Everest Yayınları

Amerikan edebiyatının sessiz devlerinden biri” olarak nitelenen Lydia Davis’in elli bir öyküsünden oluşan Neredeyse Hiç Hatırlamıyor, gerçekliğin doğasını, insan duygularının anlamını sorguluyor. Davis yalnız evliliklerden, bitmekte olan aşkların yavaş işkencesinden, insanın başka biri olmaya duyduğ..

"Kent Yayınları’nda 1964’te bir kez basılan Martı çevirisi, bugün, elliyi aşkın yıl sonra, okurla yeniden buluşuyor. Necatigil, Martı’yı iki ayrı, ikisi de 1960 basımı, Almanca çevirisinden, iki çeviriyi de karşılaştırarak Türkçe’ye kazandırmış. Öyle sanıyorum ki, Martı’yı çevirmesi, Yıldız Kenter’l..

Rebecca VVesf aşkın kurtarıcı gücünün portresini ucuz duygusallıkların tuzağına düşmeden çiziyor. -PAT BARKERTravma sonrası hafızasını kaybettiği için son on beş yılı hatırlamayan Chris cepheden geri döner. Evde onu bekleyen üç kadın vardır: ona umutsuzca aşık kuzeni Jenny, varlığını tamamen unuttuğ..

Bütün gün kamera arabasının arkasında motosiklet sürdü. Aradaki uzaklığı hep aynı tutmaya çalışıyordu. Kameranın odağının dışına çıkmıyordu hiç. İnanılmaz yüksekliklerden inen, ufka bıçak gibi saplanan geniş ışın kuşakları vardı, İtalyanların dinsel tablolarındaki gibi. Yaptığı işe kafasını vermeye ..

Fi, deneyimin içinde kaybolmak yerine korkmadan deneyime sahip olmanın yolculuğudur. İçinde bolca bulunan manipülasyon, seks, aldatma ve aldanma hikâyeleri belki herkesin dikkatini çekebilir ama gerçeklerden yola çıkılarak ulaşılmak istenen yerde sadece farkındalık vardır. Fi güzelliğin lanetle..

Harms, çağdaş öykünün en büyük öncülerinden biri olarak, Tolstoy, Çehov ve Babel’in yanında yer almalı... Bu üçlüyle kıyaslandığında en kısa, en komik ve bazı açılardan en hakikisi olarak öne çıkar onun hikâyeleri. Biçimsiz, üslupsuz görünümleri altında vahşi, hüzünlü, şiddet dolu, fevkalade komik v..

Orçun Ünal, ilk kitabı Dekadans ve Ölüm ile oldukça ilgi görmüştü. Geleceğin 10 Yazarından biri olarak duyurulmuştu ve şunlar söylenmişti: Daha ilk yazmaya başladığı 2006-2007 yıllarında ‘adını koyduğu’ ilk öykülerinde yalnızlık, ölüm, pişmanlık ve masumiyet ‘meselelerini’ daha çok ‘kişisel’ bir per..

Anadilinden farklı bir dilde yazan ve Nabokov ve Conrad gibi ustalarla karşılaştırılan Aleksandar Hemon'un hayatlarından biri; Saraybosnalı, futbola, Amerikan müziğine ve kötü şiire meraklı bir gencin öyküsü. Bir diğeriyse, Bosna'da savaşın patlamasından hemen önce Chicago'ya göç eden, ailesi ve vat..

Türk edebiyatının en özgün ve gerçekçi yazarlarından Orhan Kemal, roman, oyun ve öykülerinin hepsinde yoksul, hayatla mücadele etmek zorunda olan ama umudunu, yaşama sevincini kaybetmeyen insanlardan söz eder. Aslan Tomson-Köpek Yavrusu'ndaki yedi öykü, yine aynı dünyanın çocuklarını anlatıyor.Dönem..

“Adonis Arap şiiri için milattır.Bir ondan önceki Arap şiiri, bir de ondan sonraki.”Samuel HazoFenike mitolojisindeki Adonis efsanesinden esinlenerek bu adı alan Ali Ahmed Said İsbir, günümüzde yaşayan en etkileyici Arap şairi olarak kabul edilmektedir. Şiirlerinde yeni bir mistik dünya yarattığı dü..

seni bir koltuğa gelin etselerdiseni mor seni zambak beyazı bir koltuğaseni güzel seni tatlı sözler içindeseni bir hafta sonu şöyle alkışlar şöyle şenşöyle balkan havaları eşliğindeseni bir koltuğa gelin etselerdigeniş evlere doğru içleri bal mermeriseni yüksek seni binalara asansörler içindezalimin..

“Kırık şeyler” var bu romanda. Hem mecazen kırık şeyler, hem somut olarak. Sözgelimi bir avize.Avizeler gün gelir, hayatımızı değiştirir.Akın Çokuğurluel, çok boyutlu bir roman yazıyor.Yıllar bile birbirine giriyor: Yollar, hayatlar, televizyonlar, alkışlar, kırılan eşya, kırılamayan eşya... Rafine ..

