Üç küçük yaramazın sıcacık öyküsü, okul öncesi çocukların gözdesi olmaya aday!Küçük kuzu, oğlak ve köpeğin mutlu, neşeli, oyun dolu bir hayatı vardır. En sevdikleri şeylerden biri de Baloncu Dede’nin anlattığı yemyeşil otlakları, uzak yerleri, canavara benzeyen kayaları, kocaman dev bulutları dinlem..
Mine bahçede kırmızı lastik topuyla oynuyordu. Topunu her seferinde daha yükseğe atıyor, daha yere düşmeden de tutuyordu. Annesi yardıma çağırınca Mine topunu bahçede unutuverdi.Kırmızı topu kargalar gagaladı, sincaplar topla oynadı, saksağan topu uçurdu ve daha neler neler oldu… Peki Mine’nin topu..
Jack London’ın en önemli eserlerinden biri kabul edilen ve ilk yayımlandığı 1903 yılında yazarına uluslararası çapta ün kazandıran Yabanın Çağrısı tazeliğini bugün de koruyan bir klasik, soluk soluğa okunan bir macera romanı.Babası bir St. Bernard, annesiyse bir İskoç çoban köpeği olan Buck’ın Calif..
Benim teyzem arkeolog.Toprağın altında gömülü uygarlıkları araştırır.Kazılara katılır. Elinde fırçasıyla bulduklarını dikkatlice temizler.Kırık parçaları toplar, bir araya getirir.Onun işi zor, çok sabır ister.Bense hiç yerimde duramam, içim hep kıpır kıpır.Büyüyünce ne olacağımızı düşünmek, nasıl b..
“Okuyacağınız kitap, temel olarak, Nâzım Hikmet’in […] yönlendirilmiş ya da önyargılı okumalara en çok maruz kalmış/kalmakta olan iki metnine odaklanacaktır: Kuvâyi Milliye ve Memleketimden İnsan Manzaraları. Adı geçen iki metin, yazılış motivasyonları ve süreçlerinin iç içe geçmesi, yazılış tarihin..
Edebiyatçılar ile futbol arasındaki ilişki yeni değil. Camus ve Nabokov delikanlılıklarında kaleciydiler. Öyle ki Camus insan ahlakına ilişkin bildiği her şeyi futboldan öğrendiğini söyler. Marías da futbola düşkünlüğünü asla inkâr etmeyen edebiyatçılardan. Hem de çocukken sol açık oynayan bir topçu..
Kazı, klasik öykünün kalıplarını bozarak yeni bir anlatı dili geliştiren 1950 Kuşağı’nın ele avuca sığmaz yazarı Orhan Duru’nun onuncu öykü kitabı. Kitaba adını veren büyük öykü “Kazı”da yazar hüzünlü bir ruh haliyle geçmiş zamanın izini sürüyor; çocukluk ve okul yıllarının zaman ve mekânlarında yür..
Bir arayış hikâyesiMinik Yıldız koskoca evrende kendine bir ev bulamamıştı.Ama bu arayışı sırasında, belki de baktığı yeri değiştirmeliydi!Gizem Darendelioğlu’nun yazıp resimlediği Evini Arayan Yıldız meraklı, şaşkın, sevimli ve telaşlı bir arayış hikâyesi…Minik Yıldız hızla düşüyordu.Tahmin edersin..
Satış rekorları kıran, olumlu eleştiriler alan mini seri tek ciltte bir araya geliyor. Hikâyeye ek olarak bu kitapta Kurt Busiek tarafından yazılan bir önsöz de yer alıyor.“Bu hikâyeyi başarılı kılan anlatımı. Busiek her zaman yaptığını yapmış ve olağandışı bir duruma inanılırlık katmış. Olay örgüsü..
Siri’nin maceraları devam ediyor. Cesur Viking kızı Siri ve arkadaşı Zack’in eline, saklı bir hazineyi işaret eden bir ipucu geçer. Bir Viking şehri olan Birka’da, çalınan kitaplarını arayan keşiş Ansgar da onlara katılınca heyecanlı bir macera başlar. İpuçları Mimer’in Kuyusu’nu işaret etmektedir. ..
Amsterdam Belediye Başkanı Robert Walter yeni yıl resepsiyonunda karısının, belediye encümenlerinden biriyle konuşurken kahkahalarla başını arkaya attığını görünce kendisini aldattığından şüphelenir. Kısa süre sonra bir gazeteci, Vietnam Savaşı’nı protesto eden üç eylemcinin bir toplum polisini dövd..
Yitiksiz, modern Türk şiirinin efendimiz acemilik diyen usta şairi Turgut Uyarın ilk ürünleri, kült kitabı Dünyanın En Güzel Arabistanına gelirken yayımladığı ve kitabına almadığı bazı şiirleri ile son döneminde yazdıklarından oluşuyor.Biliyorsunuz bütün kapıları omuzladımKimini açtım kimini açamadı..
