“Gün gelir, beni unutursunuz.” demiştin, gidişinden bir gün önce. Şiddetle reddetmiştim seni. Ben haklı çıktım. Önceleri, “Neredesin babam?” dediğimde “Buradayım babam.” diyen sesini unutmaktan korktum. Ama unutmadım, sesini de seni de. Unutmamak zorundayım, saklanması, sürdürülmesi ve gelecekte umu..
Kaç şiirimin üzerini çizdimKaç şiirimi yaktımKendimle beraberBir kibritin ucundaydı her şeyKalemi kırdım kimi zamanKimi zaman kelimelere küstümKimi zaman kendi kendime de küstümYazmadım öyle olunca inadımdanDuygusunu aldığım mısralar kıtalar dizdimSatırlara kalem yetişmedi dolu dizginHep ucu senin b..
“Banu İmer, sözcüklere öykü boyunca özenli bir işçilikle getirdiği kıpır kıpır anlam ve söylem kıvraklığını usta işi dokunuşlarla zenginleştirme becerisini ortaya koyabilen bir yazar. ‘Okuyunca, sarsılmalıyım!’ diyen nitelikli okur, kendini onun öykülerindeki ritmik akışa yoğun bir dikkatle kendini ..
Mizah yazarı Ahmet Zeki Yeşil, gülümseten bir macera kitabı yazdı. Mahallenin en zayıf çocuğu İSKELET İSMET, çelimsiz görünüşüne karşın aşırı hareketlidir. Hızlı koşar, durduk yerde çekirge gibi zıplar. Gün gelir, üç arkadaşıyla birlikte nefes kesen bir maceraya girişir. Mahallesindeki kedilerin kuy..
Şafak Güçlü ve Berna Olgaç…İkisi de alanlarına iki iyi yazar. Türkiye’de bir ilke imza attılar. Birlikte bu nefes kesen romanı kaleme aldılar…Karanlığa sıkışıp kalmış iki ruh! Biri ölümün sağır eden çığlıklarından diğeri ise kendinden kaçıyordu! Tâ ki kan kokusu, tenlerine sinip ruhlarını uyandırana..
Sonra kapı açıldı, içeri girdi! ‘Otur!’ dedim.‘Hepsini, anlatacağım!’Tavan arası Anlatıları, zevkle okuyacağınız, evet hatıraların girdabında döne döne yeniden okuyacağınız, güneyin, Torosların eteğinde bir gerçek yaşamın bize yansıması… Bir çocukluk hazinesi de diyebiliriz pekala…Ürün Adı: Tavana..
Türkiye’nin en çok satan Türk Korku Romanı SicciN, serinin ikinci kitabı SicciN-2 ‘Musallat’ ile tüm korkularınızı gün yüzüne çıkarmaya geliyor!“Ant olsun ki her kim rabbini anmaktan gafil olursa, biz yanından hiç ayrılmayan bir Şeytan’ı mutlaka onlara musallat ederiz!” ..
Güz Penceresi'ne hüznün senfonisiyle başlamış, Tezer Özlü'nün beni korkutan, "Bu denli çok ülke, bu denli çok insan, bu denli çok roman kahramanı tanımalı mıydım?" sözünün gazabına uğramadan bir kaç roman kahramanı ve heyecan dolu hikâyelerle birlikte akıp gitmiştim. Her bölüm âdeta bana yürü diyord..
“Yükselmek, göksel ve tanrısal bir yüceliğe yaklaşmak için, maddi dünyaya egemen olan haksızlıklar, adil olmayan durumlar karşısında, acı ve merhamet duyma yetisine sahip olabilmek gerekiyor. Maddi dünyanın ve maddenin egemen olduğu ilişkilerin adil olmadığını, insanlık tarihinden ve günümüzde hâlâ ..
“Cehennem yeriniz, yurdunuz olsun!İçiniz daima korkuyla dolsun. Hayaliniz bitsin, yüzünüz solsun.Hesap vakti bir gün gelecek elbet.”“İmam Efendi, imam efendi sen bilmez misin vatana ihanetin bir bedeli olur ve bu bedelin hesap vakti gelir. Senin gibi hainlerin aldığı her nefes insanlığa zulümdür. İş..
