İnsanlar ölünce ruhları nereye gider? Pek çoğumuz öteki tarafa ya da cennete yahut da cehennem diye cevap veririz. Peki ya gidemeyenler? Onlara ne oluyor? Buradaki öykülere göre diğer tarafa gitmek yerine dünyamızda kalıyor ve bize musallat oluyor, bizi korkutuyor, türlü kötülükler yapıyor ve bizi y..
Yaşadığım dehşet kanımı dondurdu, tüm bu anlattıklarım hala hafızamdadır ve orada kalmaya da devam edecektir. Bu iğrenç yaratık, bu çömelmiş, cüce, insana benzemeyen bu şey bizimle eski zaman Fransızcasıyla konuşuyor, şeytanı bile utandıracak küfürler savuruyor ve şimdiye dek hiçbir fani kulağın duy..
Sabahleyin iyi yürekli bir peri elinde bir sepetle geldi. Hediyelerim var dedi. Birini al, diğerlerini bırak. Ve dikkatli ol, akıllıca seç; akıllıca seç, olur mu? Çünkü içlerinden biri çok değerli.Hediyeler şunlardı: Ün, Aşk, Zenginlik, Zevk, Ölüm.Bir delikanlı hevesle Düşünmeye gerek yok deyip zevk..
Bir sabah uyandığında kendini bir böceğe dönüşmüş halde bulan pazarlamacı Gregor Samsanın öyküsüdür bu. Elbette burada sorgulanması gereken kimlerin ve nelerin dönüştüğüdür. Dönüşen kişi Gregor Samsa mıdır yoksa modern çağın getirdiklerine daha fazla direnemeyen toplum, aile ve ilişkiler midir?Ürün ..
Franz Kafka aforizmaların büyük kısmını 1917 Eylülü ile 1918 Nisanı arasında Zürauda yazmıştır. O Sırada verem teşhisi konulduktan sonraki kısa bir ara verme ümidiyle kız kardeşi Ottlayı ziyaret etmiştir. Aforizmalar Kafkanın ölümünden yedi yıl sonra dostu Max Brod tarafından Betrachtungen über Sünd..
Ve ayın parlak ışığını benim üzerime göndermiş olması da çok güzel diye düşündüm. Mütevazılıktan uzak halde köprünün kemerinin altında uzanmak üzereydim ki ayın elbette her şeyin üzerine parladığı geldi aklıma. Bende ayın tadını çıkarmak için sevinç içinde kollarımı açtım. Yorgun kollarımla yüzme ha..
Bir tarafta isyancılara katılıp ülkesinin bağımsızlığı için savaşan cesur Serge Ladko, diğer tarafta büyük bir soygun çetesini çökertmek için varını yoğunu ortaya koyan zeki ve deneyimli dedektif Karl Dragoch.Bu iki adamın kaderleri hiç beklenmedik bir şekilde kesişti ve dedektif Dragoch, Tuna Kılav..
Kuzey Amerika’da İngilizler ve Fransızlar arasındaki kanlı savaş, bölgede yaşayan yüzlerce Kızılderili kabilesini etkilemiş, onları yerlerinden yurtlarından etmişti. Kızılderililerin bir kısmı İngilizlerin, bir kısmı ise Fransızların düşmanıydı.Bir Huron savaşçısı olan Magua ise İngilizlerin baş düş..
Her şey aç olan yeğenlerinin karnını doyurmak için bir ekmeği çalmasıyla başladı ve bir ekmek için tam yirmi yıl hapis yattı Jean Valjean. Hapisten çıktığında herkese ve her şeye karşı öfkeliydi ve ilk yaptığı iş yine çalmak oldu: Bir papazın evindeki gümüşler.Ama bu hırsızlık onun kaderini değiştir..
Kötü kalpli, bencil, hiç kimseyi sevmeyen ve kimsenin sevmediği Dorincourt Kontu’nun üç oğlu vardı. Üç oğlu da ölen Kont’un geriye sadece küçük oğlunun oğlu kalmıştı ve Amerika’da yaşayan küçük Cedric’i alıp İngiltere’ye getirtti.Çocuklardan nefret eden Kont, zaman içinde torunu Cedric’e yürekten ba..