Gündüz gelinim hatır sormak için odama geldi, iki saat kadar beni güldürmeye çalışarak, başımı kolonya ile ovarak yanımda kaldı. Ama hâlinden Süreyya'nın sabahleyin geçen olayı anlatmış olduğunu anlıyordum. Şimdi Süreyya ile aramızda bir yabancı kalp daha var, gelinimin terbiyesinden emin olmasam bi..

Asli Erdogan’in metinleriyle Laleper Aytek’in fotograflari bir araya geliyor! “Kendi içinden de geçip gitti mi uzaklara?” Istanbul Fransiz Kültür Merkezi’nde 10 Mart – 12 Nisan 2017 tarihleri arasinda “Kendi içinden de geçip gitti mi uzaklara?” baslikli bir sergi açiliyor. Yazarimiz Asli Erdogan’in ..

“Peki ya yolculuklar? Yolculuk etmesini unuttunuz mu yoksa? Ben unutmadım, gerçekten, ruhum öylesine huzursuz ki, her an bir yerlere gidebilirim. Her şeyi görmeli, her şeyin tadını çıkarmalıyım! Yaşlanmaktan korkuyorum, günün birinde yorulacağımdan, tembelleşeceğimden ve yolculuk edemeyeceğimden çok..

Araba kumarhanenin önünde durdu, Nizam aceleyle indi arabadan, koşar adımlarla kumarhaneye girdi, piyano sesi yoktu, köşk sessizdi, yandaki salona yürüdü, piyanonun kapağı kapatılmıştı, gözleriyle salonu taradı, Anya pencerenin yanındaydı, sigara içiyordu.Nizam’ın kendisine doğru yürüdüğünü gördüğün..

“Napoli Dörtlemesi” ile tüm dünyada milyonlarca okura ulaşan Elena Ferrante bu kez bir çocuk kitabıyla okurların karşısında. Kumsalda Bir Gece, bugünün ve yarının Ferranteseverleri için bir masal.Bu kez kaybolan bir oyuncak bebek. Kumsalda unutulan Celina, heyecanlandıran, ürperten ve umut veren esr..

BEHRAM’ın ‘şiirözü’ diye nitelediği bu yapıtlar bilinen sanat / edebiyat türlerinin hiçbirine benzemiyor. Yazar, en özgün şiirlerinin arkasındaki duygu / gözlem / bilgi birikiminin öykülerini çocuklar ve yetişkinlere masal diliyle anlatıyor. Anlatılanlar ressam Bayram Gümüş’ün renkleriyle bezeli. Öy..

Ürün Adı: Tutanak - Aptallığın EgemenliğiÜrün Kodu: 9786051850290Yazar: Nihat BehramBasım Yılı: 2016Kapak Türü: Karton KapakSayfa Sayısı: 175Kağıt Cinsi: 2. HamurÇevirmen:..

Adalet, ilk kitabı basılmadan önce onu bana ithaf edeceğini söyledi. Ben de Kitaba basılmasın da, baskıdan sonra bana elle yazacağın bir ithafla kitabı armağan et, dedim. Bu armağanlar bugüne kadar sürdü. Her kitabın her baskısından bir adet, ithaflı haliyle bana en güzel armağan oldu.HALİM AĞAOĞLU ..

Nasil bir destur?Orda burda açilim var, bende bögür.Bir korku bastiriyor sabahlari, kil payi komedi Beyaz garson ceketiyle.Akmaya kaldi mi mecra sizlanmasindaAlismak zifir parfüme...Ben - besbeter.Yani deme arsizligi...Yani kasmayalim çok!Bastiriyor, var güne yok rizik.Siz de görmeyiverin Kendiyle g..

“...Kurulan mahkemeler 1920 yilinin son günlerinde karar verdiler, bu bildirideki görüslerinden vazgeçmeyerek “düsman”la savasmayanlar ölecektiler. Bildiride imzasi olan iki yüz yigit insan görüslerinden vazgeçmedi, boyun egmediler zalime. 1921 yili Ocak ayinin ilk günü, isgal kuvvetleri komutanlig..

“Arkasi Yarin”, bir dönemin gözde radyo programi… Merakla ertesi günün beklendigi, her gün bir bölümün yayinlandigi efsane oyunlar. Bu oyunlari kaleme alan isimlerden biri de Behçet Necatigil! Usta sairin Naîmâ’si ilk kez gün isigina çikiyor.Necatigil, Naîmâ Tarihi’nden yaptigi bu uyarlamada daha ço..

“Eskiden romanlarin sonuna ‘Bitti’, ‘Son’ gibi notlar düsülürdü. Bu, daha çok, olay aktaran, serüven aktaran romanlar için geçerli. Okur da buna alismis, romanin sonunda ‘Bitti’yi göremeyince son sayfalarin kopup yittigi duygusuna kapilirmis. Hayat gibi romanin da biten degil, süren bir sey oldugunu..

