Çanakkale’de yasananlar, sadece kuru bir "savas" kelimesiyle açiklanamaz. Orada yasananlara ancak bir milletin "sahlanisi" denebilir. Osmanli torunu yigit Mehmetçikler, yüreklerindeki iman gücüyle dünyanin "Süper Güç"lerine meydan okumuslardi Çanakkale’de. Hz. Ali’nin Hayber Kalesi’nin kapisini söke..
Hz. Ebu Eyyub El-Ensari’den Fatih Sultan Mehmed’e uzanan çizgide sondan bir önceki halka: Sultan II. Murad.. O’nun vazifesi, ogluna yol açmak, asirlarin rüyasini gerçeklestirmesine imkân ve zemin hazirlamakti. Ve bunu layikiyla basardi. Gelecegin Fatih’ine baba oldu, onu gerçekten "Fatih" olacak liy..
Murad Hüdavendigar devri, ilahi tecellilerin cosup tastigi, Istanul'un Fethini hazirlayan köprübaslarinin tutuldugu, Rumeli'nin Islamlasarak, yerli halkin kalplerinin kazanildigi, Anadolu'nun sakinleserek, devletin agirliginin her tarafta hissedildigi ve köhnemis Bizans'in surlar içinde mahkum birak..
Bu kitapta,Ohran Gazi'nin Beyligin toprak genisligini alti kat artirarak 95 bin kilometrekareye çikardigini,Devletin nüfusunu 3 binden 3 milyona vardirdigini,40 bin kisilik bir ordu besledigini ve bu ordunun sefer aninda 100 bine ulastigini,Ilim adamlariyla el ele vererek devleti imar ettigini,Hiris..
Elinizdeki eser, sıradan bir biyografiyi aşan bir tarih sosyolojisidir. Osmanlı Devleti'nin temelinde bulunan mânânın, gözler önüne serilmesidir. Osmanlı Devleti'nin tarihî misyonunu anlamak için, Osman Gazi'yi anlamak gerekir. Tarihî romanlarıyla yakından tanıdığınız Yavuz Bahadıroğlu, Osman Gazi ş..
" Osmanlı yürekli olmak"" Fatihler nasıl yetişir? " Devlet, milletle nasıl bütünleşir? " Amerika"dan nasıl vergi alırdık? " Padişahlar diktatör müydü? " Farklı kültürler nasıl bir arada yaşardı? Tarih sürekli bir başlangıçtır. Şimdi Osmanlı zamanı" Osmanlı toplumu, bir "sevgi, şefkat ve yardım toplu..
Onun kaygisi, sevdasi, derdi, davasi hep Allah’i kullarina tanitmak ve sevdirmekten ibaretti. Bütün engellere, acilara, iskencelere, hapislere, sürgünlere, zehirlemelere ragmen Kur’an’a, imana, Islâm’a hizmet duygusundan hiç ayrilmadi. En zor sartlarda bile hiç ümitsiz olmadi. En olumsuz sartlardan,..
İnsanın sırrı hücrelerle başlıyor. Vücudumuzdaki en küçük canlı olan hücreler inanılmaz bir sistemle görevlerini yerine getiriyor. Bir yolcuyla başlayıp, 100 trilyon yolcuyla devam eden müthiş bir yarış yaşanıyor vücudumuzda. Her hücre bir yolcu ve trilyonlarca yolcu sayısız yollarda doğru yolu hiç ..
Buhara Yanıyor romanı, Harzemşahlar Devletinin Cengiz Han eliyle yıkılışını, tahlilleriyle, analizleriyle birlikte geleceğe büyük bir ders şeklinde aktarır. Güçlü bir devletin sultanı olan Alaüddin Muhammed ordusunu toplayıp, Cengiz"le hiç karşılaşmadan kaçmış, ülkeyi felâkete sürüklemiştir. Oğlu Ce..
Bu roman, Cengaver romaninda ele alinan Osman Bey ve arkadaslarinin mücadelelerinin hemen bir sonraki dönemlerini yansitir. Bilecik ve Yarhisar’in fethi ve devlete dogru yürüyüsün ilk adimlari, fetih döneminin baslamasi romanin temel konusudur. Ertugrul Bey önderliginde Sögüt’e yerlesen Kayi asireti..
Tarık Bin Ziyad denizi geçtikten sonra gemileri yaktı ve İslâm sancağını Avrupa içlerine dikti. Güçlü bir İslam devleti meydana geldi: Endülüs Emevi Devleti. Endülüs Avrupa devletlerine ilimde, teknolojide, medeniyette ve edebiyatta, öncülük etti. Avrupa sekiz asır altın çağını yaşadı. Bu medeniyet ..