Küçük yaşlardan itibaren denize olan tutkusu Jim’i hem onu şanslı, hem de lanetli bir adam yapmıştı. İlk çıktığı görevde gemisi batmış ve gemideki sekiz yüz hacıyı ölüme terk ederek birkaç denizciyle birlikte bir filikaya atlayarak oradan kaçmışlardı. Ve bu Jim’in asla peşini bırakmamıştı. Bir hayal..
Dorothy, anne ve babasını kaybettikten sonra Em teyzesi ve Henry amcası ile yaşamak için Kansas’a gelir. Bir gün büyük bir fırtına kopar ve Dorothy kendine geldiğinde yanında küçük köpeği Toto ile başka bir ülkede olduğunu anlar. Orada tuhaf insanlarla, cadılarla, konuşan bir Korkuluk, bir Teneke Ad..
Amerikan İç Savaşı’nın sürdüğü o acımasız ve sert geçen yıllar herkesi olduğu gibi March ailesini de etkilemişti. Babaları savaşmak için orduya katılan Meg, Jo, Beth ve Amy anneleri ile birlikte hayatta kalma mücadelesi verirken bir yandan da yoksullukla savaşıyordu.Hayatlarına beklemedikleri anda y..
Küçük Kadınlar kitabından tanıdığımız Jo büyümüş, evlenmiş ve Plumefield’da kocası Fritz Bhaer ile bir okul açmıştır. Amacı burada geleceğin beyefendilerini olduğu kadar hanımefendilerini de yetiştirmek isteyen Bayan Jo, aynı zamanda okulun kapılarını kimsesiz ama yetenekli çocuklara da açmaktadır. ..
Amerika Birleşik Devletleri’nde hayal gücü çağdaşlarının ötesinde olan bir adam vardı: Barbicane. Bu cesur kaşifin en büyük hayali ise bir gülle ile Ay’a gidip sonrasında yeniden dünyaya dönebilmekti. Bu fikrini açıkladığında tüm dünyada yer yerinden oynadı ve üç cesur adam Barbicane, Yüzbaşı Nichol..
Birbirinin tıpkısı iki çocuk İngiltere’de aynı gün doğdu; biri bir prens, diğeri ise bir dilenci olarak ve bu iki çocuğun yolu tuhaf bir şekilde kesişti. Prens Edward ve Tom Canty kıyafetlerini değiştirince kaderleri de değişmiş oldu.Prens şimdi bir dilenci, Tom ise bir prensti. Hayat birisi için aç..
Bir eşeğin gözünden hayatın anlatıldığı bu eşsiz kitabı okurken hem eğlenecek, hem de güleceksiniz. Aslında aptal ya da zeki olmadığını düşündüğümüz hayvanların, sandığımızın aksine daha zeki, daha duyarlı ve daha sevgi dolu olduklarını göreceksiniz.Bir hayvana sevgi gösterirseniz ve onunla ilgileni..
Babalarının işi yüzünden Londra’dan taşraya taşınan Robert, Cyril, Jane, Anthea ve iki yaşındaki kardeşleri Kuzu yeni hayatlarına alışmaya çalışırlarken bir gün anneleri hasta büyükanneye bakmak, babaları da bir işini halletmek için evden ayrıldı.Evleri bir taş ocağının yanında olan çocuklar bir gün..
Kanalları, gemileri, laleleri ve yel değirmenleriyle ünlü Hollanda’da bir kış zamanı geçen bu öyküyü okurken yoksul ama mutlu iki çocuğun, Hans ve Gretel’in kâh üzüntülerine, kâh sevinçlerine şahit olacaksınız.Babalarının sette kaza geçirip yatağa düşmesinden sonra her şeylerini kaybeden Brinker ail..
Bir zamanlar çok cimri, soğuk, mutsuz, hiç kimseyi sevmeyen ve hiç kimsenin sevmediği Ebenezer Scrooge adında bir adam varmış. Bir Noel arifesinde yoksullara yardım etmediği gibi, yeğeninin Noel yemeği davetini de reddetmiş. Çünkü ona göre Noel bir zırvalıktan başka bir şey değilmiş.O gece evine üç ..
