“Başka bir yol var mı? Başka bir düşünce, başkabir hissiyat, başka bir felsefe var mı dünyayı bir bahçe haline getirebilecek? İnsanoğlunun insanca yaşamasını, köleliğin kalkmasını, ırkçılığın kalmamasını öven bir yol var mı?Bir hayal dünyasında yaşıyorum belki ama ona inanıyorum.Bir gün gerçekleşece..
Asıl adım Ahmed Önal. Ahmed Arif olarak bilinirim. Yaşamım boyunca hakkı aradım; ezilen ve güçsüzün yanında durdum. Memleketlilerim sömürülmesin, memleketlilerim kullanılmasın, memleketlilerim ölmesin diye konuştum. Eşitlik için yazdım, eşitlik için söyledim, eşitlik için dayak yedim, eşitlik için s..
“…Ben kimsenin canını yakmadım, onlar benim ateş olduğumu bile bile geldiler…”“Babamı sevmem,” dedikçe anasını daha bir seviyordu belki de… Ne kadar hırçın olursa olsun, ne kadar sert ve bitirim olursa olsun ve şu koca ülke için“Çirkin Kral” namıyla ne kadar ulaşılmaz olursa olsun, anasının dizleri ..
Şah, mat, fil, vezir ve diğerleri İşte Mirko Czentovic’in hayatı tamamen bundan ibaretti. Küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiş, iyi yürekli bir rahip tarafından koruma altına alınmıştı. Mirko, yaşıtlarının aksine oldukça içine kapanık ve sakin bir çocuktu. İnsanların onun zekâsından şüphe etmesine..
İnsanlar hayalleriyle büyür, hayallerinin gerçekliliği ile yaşamına yön verir. Hayal olmasaydı insanlığın hangi gelişmesi olabilirdi ki? İnsan düşüncesinin, hayalinin sınırı yoktur. En olmaz denilen buluşun arkasında mutlaka bir uçuk hayal vardır. Zaten dünyada insanlığın her türlü olgusu engellense..
Kirpi gibi adamlara ve kirpi gibi adamları seven keklik kadınlara,Nabzımın boşluklarından damarlarıma düşen bir adam tanıdım.Bazı adamların mayasında bazı kadınları severek öldürmek vardır.Bazı adamlar silah değil, sevgisini kullanır.Bazı adamlar o kadar yalnızdır ki, sizin varlığınız,yıllar boyunca..
Mavi şapkalı çocuk sabrın ve beklemenin nasıl kutsal bir değer olduğunu, hayranlıkla izlediği karahindiba sayesinde öğreniyor. Bu minik serüveninde en büyük destekçisi ise annesi.Yazar Hakkında:1982 Diyarbakır/ Çüngüş doğumlu. Erzurum Atatürk. Ünv. Okulöncesi Eğitim Öğretmenliği mezunu. İzmir’de Oku..
KÜÇÜK PRENS - ANTOINE DE SAINT-EXUPERYÇizdiği aslında küçük bir boa yılanıydı amahiçbir büyük bunu anlamamıştı. ‘’Bu bir şapka,’’ demiş,ardından dikkatlerini başka bir noktaya çevirmişlerdi. O zamananlamıştı Küçük Prens, büyüklerle kendisinin farklı dünyalardayaşadığını. O gün artık çizim yapmaktan ..
KÜRK MANTOLU MADONNAYirmili yaşlarındayken, meslek inceliklerini öğrenmek üzere Almanya’ya gönderilen Raif Efendi’nin hikâyesi, gittiği bir resim sergisinde gördüğü bir tabloyla başlar. Gördüğü tablodan gözlerini alamayan Raif Efendi, bu tabloyu izlemeyi günlük rutin haline getirir. O anlarda ilgisi..
Ali’nin en sevdigi meyve ne acaba?Dısı yesil, içi kırmızı...Bakalım nasıl oluyormus bu meyvecik?Yazar Hakkında:1988 İstanbul’da doğmuştur. Üniversitede işletme bölümünü bitirip, yüksek lisansa devam etti. Kitaplara olan ilgisi, çocuklarından sonra daha da yoğunlaştı. Çocuk gelişimi programını bitird..
Küçük Ayı Bobo,babasıyla birlikte oyunlar oynuyor,alışverişe gidiyor.Bazen babası Bobo’yu Süperman gibi uçuruyor bile.Bobo zaman zaman eziyet etse bileonlar birlikte çok eğleniyor.Hatta Bobo, babasıyla birlikte kek pişiriyorve limonata yapıyor. Nasıl mı?Bu bir sır ve kitabın içinde saklı.Şişt, sakın..
