla olan interaktif etkileşimini çözümlemeye çalışır. Yapısal ve kavramsal beyin ile yapısal ve kavramsal mekân arasındaki paradoksal etkileşimi çözmek için mimari mekân kavramını ele alırken aynı zamanda “İnsan nedi..
Bir sınıf düşünün; yaşları aynı ama karakterleri çok farklı öğrencilerden oluşan.Kimisi çevreci kimisi esprili… Bazısı sürekli okumak derdinde bazısı teneffüse çıkıp koşmak, eğlenmek… Kiminin işi gücü uyumak, dinlenmek kimininse evvela yemek yemek…Hâl böyle olunca çok sesli bir sınıf çıkıyor ortaya...
Okulun içinde, ofisin içinde, popüler kültürün içinde olmak… “İçinde olmak”, tanımı gereği sınırlandırılmayı gerektirir ve kişi sadece “içinde” kaldığı sürece potansiyelini, var olan bu dünyalar ile sınırlandırmak zorunda kalır. Özgürleşmek ve özgünleşmek için sınırların dışına çıkmak gerek.Okul Dış..
Sovyetler Birliği'ne yönelik bir NATO nükleer saldırısından Batı Avrupa'ya yönelik bir Varşova Paktı kara saldırısına; Kuzey ve Güney Vietnam arasında elektrikli bir çit inşa etmekten, Ay’da bir ABD üssü inşa etmeye; kulağa ihtimal dışı gelebilir ancak Soğuk Savaş sırasında bu operasyonlar ve diğerl..
Hepimiz çalkantılı bir denizin ortasında dalgalarla boğuşan şu köhne geminin içindeyiz. Gidecek yerimiz yok, kendimizi atacağımız sakin bir kıyı yok, ne oluyorsa o mutlaka bizim başımıza geliyor, gelecek. Ne düşünüyorsak bu sallantılı geminin içinde, bu tekinsiz yolculuğun birer yolcusu olduğumuzu b..
Hangimiz "nasıl gidiyor" diye sorulduğunda çok yoğun olmaktan şikâyet etmiyor?Hangimiz sabahları uyandığında hiç dinlenemediğini ve sürekli yorgun olduğunu söylemiyor?Hangimiz her üç dakikada bir bildirim gelmiş mi acaba diyerek ekranını kontrol etmiyor?Hangimiz kafa dağınıklığından, zihnini bir tür..
Sosyoloji her şeyden önce bir bilgi disiplinidir ve bütün bilim disiplinleri gibi kendi ilgi alanlarını da bir şekilde belirler. Hangi sorunlarla boğuşa¬cağını, hangi kavramlarla düşüneceğini, hangi konuya el atacağını ve bu esnada hangi tür bilginin doğru veya yanlış sayılacağının kriterlerini de b..
Tarihsel süreç içerisinde Batı’da ortaya çıkan ve oryantalizm geleneği ile zirveye ulaşan İslam düşmanlığının modern dönemdeki yansıması olan İslamofobi kavramı kısaca “Müslüman karşıtı kültürel ırkçılık” olarak tanımlanmaktadır. Batı’da, özellikle Avrupa özelinde yoğun biçimde tartışılan İslamofobi..
Ruhsal olarak sıkıntılar ve sorunlar yaşamak bir eksiklik değildir. Aksine bu sorunlar ve sıkıntılar değerlendirilebilirse, insan için birer fırsattır. O fırsat; yaşanan acı olayların, kayıpların, kaygıların ve öfkenin ortadan kaldırılması, silinmesi veya yok edilmesi için gelmez. Bilakis onlarla ya..
Merhaba benim adım KuakkaNamıdiğer dünyanın en mutlu hayvanı.Bazen güneşin doğuşunda bulurum mutluluğuBazen uğul uğul esen rüzgârın dansındaBazen bembeyaz kar tanelerinde bulurum mutluluğuBazense şıpır şıpır yağan yağmurdaKeşke ormandaki dostlarım da benim kadar şanslı olabilseOnları da mutlu etmek ..
“Yağmura doğru koşuyorduk, peşimizde rüzgârgülleri. Her adımımızda çamurdan bir deryayı içiyordu kahkahalarımız.Öylesine gülüyorduk ki dünya.Dünya çocuk oluyordu, gerisi hikâye.”Ürün Adı: Mümkün MertebeÜrün Kodu: 9786059114615Yazar: Ömer İdris AkdinBasım Yılı: 2022Kapak Türü: Karton KapakSayfa Sayıs..
Nizam-ı Âlem işi bizim işimizdi. Frenkler işimizi elimizden aldılar ve yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Farklı din ve kültürlere zerre kadar tahammülleri olmadığı halde dünyayı idare etmeleri olacak şey değildi zaten. 18’inci yüzyıl sonları itibarı ile vaz’ettikleri evrensel değerlere bağlı kalsal..
'Sinemada Anlatı ve Türler' adlı derleme kitaptaki bölümler, gerek sinemaya ilgi duyan gerekse meslekten okurlar için bir araya getirildi.Fatma Dalay Küçükkurt, film anlatısının 'çatışması' ve 'gerilim' oluşturacak biçimde nasıl yapılandırılabileceğini inceledi. Aslıhan Doğan Topçu, zaman kavramını ..
Nobel ödüllü ünlü yazar Elias Canetti, 1930-31 yıllarında yazdığı ve 1935 yılında Viyana'da yayınlama olanağı bulduğu Körleşme (Die Biendung) adlı romanında değerlerini yitiren, iletişim becerisini kaybeden, körleşmekte olan bir toplumun yaşadığı çöküşü, sürüklendiği felaketi bir bilim adamının yaşa..
