“Ben kim miyim?Bir hırka!Üstelik çok değerli bir hırka.Çünkü örttüm Sevgili Peygamberin omuzlarını,Hiç üşümesin diye.Benim cömert Peygamberim sonra hediye etti beni,Yine çok değerli birine.”Bu kitabın içinde dünyanın en güzel hediyesinin serüvenine davetlisin!Peki, en güzel hırka kime hediye edilmiş..
Kaybedeceğinizi düşünüyorsanız bilin ki zaten çoktan kaybetmişsinizdir. Başarı, ancak onu istediğiniz takdirde gelecektir. Hayatın içine girmeye, hayatla mücadele etmeye başladığınızda, kendi küçük hayatınızdan, dünyanızdan dışarıya çıkıp olaylara baktığınız zaman göreceksiniz ki, başarı ancak isted..
Bazı cümlelerden sonra kitaptan bir sayfa daha çevirmek çok güç oluyor. Bazı sahnelerden sonra filme devam edebilmek hiç kolay değil. İşte insanın o kalakaldığı yer var ya, insana ne çok şey öğretiyor. En çok da kendini… Sonra zamanla anlaşılıyor ki, o kitap o cümle için okundu, o film o sahne için ..
Ağlayan gelin çiçeği, kadın terliği orkidesi, bardak menekşesi ve mimoza çiçeği… Her şeyin mümkün olduğu bu gezegende mutluluk polenleri üreten çiçeklerden sadece birkaçı.On dördüncü çiçek bekçileri Utanık ve Saçaklı, topladıkları mutluluk polenlerini hissibilir makinesine yerleştirerek mutsuz çocuk..
“Kum tanesi en tatlı uykulara dalarken, bir anda deniz dalgalanmaya başlamış. Bütün deniz canlıları evlerine kaçışmış. Dalgalar uyuyan kum tanesini aldığı gibi bir istiridyeye doğru sürüklemiş. İstiridye ağzını açmış ve bizim kum tanesi gözlerini aralarken, istiridyenin ağzından hooop diye içeri gir..
“Çocuklar heyecanla çıktıkları yolculukta hayal kırıklığına uğramışlar. Çünkü denizin dibi çok kirliymiş. Deniz; çöpler, şişeler, poşetler ve birçok zararlı maddeyle kirletilmiş.Poşetlere takılan ve oradan çıkmak için çırpınmaktan yorgun düşen balıklar görmüşler…”Sizce çocuklar bundan sonra ne yaptı..
Burak, Onurcan ve Leyla’nın yaz tatilinde kapalı çarşıda çalışmaya başlamaları, onları yeni bir maceraya sürükler. Tarihi kapalı çarşıda çok gizemli bir şeker dükkânı keşfeden çocuklar bu dükkânın şekerlerini yediklerinde kendilerini bambaşka bir halde bulurlar. Ama bu eğlenceli durum şeker dükkânın..
Bir çocuğun dünyasına girebilmek için çocuklaşmak değil, etrafına çocuğun gözüyle bakabilen bir yetişkin olmak gerekir. Bu kitap çocuğunu büyütmekten öte “yetiştirmek” isteyenlere bir rehber olmak üzere kaleme alındı. Bu amaçla ortaya koyduğu programla, yazıldığı günden bugüne çok ses getirdi ve get..
“Yıllar yılları kovalar, hayatın ne kadar hızlı geçtiği anlaşılmaz.” derdi büyüklerimiz. Osman da zamanın nasıl geçtiğini anlayamadan dolu dolu bir serüveni tamamlamış, ilkokulun sonuna yaklaşmıştı. İzcilik, âdeta Osman için hayatın anlamına dönüşmüştü. İzcilik, ne güzel şeydi hem doğa hem heyecan b..
Yarası olduğunu bilmeyen bir yaralıdır insan. Neresine dokunsalar kalbi ağrır bu yüzden.Bütün yaşananlar iyileşmemiş o yarayı işaret eder aslında. İnsanın kaçtığı, kabul etmediği, ağlayıp geçemediği şeyler, görmek istemediği bir yaranın kendini hatırlatmasıdır.Yara iyileşmek için kendini hatırlatır ..