“Hep anlattınız, hep yazdınız, iftira ettiniz, kendinizce yargıladınız ama bana hiç sormadınız. Nazım’dan, eşinden, dostundan beni dinlediniz. Bende Nazım olmak ne demek hiç anlamadınız. Şimdi sıra bende. Sessiz çığlıklarımın yankıları yüreklerinizi titretecek...Susmak yok artık. Haykırıyorum. Seni ..
Cemal’i sevmek, hüzünle dostluktan,uzun hikâyeli aşk acısından geçenlerin işidir.Cemal onu sevenlere, gözüyle değil, ruhu ile bakmayı öğretir.Cemal’in trenleri vardı. Lokomotifler dolusu acı,aşk ve keder yüklü trenleri oldu daima...Huzur arayana huzur, aşk dili öğrenmek isteyene hoca, kederiyle başa..
Küçük yaşlardayken Kuyucak Köyü’nü basan eşkıyaların anne ve babasını öldürmesiyle başlar Yusuf’un hikâyesi. Olayı incelemek için köye gelen Kaymakam Salâhattin Bey, Yusuf’u da yanında götürür. Tüm cinayete tanık olan ve hatta yaralanıp parmağını kaybeden Yusuf, gün geçtikçe daha duygusuz, daha sert..
Kapitalist düzen içine sıkışan, tüm zaafları ve zayıflıklarını saklayıp var olma çabası içinde olan Ömer’in hikâyesi, apansız kendini evsiz, kimsesiz ve çaresiz bir halde bulan Macide ile başlar.Dönemin sözde aydınları arasında bulunsa da her daim kendini ve toplumu sorgulayan, ekonomik ferahlık eld..
“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî, bedhahların ol..
Yirmili yaşlarındayken, meslek inceliklerini öğrenmek üzere Almanya’ya gönderilen Raif Efendi’nin hikâyesi, gittiği bir resim sergisinde gördüğü bir tabloyla başlar. Gördüğü tablodan gözlerini alamayan Raif Efendi, bu tabloyu izlemeyi günlük rutin haline getirir. O anlarda ilgisini tek çeken Maria P..
Kaçıp gitmenin imkânsız olduğu bir hayata tutunmaya çalışan iki KADIN!İki kadını ayakta tutmaya çalışan yıkılmış bir ADAM! Adam ilk kadına elini uzattı.İkinci kadını arkasında bıraktı.Ezo teslimiyet içinde fısıldadı:Benim kaderimde sadece ikimiz vardık. Arkadan bir sesAdam kuma karısına döndü. İlk k..
Kendine o temiz sayfayı açtıysan eğer,Bu yolu yürümeye karar verip gözünü kararttıysan eğer,Başarı Okulu’ndan mezun olacağım,Dİplomam da hayallerim olacak diyorsan eğer, Hoş geldin.Sana olacakları söyleyeyim.Nefret edenler olacak.Şüphe edenler olacak.Bir de sen olacaksın, hepsini yanıltacak.Düşeceks..
Papatyalarla kaplı beyaz renkli ülkeye gökkuşağını getirmek için fitoterapik bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz?Vera’nın Şifalı Çiçekleri; arkadaşlığın, ekip çalışmasının ve de gözlem yapmanın başarıya ulaşmak için önemli olduğunu vurgulayan çiçek kokulu bir masal.Ürün Adı: Vera'nın Şifalı ÇiçekleriÜ..
Siz bu yazıyı okurken benden çok uzaklarda olacaksınız.En az Süreya kadar…Yollarımız elbette kesişecek.Bakarsınız bu bir kitap olur, bir şarkı olur.Belki de elinizde tutuyorsunuzdur bu sebepleri, hem de şu an.Bu kıvılcımlar çıkmıyor boş yere,Boş yere yanmıyoruz,Sevinin!Hayatınızın yüzde kaçını kaplı..
Çocuklar meraklıdır. Her şey ilgilerini çeker. Bazı konular daha çok ilgilerini çeker. Bu ilgilerinin içinde yaratıcılık saklıdır.Bu hikaye, bir çocuğun gemilere olan tutkusunu anlatıyor.Ürün Adı: Deniz'in GemileriÜrün Kodu: 9786052050330Yazar: Pınar Bingöl GöksunBasım Yılı: 2018Kapak Türü: Kitap Ka..
Uzun süren ilişkilerin adamıydı o ama ilişkilerini sürdürmeyi başaramayan kadınların üzüntüsüne sebep olmak istemedi. İnsanları memnun etmek için gerekli donanıma ekonomik anlamda sahip değildi ama birçok zenginin sahip olamayacağı kadar kaliteli ve büyük bir aşk adamıydı. Romantik değildi. Sadece ö..
Ülke bir seri katil olayıyla sarsılmıştır.Herkes sıradaki kişiyi merak ederken kurbanlar arasında bir ortak nokta tespit eder ekipler.Bu ortak nokta onları bir kare fotoğrafa götürür.Bir kare fotoğraf...8 kişi...6 ceset...1 katil...Sona kalan iki kişiHer cinayetle tüyleriniz ürperirken, her sayfada ..