İstanbul İşgal Yılları… Ve Ali Canib, tarihimizin bir parçasıdır. Ancak anlattığı hikayeler, bu tarihi dönemin sadece bir parçası değil, aynı zamanda gerçek bir maceranın ve heyecanın da simgesi olmuştur. Her biri soluksuz bir okuma vaat eden bu hikayeler, şüphesiz tarihe damgasını vuran bu zorlu dö..
bir derviş bana hırkasını veriyor : al, yalanı hemen anlarsınbir keşiş de zünnârını: al, acıyı hissetmezsinbir sessizlik oluyor biraz unutma suyu’nuz var mı diyorumben de unutmak istiyorum oza’yı!Ürün Adı: Temas MetinleriÜrün Kodu: 9786257215589Yazar: Murat TenetoğluBasım Yılı: 2023Kapak Türü: Karto..
Bugünden geriye dönüp baktığımızda içimizde büyüttüğümüz o gizil alana selam olsun. Çocukluğumuz… Bizim en büyük hazinemiz. Bu kitap, bugünden geçmişe bir sarılışın kitabı. Çocukluğumuza, çocuklarımıza ve elbette anılarına…Mustafa Sezer, “En Büyük Başkan Bizim Başkan” ile çocuklarımızla tanışmak içi..
yalnızlıklarımı hüzünsel ağırlıklarına göretablolaştırabilir misiniz bay Mendeleyev?*Şiir okuduğu, şiir üzerine kafa yorduğu belli. Değişik ve yeni ve diri, genç bir şiir yazıyor Tenetoğlu. Süreyya Berfe*Murat Tenetoğlu, “kitap”ın öncelikle bir inşa”, bir “yapı” olduğunu erkenden keşfetmiş.Murat Ba..
"Simge grubu olarak daha önce "Şantiye Öyküleri", "Mühendisçe Sanat" ve "Yaza Çize" adlı kitapları okurla buluşturdu. Şimdi İnşaat Mühendislerinden Şiirler (1880-2015) adlı çalışma ile okurun ilgisini bekliyor."Ürün Adı: İnşaat Mühendislerinden ŞiirlerÜrün Kodu: 9786059854047Yazar: Abdullah BizdenBa..
Taş ne renk?Uzak mı gökyüzü?Nasıldır suyun tuzu?Çok mu derin bu deniz?SusmasanızSöyleseniz...Ürün Adı: Cem-i AşkÜrün Kodu: 9786052057919Yazar: Cem Seyhun ÜnbayBasım Yılı: 2020Kapak Türü: Karton KapakSayfa Sayısı: 102Kağıt Cinsi: 2. HamurÇevirmen:..
Bizde güçlü bir şiir geleneği yok elbette. 1920’li yıllara uzanan süreç, çağdaş şiirin oluşum çizgisinde farklı eğilimleri, farklı yönelimleri ortaya çıkardı. Ama bu süreçte, yeni bir şiirin oluşumundan söz etmek pek mümkün değildir. Batı’dan teknik olarak, tema olarak, düşünce olarak çok şey alındı..
Öyle de duruyorum her odaya üç şerit sanat eseridiye bazı günahların sözünü kesmek istemiyordinleniyor, sonra diyorum karanfil uzat halka aitbir alan burası hadi boşalt, sonra boşal ülkem…Ürün Adı: Çiçek Kokusu İllegalÜrün Kodu: 9786257215558Yazar: İsmail Cem DoğruBasım Yılı: 2023Kapak Türü: Karton ..
“Tepenin Önünde, lirik ve kısa şiir kolajlarından oluşuyor. Şiirlerinde erotizm öne çıkıyor Hilal Karahan’ın. Sevginin kabaran gövdesiyle. Teni, soluğun her halinde hazırlıklı. Gece apansız girer araya ve alıştırır kendine. Ve sırla kaplanır ayna.”Enver ErcanÜrün Adı: Tepenin ÖnündeÜrün Kodu: 978625..