7 yaş ve üzeri çocuklar için hazırladığımız eğlenceli ve bol öğrenme dolu kitap serimizin ikincisinde Meraklı Merve ve Bilge Arif birçok değer ve kazanımı, zeka ve akıl oyunlarıyla birlikte bizlerle paylaşmaya devam ediyor.Her yaş gurubundan bireyin, zihinsel becerilerini eğlenerek geliştirdiği fark..
7 yaş ve üzeri çocuklar için hazırladığımız kitap serimizin içinde kahramanlarımız Meraklı Merve ve Bilge Arif öğrenmek için heyecan duydukları ve sorguladıkları pek çok konuyu zekâ ve akıl oyunları yoluyla bizlerle paylaşıyorlar. Zekâ oyunları 7'den 77'ye her yaştan meraklının zihnini egzersizle ra..
“Hayatımızın serüveni” adlı bir kitap yazılmış olsa ilk satırları mutlaka çocukluğumuzun geçtiği mahalleye ait olurdu. Osman da öyküsünü mahallesinde yazmaya başladı.Bizim mahallenin ele avuca sığmaz muzip ve haşarı çocuğu Osman’ın izci olduktan sonra yaşadığı maceraları merak ediyor musun?Birlik, b..
Ağaçlarından lezzetli meyveler yediğimiz, denizlerinde yüzüp serinlediğimiz, kırlarında yuvarlandığımız, arkadaşlarımızla koşup oynadığımız ve saymakla bitmeyecek nimetlerle donatıldığımız bu güzel dünyayı yüce Allah bizim için yarattı. Bu dünyada doğru ve güzel olarak yaşayanları ise yepyeni bir ha..
Erdem’in anne ve babası 10. yaş gününde ona tablet hediye eder. Bu tablet Erdem’in evde yalnız kaldığı saatlerde arkadaşı olur, bütün can sıkıntısını giderir. Ama zamanla Erdem tabletten ve oyundan başka bir şey düşünemez olur. Çok sevdiği maceracı dedesinin onlara kalmaya gelmesi bile bu durumu değ..
Burak, ikiz kardeşler Onurcan ve Leyla ile mahallelerinde daha önce fark etmedikleri bir dükkân görür. Burası çarşıdaki parlak vitrinler arasında dikkat çekmeyen eski bir yorgan dükkânıdır. Bu çok da ziyaretçisi olmayan dükkânın sahibi, onlarla samimi bir dostluk kurar. Üç kafadar her fırsatta ziyar..
Hedeflerine ulaşmak isteyen küçücük bir Sinek kuşu ve onu başarısız olacağına inandırmaya çalışan diğerleri. Tüm olumsuz şartlara rağmen yine de vazgeçmeyen minicik bir kuş.Belirlediği yolda yürürken yaşadıkları, bize başarının asla bir tesadüf olmadığını yeniden hatırlatacak.“Ama yol çok uzun. Oray..
Bazı hayatlar var ki meşaleler gibi.Taşıdıkları değerlerle ve mesajlarla yolumuzu aydınlatırlar. Kelebeklerin ışığa doğru uçması gibi biz de bu meşale hayatlara doğru kanatlandırdık gönlümüzü.Hayat acısıyla tatlısıyla, düzüyle yokuşuyla yaşanırken yorulduğumuz, bocaladığımız, düştüğümüz zaman bize t..
“Çok hoşunuza gidecek bir şey. Sanırım siziii… Çok güzel bir sürpriz bekliyor.” Çocukların beklemeye hiç niyetleri yoktu. Meraklarından kıpır kıpır hareket ediyor, yerlerinde duramıyorlardı. Bir solukta, evin önüne; söğüt ağacına doğru koştular.Çocuklar, radar gibi meraklı gözlerle etrafı taradılar...
Uçarı, heyecanlı ve meraklı Derya Deniz’in en büyük hayali geleceğin dünyasında yaşayacak robotları üreten kişi olmaktır. En büyük eğlencesi babasının çalıştığı bilim merkezine gidip robotların olduğu sergileri gezmek olan karakterimizin robotların olmadığı hiçbir hayali yoktur. Babasıyla gittiği bi..