Günü kavramak için dünü anlamak lazım... Dün, tarihtir. Ancak kuru bilgi yığınlarıyla tarihi anlamaya imkan yoktur. İşin sırrı ayrıntılarda saklıdır. İyi kavranması gereken gerçekler ayrıntılardadır. Tarihi ayrıntılarıyla kavrama arayışı bizi romana götürür: Gölgede kalmış değerleri sadece romanda b..
Tih Sahrasi...Cengiz’i, Timur’u Büyük Iskender’i dize getiren uçsuz bucaksiz çöl... Gündüzleri kemikleri eriten sicaklik, geceleri ilikleri donduran soguk... Deriyi delerek cigerlere dolan ince kum taneleri. Firtinalar... firtinalar! Ve bu dünya Cehenneminin içinde bir ordu: Orduyu Hümayun. Baslarin..
Adi: Kayi Han Boyu... Kayi Han Boyu, Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu’ya akan yüzlerce boydan sadece biri... Öylesine küçük ki, göç kollarinin içinde yitip gitmis gibi... Küçük, ama inançli; dünya ötesi ebedi emelleri ve idealleri var. Dünya ötesi ebedi emelleri ve idealleri oldugu içindir ki, Ana..
Orhan bey’in kardesi Sehzade Halil, Foça korsanlari tarafindan kaçirilmistir. Herkesin korktugu, sindigi korsanlar, Foça ve çevresinde dehsetli bir terör estirmektedirler. Adeta ayri bir devlet havasinda istediklerini yapmaktadirlar. Ürün Adı: Sunguroğlu 3Ürün Kodu: 9789754080537Yazar: Yavuz Bahadır..
Bu kitabi okuduktan sonra bes yüz çadirdan nasil bir cihan devleti dogduguna artik sasmayacak,Ulubatli Hasan'in ates çemberi içinden geçip surlara tirmanisina hayret etmeyecek ve, "Bu iman olduktan sonra hersey yapilabilir" mührünü mutlaka basacaksiniz.Ürün Adı: Sunguroğlu 2Ürün Kodu: 9789754080513Y..
“Fethedince Diyâr-i Bagdat’i / Sah-i Âlemle Asker-i Islâm / Dedi Sultan Murad-i Âlisan / Feth-i Bagdat’a tarih oldu gazam“ -Muradî - Sultan Dördüncü Murad- “ Kayseri ve diger Anadolu taraflarinda olan köylerin ahvali, Celâlî istilâsi zamaninda perisan olup padisah Revan Sefer-i Hümayununa gider ike..
Sultan Dördüncü Murad, en çok tartisilan padisahlardan... Kimisine göre zalim, kimisine göre dâhi, kimisine göre Osmanli Devleti’ni derleyip toparlayarak adeta yeniden insa eden büyük bir irade... Devamli sekilde Yavuz Sultan Selim’i kendine örnek almasi fakat içten içe Kanuni Sultan Süleyman yumusa..
Yavuz Bahadiroglu bu romaninda, Istiklâl Savasimizin temelinde yatan sosyal-psikolojik sartlari inceliyor. Bin senedir Islâm’in bayraktarligini yapan milletimizn, 19. yüzyil baslarindan itibaren yasadigi çözülüsün sebeplerini ariyor. Sel, bütün sartlarin aleyhte oldugu bir atmosferde, gücünü imandan..
Çocuklarimizin ve gençlerimizin örnek alabilecekleri en mükemmel insan Peygamberimizdir.Peygamberimizin ahlakini rahatlikla kendimize örnek alabilir, taklit edebilir, ahlakimizi güzellestirebiliriz.Peygamberimizin ahlakini ne kadar ögrenirsek hayatta o kadar basarili olur ve mükemmele ulasabiliriz. ..
Kirim Türkleri, Ikinci Dünya Savasi’nin vahsetiyle birlikte iki dehseti birarada yasadi. Hem fasizmin korkunç yüzünü gördüler, hem de komünizmin... Önce Sovyet Kizilordusunun isgaline ugradilar, ardindan Hitler Almanyasinin... Iki açmaz arasinda kaldilar. Ezildiler. Sürüldüler. Gaz odalarinda tüketi..
'Baldan tatlı' olduğu söylense de, herkese ancak acı tattıran bir duygudur öfke. Onun yaydığı acı sonuçlardan ne öfkeli kişinin iç dünyası uzak kalır, ne de onun öfkelendiği kişiler. Kişi için, aile için, toplum için öfkenin sonuçları, hep olumsuzdur.Durum bu olduğu halde, öfke, hayatın bir gerçeği...
