Loras Yayınları

Kurmacanın doğası nasıl işler?Yaratıcılık nedir ve nasıl gelişir?Zihin nasıl tasarım atölyesi gibi çalışır? Bilinçaltı ve yaratıcı hazzın kurmacaya etkileri nelerdir?Yazar konusunu nereden bulup çıkarır? Kurgu yapmak nedir ve nasıl gelişir? Karakteri güçlü gösteren şey nedir?Anlatıcı seçimi önemli m..

İnanmazsanız anneme sorunKötu¨ bir niyetim yoktu doğarkenBir elmayı bile ısırmayı beceremeyen benNe zaman dişlerimi gevsemKöpu¨ru¨r dilimi kemiren kelimelerden biriNe zaman bir sızımı ovsamGu¨neş açar ertelenir yağmurNe zaman uykuma dönsemVicahiye çevrilir ru¨yamNe zaman bir dağı övsemÜzerime du¨şer..

Isu sansın sulardasu sansın seni sular daçünkü canım susarsın sulardane izahı olunmaz bir çelişkisinbir âteş-i sûzansın sulardaIIsus ay ansın seni mehtaplardasusa yansın için serin akşamlardasusa ki ay yansın mor dağlardasusayansın oysa umman yanı başındaİlk Günler, Art Arda Gelen ve Şimdiki Zaman o..

kehanet değil sözdu¨apaçık olan değil peşin olan galip geldiöyleyse -sorulacaktır- o gu¨n de gerçektisoruldu şimdi kaçılacak yer neresitufan gibi.kaldı bir boşlukbalkon da galip geldiyani neye yaradı sankibunu biz söyledik,piyano sesleribiz mibiraz da ve elbette fildişive elbette 'habersiz olmak mut..

Muteber Günler ilk öykü kitabı olmasına rağmen usta bir öykücünün elinden çıkmış gibi etkiliyor bizi. Dili oturmuş, konusuna hakim, neyi ne kadar anlatacağını bilen bir öykücü olarak karşımıza çıkıyor Mehtap Gül. Kitap üç bölüme ayrılmış. Dallar'da gerçekçi anlatımla insanın sınırlarına, acılarına, ..

Bir zemin metni anlamak için, başka zemin metinlerin şahitliğine ihtiyacımız var.Çünkü bu metinleri, o zeminleri inkâr, hatta iğfal etmiş çağların argümanlarıylaanlayamayız. Anlamak için gerekli olan tarihsel bağ kopmuştur, anlayış başkaargümanlarla örtülmüştür. Zemin metinlerin, hakikaten hayatın h..

eksik kalmasın içimizde, ne bulursak dolduralımpanayır yeri olsun, atla karınca nasıl olur şimdiamann kimin suyu çıkmış ne önemi varne önemi olsun ruh filan ne kiyerine yeni şeyler alalımparlak yeni şeylerüzerine titrenecek hiçbir şeyin kalmadığıgünlerdirdurmadan sarsılıyorsam göğsümdenbana şans dil..

Bir sabah amber sarısı bir güneş çıktı. Lojmanın arkasındaki çayırlar iki boybirden büyümüştü. Jandarmalar sevindi, gazinodan şen türküler duyuldu. İsteksizceçantamı hazırladım.Annem yakamı ilikledi. Ben okula yollanırken operatörlermakineleri çalıştırdı. Gök birden simsiyah oldu.Abdullah Kasay, Mut..

Bir... iki... üç...Ebe olmamalıydım! Karanlıktan korkarım. Şimdi köşe bucak saklanacaklar.Yedi... sekiz... dokuz...Ölünce bizi karanlığa mı koyacaklar?On üç... on dört... on beş...Annemsiz hele de babamsız ne yaparım ben bir başıma orada?Yirmi bir... yirmi iki... yirmi üç...Toplamda on yedi kısa öyk..