Acaba postmodernizm bir temel bırakmadığı için demokrasi ortadan kalkacak mıdır? Veya Fukuyama'nın belirttiği üzere liberal demokrasi ve kapitalizm tarihin sonuna mı işaret etmektedir? Yoksa Vico'nun belirttiği üzere demokrasiden geri gidişler mi yaşanacaktır? Ya da Huntington'un dediği gibi üçüncü ..
Kendine kalbi olan bir yol seçenlerin romanı…Savaş sonrası hiçbir yere sığınamayan Sara, Besna, Keya, Sadık ve Cevher, çok büyük acılar yaşasalar da yaşanabilir bir dünya yaratabilmenin arayıcılarıdırlar. Hikâyeleri kendilerinden büyük olan, dağlara sığmayan bu insanların yeni yaşam arayışlarına bu ..
Bir gün okuduğu kitaptaki bir cümle Nil'in aklına takıldı, kafasını karıştırdı, biraz da merakını uyandırdı.Yetişkinler çocukları anlamakta zorlanır mıydı?Bu soruya cevap arayan Nil düşündü taşındı, kitapları karıştırdı. Yine de aradığı cevabı bulamayınca soru canavarının peşine düşüp arkadaşları il..
Oryantalizm, batililarin dogu hakkinda ürettikleri en masumundan en art niyetlisine kadar tüm bilgileri kapsamaktadir. Bu bilgiler akademik ortamlarda üretilen ve "tanimlayan", "siniflandiran", tanimladigi ölçüde "hükmeden" ve "yargilayan" bir sistematige tabi olabilecekleri gibi, halk arasinda günd..
Yanyanayız. Yalnız...Ve dünyanın ortasında...Aslında hepimiz birbirimize benziyoruz. Ve aslında hiçbirimiz benzemiyoruz birbirimize. Aynı dili konuşuyor ama aynı cümlelerde buluşamıyoruz.Bedenlerimiz birbirine benziyor, gölgelerimiz benzemiyor.Bizi birbirimize benzeten şeyler, bizi birbirimizden ayı..
“Bilim etkinliği, sağlıklı iletişimi gerektirir. Sağlıklı iletişim, kendimizi anlatabilmeyi, karşımızda bize kendini anlatanı anlayabilmeyi şart koşar. Bundan dolayı bilim dili elden geldiğince, belirsizliği, kaypaklığı önleyecek biçimde, matematiksel bir biçim içinde geliştirilir.Hayatımızda, çağda..
1968 yılında Almanya'da doğdu. İlkokul birinci sınıftan itibaren hikâyeler yazmaya başladı. 1980 yazında Türkiye'ye kesin dönüş yapan Albayrak, 12 Eylül günü çabucak büyüdü. Develi İmam Hatip Lisesi, Gebze İmam Hatip Lisesi, Gebze Lisesi, Ankara Çankaya Lisesi ve Cumhuriyet Ticaret Lisesi'nde okudu...
Önce Söz Vardı, 1995 yılında gerçekleştirilen ilk baskısında, hermenötik u¨zerine çoğu yabancı dilde olan literatu¨ru¨ Tu¨rk okuyucusuna derli toplu bir özetle sunmaya çalışan kolektif bir çabanın u¨ru¨nu¨ olarak ortaya çıktı.İlk yayınlanışının u¨zerinden geçen çeyrek yu¨zyıl sonra Önce Söz Vardı, ş..
Sosyal Bilimlerin felsefeyle ilişkisini ele alan ve yayınlandığı günden bu yana Sosyal Bilimlerin klasikleri arasında sayılan Sosyal Bilim Düşüncesi ve Felsefe’de Winch, kitabın genel stratejisini iki cepheli bir savaş olarak ilân eder:Birincisi, felsefenin doğası hakkında yaygın kabul gören bazı ça..
Insanlarin yine kapilardanbaktigi bir martti.65'in marti.Doguldu.Bir kere dogulunca,ebenin ellerinden asagi dogrusarkitilmak kaçinilmazdi.Kaçinilmaz olmayanöyle basasagi unutulmakti.Mecburen...O günden beri durmadanbiriktirildi hersey.Simdi o herseysunuluyor size: hiçbisey.Ürün Adı: Hiçbişey (Hiçbir..
Her olayda biz aklıkarışık ve çıldırmış yaratıklarız. Kendi benliklerimize, birbirimize, manevi ve maddi dünyaya yabancıyız. Hatta gözümüze ilişen ancak benimsemediğimiz bir zaviyeden, deliyiz biz. Yabancılaşmanın bizi beklediği bir dünyaya doğuyoruz. Potansiyel olarak insanlarız ancak yabancılaşmış..
Psikolojik sağlık, tıpkı bir zincir gibidir. Bu zinciri oluşturan halkalar ise insanın başına gelen dertler, sıkıntılar ve sorunlar ile baş edebilmesini kolaylaştıran dinamiklerdir. O halkalardan biri kaybolduğunda zincir açılır ve sağlıklı tüm halkalar da dağılır gider. Tabiat boşluk kabul etmez. K..
Maruf Öztoprak, bu romanıyla okuyucusunu 90’ların Türkiye’sinde eğlenceli ama bir o kadar da netameli bir yolculuğun içine çekiyor. Kahramanların iç dünyalarındaki korkular, zıtlaşmalar, kıskançlıklar, çatışmalar, takıntılar, ölümcül zaaflar, geç kalmışlıklar, tamamlanamayan, askıda kalmış hayatlar,..