Oyunlar yalnızca çocuklar için mi sandınız?Yanılıyorsunuz.Bazı oyunlar sadece yetişkinler arasında oynanır. Tıpkı bu evcilik oyununda olduğu gibi…Sarper, oyunun kurallarını koymuştu. Oldukça katı kurallar… Kızına annelik yapılmasını istiyordu hem de Eliz tarafından. Eliz, ne kadar direnirse dirensin..
Bir kadın, herkes için kendini feda edebilir miydi? Bir adam, kendini feda eden kadının canını acımasızca yakabilir miydi? Sevenler, sevdaları uğruna ailelerini ezip onlara sırtlarını dönebilir miydi? ***Kadın, kendini feda etti.Adam, kadının canını yakmaya ant içti.Sevenler, sevdası uğruna herkesi ..
Kötü biri olmayı hiç beceremedim, bırakın bunu, herhangi biri olmayı da beceremedim. Ne aksi bir adamım ne de uysal biriyim! Ne alçak ne de namuslu. Ne onurlu biri ne de bir kahraman. Şimdi hiçbir şey yapmadan köşemde pinekliyorum, diyen bir adamın hikâyesi Yeraltından Notlar.Yaklaşık yirmi yıldır h..
Şu sırada neyim ben? Koskoca bir sıfır. Yarın ne olabilirim? Hiç. Yarın ölür, yeniden dirilerek yeni bir hayata başlayabilirim!.. İçimdeki insanı iyice mahvolmadan kurtaracağım.Kumar bir riskti ve Aleksey İvanoviç bu riski almaya hazırdı. İyi de bir gözlemciydi hem. Ortadaki 12 kazandıktan sonra son..
Sevmek, güzel birine âşık olmak değil, o kişide bilmediğin bir zamanın, beklenmedik bir anında kendini bulmaktır.Genç bir adam, parlak ay ışıklarının aydınlattığı bir St. Petersburg gecesi ve yalnız bir kadın...Beklenti, fedakârlık, acı, keder ve hayal kırıklığının aşkın içinde kendine nasıl yer bul..
Neden vazgeçemediğini hiç düşündün mü?Hayallerine sırt çevirdiğinde hayatın sana neden anlamsız geldiğini hiç düşündün mü?Kafanı nereye çevirirsen çevir, hayallerini görmenin sebebini hiç düşündün mü?İçinde üstün bir yaratığın uyuduğunu, ara sıra uyanıp seni uyardığını hiç hissetmedin mi?Gerçekten e..
Galata Kulesi’nin bir rivayeti vardır:Galata Kulesi efsaneleri arasında yer alan belki de en ilginç efsane, en eski olanıdır. Bu efsaneye göre Romalılar şuna inanıyorlardı: Eğer bir kadın ve erkek, Galata Kulesi’ne ilk kez birlikte çıkarlarsa, onlar mutlaka evlenirler… Ama çiftlerden biri daha önce ..
Bir kadın seni seviyorsa sana aittir. Mutlaka bir fotoğrafın vardır bir yerinde odasının, onu kaldırtma! Bir kadın seni seviyorsa uyumadan önce dua ediyordur, senin adınla başlayan dualar ve biten senin adınla, onu susturma! Bir kadın seni seviyorsa sana zarar veremez. Yalnız genç adam, kadınlar vaz..
Bir oda düşünün… Odanın ortasında yuvarlak bir masa. Karşı karşıya oturan üç farklı kadın, üç farklı adam…Kesişen bakışların çoğunda sevgi, Kesişen bakışların çoğunda nefret, Kesişen bakışların çoğunda ise hasret vardı.**Berçem, Barzan Hezeroğlu’nun gözlerine baktığında vaat ettiğim hiçbir ümidi boş..
Yalnızlığı o kadar çok sevmişiz ki sevilmeyi beklerken sürekli kaybetmişiz. Sahi beklediğimiz, umut ettiğimiz şeyler bir gün gerçekleşecek mi? Gerçekleşmeyecekse bile bu çektiğimiz sıkıntılar, dertler boşuna mı? Ne olacak bu içimizdeki yarım kalmışlıklar? Mutluluk bize uğramıyor, mutsuzluğa nedense ..
Erkekler birçok kez gider. Kadınlar bir kez... Sözler erkeklerin ağzından çabucak çıkar, beklemeden. Kadınlar bekleyip, içlerini ezip ezip bir tek kez söyler: "Bitti! " Bir kadın bir adamı gerçekten bittiğinde terk eder. Sonra ne söylesen nehir akmaz geri doğru. Nehirler geri a..