Hayat suda başladı yaŞöyle yapılmalı bence: Alfabenin ilk iki harfi Yer değiştirmeli önce B’den sonra gelmeli A, L yetişmeli ardından, I ve K izlemeli onu. Gerisini dert etme hiç, ne de olsa herkes bilir, ortaya çıkan sözcüğün ne doğurgan oldug?unu. Nazmi Ağıl’ın yazdığı, Dilek Yördem’in resimlediği..
Erika Bartos’un yazıp resimlediği, çok sevilen Uğurböceği Sevecen ile Salyangoz Tomurcuk serisi 39. kitabıyla sevenleriyle buluşuyor. Uğurböceği Sarıcık’ta Kanarya kanadını incitip Sevecen’in evinde misafir olur. Sevecen ondan ne öğrense istersiniz? Meğer kuşun yaşadığı adada Sevecen gibi bir uğurbö..
Erika Bartos’un yazıp resimlediği, çok sevilen Uğurböceği Sevecen ile Salyangoz Tomurcuk serisi 38. kitabıyla sevenleriyle buluşuyor. Peri Kartları’nda Geyikböceği ile Arıcık’ın Peri’ye yaptıkları bir şaka hikâye ediliyor. Ama sonunda herkes çok üzülüyor.Geyikböceği ile Arıcık yaptıkları şakadan son..
“Üzüntüyle başını cama dayayacak, herkes bir şekilde, diye düşünecek, herkes bir şekilde, bir yerlerde, bir karenin içinde yok oluyor işte. Bir mezarın, dört duvarın ya da bir sayfanın içinde...” Ömür İklim Demir, önceki kitaplarında ulaştığı özgün dilin sınırlarını Mutedil Dalgalı’da daha da genişl..
Çocuk psikanalizinin Freud’un ünlü Küçük Hans vakasını analiziyle başladığı kabul edilir, o günden bu yana birçok analist çocuk ve ergen analizinde uzmanlaşmış, yöntemler ve kuramlar geliştirmiş, bu uygulamaların kurumsallaşması için çaba göstermiştir. Katkıları zamanla çocuk ve ergen uygulamalarını..
Sıpa Yoya çayırlarda koşup oynamaya, taze otlardan atıştırmaya bayılırdı.O gün ablası Miya ona beraber nehre gitmeyi önerince minik sıpa “Hayır” dedi.Ne çiçekli çayırlığa ne meşe ağacının altına gitmek istedi. Ablası şaşkındı. Kardeşi neden hep “Hayır” diyordu acaba?Köşeleri yuvarlak tasarlanmış bu ..
“Pek çok kişi için şiir bir şey ifade etmez” diyor Jay Parini kitabının başında. Ama bu genellemeyi görmezden gelerek şiir, dil, şiirin anlamı ve zihinler ile hayatları değiştirme gücü üzerine derin bir inceleme sunuyor. Kendisi de şair olan başarılı eğitmen Parini; Aristoteles, Horatius, Longinus g..
Türkiye’nin güneydoğusunda Turabdin adında bir yer vardır. Süryanice bir kelime olan Turabdin, “Tanrı’nın Hizmetkârları Dağı” anlamına gelir. Bu yöredeki antik manastırlar Havarilerin, Pavlus’un ve Petrus’un mirasçısı olan eski bir Hıristiyan cemaatinin hazinelerini ve gizlerini barındırır. Bu Sürya..
Ah canım, sen bir kâbus görmüşsün! Gülse evinde, güvende, sımsıcak yatağında uyuyordu. Derken korkunç bir canavarla burun buruna gelmesin mi? Gülse hemen oradan kaçtı ve çok geçmeden yatağında sıçrayarak uyandı. Neyse ki en sevdiği oyuncağı Moçu yanındaydı. Moçu arkadaşının gerçek sandığı canavarlar..
Max Frisch, 1973’te Berlin’de, Sarrazin Sokağı’nda yeni bir eve taşındığında yine günlük tutmaya başladı ve bu döneme ait beş defterden oluşan kayıtlara BERLİN GÜNLÜĞÜ adını verdi. Birkaç yıl sonraki bir röportajda, söz konusu günlüğün kesinlikle bir “müsvedde” değil, “üzerinde çalışılmış bir kitap”..
Yarım yüzyıla yakın bir çalışma, okuma ve düşünme serüveninden sıra dışı saptamalar, anlamlı sorular, kışkırtıcı görüşler… İş yaşamının ana meselelerine hem dünya hem de Türkiye perspektifinden kapsamlı bir bakış… Birçok güncel tartışmaya ve geleceğe ışık tutan, özlü değerlendirmeler…Aklımızda Bulun..
