Ali Emre’nin büyük ilgi gören romanı “Nureddin Zengi” yeni baskısı ile Alaz Kitap’ın ilk kitabı olarak yayımlandı!Haçlı istilalarının dünyayı kasıp kavurduğu 12. yüzyılda yaşayan Nureddin Zengi, suyu tersine akıtmayı başaran adam. Bir ayağını Halep’te tutarak müslümanları birleştiren, zillet örtüsün..
Mutlu ölüm yoktur o yüzden, gövdeyi sağır eden bir kin varsa Geyiklerden, yılışık konçertolardan, borsalardan kaçıp Ekmeği tuzla tartmaya alışmışsa insan Birikmişse can evinde sözün öfkesi Gidip o mübarek kana dokunmak ister O çocuklara, o babalara bakmak ister tarihin avlularından. Bir rövanş bekle..
Anneme rachel’i anlattım bir ara, tankların önüne yattık. Annem çoğaldı, yollara çıkıp bütün ışıkları bir bir yaktı. Gözyaşından bir ülke yeşertti sonra, genç bir ortadoğu. Esmer bir ekin yeşertti. Hislendi. Günlerce başında durdu. Ben korktum. Geçsin diye mülksüzler’e gittim, felak okudum. Dama düş..
İşte bu vakit kolu kanadı kırılıyor günün bir halk, şarkısını gömerken toprağa. Çırpınıyor avucumda göğsünü yırtıp arzın o milyon sesli mızıkası. Kıyamet gibi hep ölü çocuklarla tanışmaktan korkuyor oğlum gözlerini kapatıp. Duruyor her yerde rengârenk, cıvıl cıvıl eliyle koymuş gibi bir ölüm atlası...
Gazi pazar vuruldu baba, acının iskelesi çöktü Yarım kaldı yine ezan güne yas ordusu yürüdü Orağını biledi cengiz, küheylanımı yıktı uçak Yiğidim enkazda kaldı, gelinliğim küle döndü Fırın yıkıldı ekmek kana boyandı dağıldı ocak Nigârın güleç yüzünü kapkara duman bürüdü Kapılara çıkma artık, çeyizim..
Yüzündeki çizgileri ilmihal niyetine kullanıyor tramvay hücuma geçince, afacan bir rüzgârla telefon ne, kalbindeki güvercinle haberleşiyor amme’yi de bilirdim diyor rumeli’de oynarken çok cihangir istedi lakin kedilere sardım ben yontula yontula el kadar kalmış üsküdar’da Asırlık çınarları öperek al..
üksünmeden, yabancılık çekmeden her mezara kıvrılan kalabalık bir çocuktur şimdi Leylâ. Öyle uzun uzun, öyle güzel güzel dövülse de herkesin gözü önünde kadınlar sırayla emzirir onun düşlerini. Irmaklar titrer Allah’ım yüreği koparak ettiği onca duadan. Ve başı göğsümüze düşünce dağlar uğunur dil tö..
Ali Emre, doğumunun 150. yılında, hem şiirleri ve diğer eserleri hem de mücadelesi ve büyük ıstırabıyla yakın tarihimizde önemli bir yeri olan, çeşitli vesilelerle hâlâ tartışılan Mehmed Âkif’i yeni romanıyla yâd ediyor. Daha önce Nureddin Zengi, Selahaddin ve Baybars’ı merkeze alan üçlemesiyle dikk..
Sadece on üçüncü yüzyılın değil, insanlık tarihinin en önemli yükseltilerinden biri olarak kabul edilen Baybars’ın hayatı, zafer ve fetihlerin yanında büyük acı ve çırpınışlarla dolu. Kıpçak bozkırından Kahire’ye, kölelikten sultanlığa uzanan bu emsalsiz biyografide, Haçlı seferleriyle birlikte yeni..
Diz Çökmeyen, önemli portreleri merkeze alan on hikâyeden oluşuyor. Hepsinin temelinde, yakın ya da uzak tarihimizde etkili olmuş müslüman bir şahıs ya da önderin hayatı var. Hikâyelerin tamamında mendil, gözlük, kılıç, temren, hokka yahut çevgen topu gibi bir eşya yer alıyor. Bu yönüyle her biri, s..
“Şark’ın kartalı; yıllarca çöllerin, ovaların, dağların üstünde süzülen, Kudüs semalarındaki sevinç nidalarına eşlik eden, deniz kıyısına Yecüc ve Mecüc gibi yığılan istilacıları şaşkına çeviren, kan ve çamur içinde çırpınan evlatlarını sabır ve cesaret gıdasıyla besleyen, yetimleri ve mazlumları en..