“Hilal Karahan için söylenebileceklerin anahtar paragrafında “ateş” sözcüğü bulunmalıdır. Şiir yolculuğunun olgunluk evresini Ateşi Bölen Gece dizeleriyle aşmıştır çünkü. Çalışmalarıyla, şiiri ve yazıları üzerine mercek tutulmasını hak etmektedir. Karahan’ın derinlik yoklayan sözü, sözcüğün imgede ..
Her yaştan okuyucunun kendi hayatından kesitler bulabileceği birbirinden heyecanlı kısa öykülerle bazen neşeli ve huzurlu ama çoğu zaman da hüzünlü bir yolculuğa çıkıyoruz. Nihayetinde sayfalar ilerledikçe bu yol kendi içimize doğru kıvrılarak ihtiyacımız olan kendimizle yüzleşmeye götürüyor bizi.Ür..
“W.B.Bayrıl’ın Şer Cisimler’i, ilk kitabı Melek Geçti’yi bütünleyen, ama onu ‘aşan’ bir kitap. Adıyla Baudelaire’in ‘Les Flerus du Mal’ine (bu kitabın Türkçe çevirilerinden birinin adı Şer Çiçekleri’dir.) bilerek yaptığı bu gönderme W.B. Bayrıl’ın mesajının da altını çiziyor. Lânetlenmiş bir Dünya’d..
“Hilal Karahan’ın Kırk Yama Kırk Yara’daki şiirleri kendi bedeni, kıyafeti, eğitimi, evliliği ve geleceği hakkında söz sahibi olamayan fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan, tecavüze uğrayan kadınların sesini taşır ve dramlarını yansıtır. Farklı coğrafya ve kültürlerden kadınların acılarına tan..
“Messi olmak zor mu? Bazen fark edilmeden caddelerde gezmek istersiniz ya da daha normal şeyler yapmak. Birçok insanın yaptığı gibi sakince AVM’ye gitmek istersin…” Futbola ilgi duyup da Messi’yi sevmemek nasıl olur? O gerçek bir futbol sihirbazı. Milyonlarca hayranının gönlüne taht kurmuş muhteş..
“Tanımak istediğimdeGüller açmamıştı bahçemdeGittiğindeMevsim güzdüGöremedim yitenleriO zaman pencereyi açtığında karşı evin allı güllü perdelerini görürdü. Uzaklarda çok uzaklarda kalan denizin kokusunu çekerdi içine. ‘Denizsiz bir kentte yaşayamam herhalde.’ derdi her soluk alışında. Ya şimdi?”Ürü..
“Akşam olduğunda yan yana yürürken köprü altında şarabı bitmiş bir adembaba gördük. Homurdanarak veryansın ediyordu kaderine. Sol yanımdaki boşluğa baktığımda yoktu. Hızla uzaklaşırken gördüm onu. Tehlikede olacağımı umursamayacağına şaşırmıştım. Biraz sonra elinde bir galon şarapla çıkıp geldi. Yüz..
Şu anda takipçi sayısı 1.250.000'i aşan Comolokko, İstanbul'da Bahçeşehir Üniversitesi'nde PC programcılığı, Arel Üniversitesi’nde Radyo ve Televizyon bölümünde birer yıl okuyup bıraktı. Okumak ona göre değildi o da yazdı.Kitabın sayfalarını çevirdikçe kalbinize dokunan bu satırları okurken, ne çok ..
“Çocukluğumdan başlamak isterdim anlatmaya; ancak ben çocuk olamadım. Koşamadım özgürce, ip atlayamadım, zıplayamadım doyasıya… Sımsıkı sarılamadım anneme, tutamadım babamın elini… Küçük bir çocuktum. İlk oyuncaklarım oldu iğneler, ilaçlar, sargı bezleri… Rengârenk elbiseler giyme istekleri içindeyk..
“Bozkır, yalnızlıktı. Alt edip üstesinden gelemeyeceğin, orada öylece durup kendi yağında kavrulan, sana seni anlatan ve hatırlatan, koca bir boşluk. Kendi döngülerinde yaratıcı belki ama iş sana geldiğinde her haliyle sıradan. Döner durur, dolaşır, fısıldar ve belki bir süre sonra bıkar ama hiç vaz..