Dünyanın en zor işi, galiba bir çocuğu büyütmek ve ona insanlığa faydalı bir birey olma bilinci kazandırmak. Çocuk yetiştirmek büyük bir çaba ve sorumluluk gerektirir.Bu kadar büyük bir sorumluluk ne sadece annenin narin omuzlarına bırakılabilir ne de sadece bir ebeveyn olarak babadan beklenebilir.2..
“Kalp bir kale gibidir. Şeytan onu ele geçirmek için her an fırsat kollamaktadır. Onun oraya girmesini engellemek için her an uyanık bulunmak, onun giriş yerlerini kapatmak veya oralarda nöbetçi bulundurmak gerekir. Kaleyi iyi tanımayanlar bu işi yapamaz. Bu görev her Müslüman için farzdır. Şeytanın..
Hepimiz hayat yolculuğunda kendimiz için “en iyi” olanı arıyoruz. Bu kitap, içinde bulunduğumuz çağın insana sunduğu imkân ve olasılıklara karşın artan çatışma ve zorluklar karşısında yeni bir bakış açısı ve çözüm yolları bulunmasını kolaylaştırmak için kaleme alındı.Üç bölümden oluşan kitabın her b..
“Sevdiği insandan ilim, amel veya onun vasıtasıyla onun ötesinde bulunan bir hedefe varmayı elde etmek için değil sadece Allah için sevmektir. Sevginin bu derecesi, derecelerin en yüce, en ince ve en sırlı derecesidir. Bu tür sevgi de mümkündür. Çünkü sevginin çok olmasının alameti şudur: Sevgi, sev..
İnsanlık onurunu koruyabilme adına mahremiyet çok önemli bir yere sahiptir. Şimdilerde her zamankinden daha da önemli hâle geldi. Her geçen gün de bu önem kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Mahremiyet bilinci, esasında insan olma lütfunun en temel vasıflarından biridir. Hatta fıtratın korunmasıdır..
Günümüzde gençlerin zihinlerini karıştıran onlarca soru dolaşıyor:* Ben kimim, niçin yaşıyorum?* Bu âlem kendiliğinden mi oluştu, yoksa bir yaratıcısı var mı?* “Allah Var!” diyorlar. Peki, Allah varsa nerede, nasıl yaşıyor?* Kaderimizi Allah önceden yazarmış. Öyleyse bizim suçumuz ne?* Bilim çağında..
Ruhunu dinlendirmek için ara sıra çocukluk hatıralarının gölgesinde oturanlar, kısa süreliğine de olsa görülen geçmiş zaman gelgitlerine kapılıp beyaz geçmişin köpüklü dalgalarına karışıp huzuru bulurlar.Görülen geçmiş zamanlar, benim için öngörülen gelecek zamanlardır; kimi geçmişe bakarak geleceği..
Zor olan zordur önce bunu kabul etmekle başlayalım. Zorlanıyor olmana da fırsat vermenin kıymetli olduğunu düşünüyorum. Kendine eziyet çektirmeden, zorlandığını fark etmek, hemen geçmesini beklemeden, bununla mücadele etmek ne kıymetlidir. Çünkü biz hemen geçsin isteriz. Hemen geçemeyebilir. Bazen b..
Fatih Duman’ın sevilen romanı ENE, 100. baskısına özel tasarımıyla… ***Bir ses var insanın içinde... Hiç susmayan, hep konuşan...Şimdi sus ve kendini dinle kâri. Dinle ki hâlâ sesler geliyor içinden. Sussan da susamıyorsun. Durduramıyorsun içinden gelen bu sesi. İsmine “nefs” diyorlar. Diler misin b..
“Dua ediyorum ediyorum bir değişiklik görmedim.”“Benim duam kabul olmuyor sanırım.”“Dua edince ne değişecek ki?”“Dua etmesem de Allah istediklerimi vermez mi?”“Dua etmenin ne önemi var?”“Dua edeceğim ama günahkârım, kabul olur mu?”“Benim de duama da cevap verilir mi?”Bu soruların cevabını merak ediy..
“Bir varmış bir yokmuş…” diye başlıyordu çocukken okuduğumuz tüm masallar. İnsan yaşadıkça görüyor ki aslında hayatın özetiymiş bu ifade.Bu kitap varlık ve yokluk arasındaki ince çizgide hayata, iletişime, çocukluğa ve evliliğe dair yazarın ardında bıraktığı kırıntılardan oluşuyor. Çünkü anlamlı bir..