Dilbilimdeki son araştırmaları göz önüne alarak hazırladığım bu resimli kitap her çocuğun çevresini ve onu çevreleyen evreni keşfetmesine, ileride okul hayatında ihtiyaç duyacağı temel sözcük dağarcığını geliştirmesine yardımcı olacaktır. Kitap boyunca her bölümde birer “anahtar sözcük” bulunmaktadı..
“Dilbilimdeki son araştırmaları göz önüne alarak hazırladığım bu resimli kitap her çocuğun çevresini ve onu çevreleyen evreni keşfetmesine, ileride okul hayatında ihtiyaç duyacağı temel sözcük dağarcığını geliştirmesine yardımcı olacaktır. Kitap boyunca her bölümde birer “anahtar sözcük” bulunmaktad..
Küçük bahçıvan elindeki haritayı açtı. Doğru yerde miydi? Doğru yerdeydi. Diz boyu çimleri biçmeye, toprağa gübre serpmeye, meyve ağacı budamaya, bahçe, bostan sulamaya hazırdı. Aaaa, o da ne? Küçük bahçıvan kasabaya girdiğinde iki şey fark etti. Çatıları bulutlara değen kule gibi evler… Tıkanmış tr..
İş insanı ne iş yapar? Değişen dünyada yeni sorumlulukları nelerdir? Karşı karşıya olduğumuz küresel, yerel sorunların çözümüne iş insanları nasıl katkıda bulunabilir? “Dünyanın en iyi saklanmış sırrı” Türkiye’nin yeni hikâyesi ne olabilir? Bülent Eczacıbaşı elinizdeki kitapta, yönetim, ekonomi, sür..
Ormanda sıcak bir gündü. Küçük maymun Muni’nin canı çok sıkılıyordu. Taze meyveler onu rahatlatmıyordu.Serin gölde yüzmek can sıkıntısını azaltmıyordu. Bir anda, küçük yaramazın eline ormanın kralı olma şansı geçti. Her emri yerine getirilecek, yediği önünde yemediği arkasında keyif çatacak, canı as..
O gün hiç de Gülse’nin umduğu gibi gitmiyordu. Atıştırmalıklar idare ederdi ama en sevdiği oyuncağı onunla oyun oynamak istemiyordu. Banyoya ilk kardeşinin girdiğini gördüğündeyse küçük kız daha fazla dayanamadı. Kıpkırmızı oldu, bağırmaya başladı, yerde yuvarlandı, ağladı. Gülse öfkesinden kurtulma..
Vladimir Nabokov’un değerlendirmesiyle 20. yüzyılın en büyük dört romanından biri olan Petersburg’un yazarı, ikinci kuşak Rus simgeciliğinin önde gelen temsilcilerinden ünlü Rus şair, kuramcı, romancı ve edebiyat eleştirmeni Andrey Belıy’ın Senfoniler’i, müzik kurallarına göre yazılmış şiirsel bir d..
"Eszter’in Mirası" adlı kitabı daha önce Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Sándor Márai, bu kez "Buda’da Bir Boşanma" adlı eseriyle Türk okuruyla buluşuyor. Kitap, Budapeşte’de iki dünya savaşı arasında yaşanan iç içe geçmiş yaşamları anlatıyor...Birinci Dünya Savaşı sonrasında yaşadığı sar..
“Tarih boyunca kadınlar çoğunlukla sanatçıdan ziyade sanatın konusu olarak görülmüşler. Kadınların kendilerini yaşadıkları tecrübeye adamaya doğal eğilimleri, sessiz sakin kalma yetenekleriyle de birleşince pek çok kadın büyük erkek sanatçılara büyük ilham perileri olmuşlar. Kadın sanatçı olarak bir..
Cansever’i Türk şiirindeki yerine olanca ağırlığıyla oturtan ve İkinci Yeni’den ayrı yönlerini gösteren Tragedyalar’da şair, dizenin işlevini yitirdiği düşüncesiyle tiyatrodan, diyalogdan, iç monologdan yararlanır; düzyazının olanaklarını şiire taşır. Her yönüyle modern şiire yeni özellikler, taze ..
Dedesinin Umut’a doğum günü sürprizi, harika bir kamyon, hem de kırmızı ipli! Umut oyuncaklarını doldurdu kamyonunun arkasına, çeke çeke çıktı koridora. Evde ne varsa getirip götürdü oradan oraya, bir tek kedisini taşıyamadı kamyonuyla… Filiz Özdem’in yazdığı bu sevimli oyuncak hikâyesini Eren Caner..
Rüzgâr’ın ninesiyle dedesi bir orman köyünde yaşıyordu. Onları ziyarete gittiğinde dedesiyle birlikte sık sık ormanda gezintiye çıkarlardı. Mevsimler geçerken ormanın değişen görüntüsü o kadar büyüleyiciydi ki Rüzgâr bazı geceler rüyasında ormanda dolaştığını görüyordu.Ürün Adı: Ormanda Dört MevsimÜ..