Hele bakın şu minik su damlasına. Şıp şıp damlaya damlaya, çukur açmış kayada. Ne elin var ne ayağın. Ne kazman var ne küreğin. Nasıl oldu da bu çukuru açmayı becerdin? Marifet senin gücünde mi? Yoksa… Damlaların sürekliliğinde mi?’ Bizim delikanlının beyninde şimşekler çakmış aniden. Yumuşacık bir ..
Minik kahramanlarımız; “Sen ne becerikli bir marangozmuşsun! Senden daha usta bir marangoz var mı ki şu dünyada?” dediler. Dedeleri, “Kuzucuklarım!” dedi. “Bu benim yaptığım da iş mi sanki. Ben öyle birini tanıyorum ki. O, gelmiş ve geçmiş tüm marangozların pîri. O’nun devrinden günümüze kadar binle..
Ağzımız gözümüzün altında değil de üzerinde olsaydı nasıl olurdu acaba? Yemek yerken kaşıktan damlayan çorbanın yağı, tatlının şerbeti gözümüze kaçar mıydı?Ya da koskoca ceviz ağacında küçücük cevizler yerine koca koca kabaklar yetişseydi. O zaman Nasreddin Hoca gibi; “Ey benim canım Allah’ım! Sen n..
Küçük kahramanlarımız Ahmet ile Ayşe macera dolu yolculuklarını bu kez muzip şoför Pala Selim’in kullandığı dolmuş ile gerçekleştiriyorlar. Kasabaya giderek akrabalarını ziyaret eden, bu ziyaretlerinde küçük kuzenleri ile ilk defa karşılaşan küçük afacanların heyecanına ortak olmak istemez misiniz? ..
Salih Dede, iki kolunu açabildiği kadar açarak; “Sürpriiiz” dedi. Çocuklar şaşkındı. Gökyüzünde bu sürpriz de neyin nesiydi? Salih Dede; “Bakın bakalım halımız neyin üzerinde uçuyor?” dedi. Çocuklar aşağıya doğru baktılar. Sonra başlarını kaldırıp gökyüzüne baktılar. Sonra tekrar aşağıya baktılar. ..
Güneş böyle yorulduğu günler bir türlü uyuyamazmış. Sabaha kadar bir sağa bir sola döner dururmuş. Gözlerini açmamak için kendini zor tutarmış. Çünkü bilirmiş milyonlarca minicik gözün mışıl mışıl uyuyup rüyalar gördüğünü. O tatlı rüyalar hiç bozulsun istemezmiş. Güneş uyuyamadığında gecenin karanlı..
Girişimcilik macerası sonrası ünlenen İzzet İzinde ve arkadaşları, farklı dünyalara dalarak birbirlerini unutmuştu. Herkesten uzaklaşan Mehmet Merhamet, robotların dünyasından bir türlü çıkamayan Derya Deniz ve Emir Demir’i yeniden toplamak görevi İzzet İzinde’ye kalmıştı. Hem arkadaşlarını çok özle..
Dört arkadaşın yıllardır üzerinde çalıştığı işitme cihazı projesi tüm dünyanın dikkatini çekmişti. Çok uzaklarda bulunan ve yeni teknolojilerin üretim merkezi olan “Dünyayı İyi Bir Yer Yapma Fabrikası”ndan davet alan arkadaşları daha önce görmedikleri teknolojik yenilikler ve vermeleri gereken zor b..
İzzet İzinde ve arkadaşları çatıya kaçan toplarını kurtarmak isterken kendilerini TEKNOFEST’te bulmuşlardı. Fakat bu onlar için sadece bir başlangıçtı. Üstelik ekibe, mahalleye yeni taşınan Derya Deniz de dahil olmuştu. Nereye kaçarsa kaçsın Derya Deniz’den kurtulamayan İzzet İzinde’nin hem ekibin y..
İzzet İzinde yeni futbol topunu denemek için can atıyordu. Arkadaşlarıyla, mahalledeki boş arsada maç yapmak için toplanmışlardı ama hayat da futbol gibi sürprizlerle doluydu. Emir Demir’e kızan Mehmet Merhamet’in uzaklara attığı top, mahallenin aksi yaşlısı Adnan Adar’ın çatısına takılarak dünyayı ..