“Okur olmanin önemi kavranmadan, yazar olmanin önemini de, durumunu da, sorununu ve sorumlulugunu da nasil kavrayabiliriz ki?”“Yazarin üstüne ‘Niçin yaziyorsunuz?’ diye varacagmiza, neyi nasil yazdigina daha dikkatle baksak, hem o ‘niçin?’lerin yaniti çikardi ortaya, hem de, kuskusuz içinde yasadigi..

Afrika: Davullar çaliyor, her yerde bir kara büyü... Leopar olmayi hayal eden bir Sakarkedi balta girmemis ormanlara daliyor, ama yapraklar yol¬unu kapatmis. Slovenya: Çiçegi burnunda bir sair askina ulasmak için yanip tutusuyor fakat dünya ile arasinda duvarlar var ve o hepsinin için¬den geçmeye me..

Simdiye Kadar, Kendi Katilini Böyle Ayrintili Sorusturan Bir Dedektife Rastlanmadi! Simontaut’nun yeni macerasinda cinayet mevkii bir hali; dünyadaki tüm halilardan çok daha fazla sir sahibi bir Türk halisi. Çalinansa bir kafatasi; ancak sadece maddi degil, sanatsal olarak da paha biçilemez degere s..

"Riitta'ninn kitabi, alginin gittikçe derinlestigi bir boyutta okurunu yakaliyor. Varolusta, bitkisel ve hayvansal yasamla nasil karsilastigimizi, zamani ve mekâni nasil paylastigimizi, evrenin büyüklügünü kendi yasantimizda nasil kucakladigimizi anlatiyor. Bu algisal açiklik, toplumsalligin alisild..

Gece vakti, çölü bir el arabasini çekerek geçen bir baba. Arabanin içinde annesiz iki çocuk; iki kardes; biri kiz, biri erkek. Küçük Peri için agabeyi Abdullah, agabeyden çok öte. On yasindaki Abdullah’a sorsaniz Peri, her sey demek. Köylerinden Kâbil’e varmak için çiktiklari yolculugun sonunda aile..

“Mevsimin isiklarina, renklerine, saatlerine nasil açilacagimi çok düsünmüstüm. 1950’lerin Istanbul’undaki sonbaharlar agir basiyordu herhalde, çocuklugun sonbahar mevsimleri.Daima yaprak dökümleri, yagmurlar, tas havuzlarin yaz boyu kirlenmis sulari, yosun, çamur ve batak geliyordu gözümün önüne. D..

"Istanbul, birbirinden o kadar farkli, hattâ birbirinin karsiti bu semtler, yöreler araciligiyla, birçok mimarîyi yan yana, iç içe sunarkentlisine. Göz daima oyalanir; düsünce yenilikle karsilastikça bilenir, gönlün duyarligi su semtten o semte daima tazelenir."Selim ileri, Istanbul Kitapliginin be..

Bu geri kalmis yoz kentin yüz bini bulan nüfusu arasinda sizin gibi yalnizca üç kisi bulundugunu varsayalim. Sizi kusatan bu yoz kalabalikla bas etmenize olanak yoktur, bunu kimse sizden isteyemez. Yasadiginiz sürece bu yüz bin kisilik kalabalik arasinda siz de yavas yavas gerilemek, zamanla erimek ..

Ne gariptir ki, imparatorlugun çöküsünün ilk izlerini görmesi, ihtiyarligi andirir endiseli bir sikintiyi ilk hissedisi de Sultan'in dönüsüne rast geliyordu, belki de eski karisi geri gelmese imparatorlugun çöküntüsünü bu kadar çabuk görmeyecekti. Sabaha kadar, uzun gecelik entarisiyle konagin içind..

· Savas ve romantizm · Gezmek görmek yasamak· 1 eylül dünya baris günü · Yaz gitti· 14 subat dünya sevgiler günü· Toplum ve edebiyat· Etnik duyarliga dair· Umutlar hayaller· Halk kültürü ve bugünkü tavir· Siirde devrimci..

"Uzun yillardir Orhan Kemal'in özenle sakladigi arsivinde geziniyorum. Ayrica kütüphanelerde yaptigim arastirmalarini neticesinde geçen yorucu ama zevkli saatlerde buldugum pek çok metin ve doküman hana tüm yorgunlugumu unutturdu.Bu kitabi okuyacak olan tüm kitapseverlere sunu diyebilirim ki, üstat ..

Insani hayali kahramanlara çevirmeden, zayifliklari, güçsüzlükleri ile benimseyen ve oldugu gibi seven yazarlarin basinda gelen Orhan Kemal, edebiyatimizda siradan insanin yasam kavgasini en iyi anlatan yazarlarin basinda gelir. Insanin yitirdigi onurunu yeniden kazanisini anlatan Kötü Yol, macerali..