Dört adam iki profesör, bir gazeteci ve bir avcı Güney Amerika’nın balta girmemiş ormanlarına doğru gizemli bir yolculuğa çıkar. Amaçları tarih öncesinden kalmış hayvanları bulmak ve onlarla ilgili kanıtları tüm dünyaya sunmak.Profesör Challenger ve yol arkadaşları Bay Malone, Profesör Summerlee ve..
Bir kış günü Iping adlı kasabaya gizemli bir yabancı gelir ve kasabanın hanında bir oda tutar. Kendisinin bir araştırmacı olduğunu söylese de gizemli davranışları yüzünden kasaba halkı tarafından sürekli hakkında dedikodu yapılır. Kimi onun polisten kaçan bir suçlu olduğunu söyler, kimi de başka bir..
Bu satırları size, kapısı sonuna kadar parlak güneş ışığına açık olan değirmenimden yazıyorum.Önümde ışıl ışıl bir çam korusu tepenin eteklerine kadar uzanıyor. En yakındaki dağlar olan Alpler çok uzakta, gri siluetleri gökyüzüne yaslanıyor. Etrafta neredeyse hiç ses yoktu; uzaklardan belli belirsiz..
Tom Sawyer’ın en yakın arkadaşı Huckleberry Finn’i tanımayan yoktur. Tom’la birlikte yüklü miktarda para bulduktan sonra Huck, Bayan Douglas ve onun kız kardeşi Miss Watson’la birlikte yaşamaya başlar ama disiplinli bir ev hayatı Huck Finn’e göre değildir. Aklı fikri kaçmaktadır.Kasabaya dönen babas..
Huysuz, aksi ve kaba bir çocuk olan Mary Lennox Hindistan’da kolera salgının baş göstermesiyle anne ve babasıyla birlikte evini de kaybeder ve İngiltere’de yaşayan amcasının yanına gönderilir. Uçsuz bucaksız bir fundalığın ortasındaki malikânede yaşamaya başlayınca Mary’nin tüm hayatı değişir.Amcası..
İşte Miss Campbell’ı büyüleyen bu okuduğu satırlardı. Bu olay aslında İskoçya’nın açıklanamayan efsanelerinden biriydi. Şanslıysa insan böyle bir şeye bir kere şahit olabilir ve böylece diğerlerinin düşüncelerini okuyabilirdi.Sam ve Sib şaşkın, boş gözlerle birbirlerine baktı. Yeşil Işın’ı görmeden ..
Aklı fikri denize açılıp maceralar yaşamak isteyen genç Robinson Crusoe, esir düştüğü Faslı korsanların elinden kurtulur. Ancak bu sefer de bindiği gemi batar ve ıssız bir adaya düşer. Bu adada hayatın değerini anlayan ve yaşadığı her şey için Tanrı’ya şükretmesi gerektiğini öğrenen Robinson, bir gü..
Gemideki acemi miço ise; aslen New Yorklu, on beş yaşında anasız babasız bir yetim olan Dick Sand’di. Dick orta boylu, yapılı bir oğlandı. Kahverengi saçları, alev alev yanan mavi gözleri vardı. Yetimhanede büyümesine rağmen sekiz yaşında denizin tadını almış, yavaş yavaş denizciliği ve denizin ince..
On dokuzuncu yüzyılda havacılık alanında büyük çalışmalar ve çığır açan icatlar yapıldı. Weldon Enstitüsü de elbette boş durmadı, onlar da “İleri” adını verdikleri büyük bir balon yaptılar. Balonun yapımı tamamlandıktan sonra “İleri” ilk yolculuğuna çıkmaya hazırdı ama bir sorun vardı: pervane nerey..
Aralarında bir tek söz konuşmayan kâşifler, on dakika sonra nehrin karşı kıyısına doğru yavaş yavaş süzülerek alçalmaya başladı. Sahilde, ürkmüş, hayretten şaşırmış on kadar üniformalı Fransız’dan oluşan bir müfreze vardı. Onlar nehrin sağ tarafından bir balonun yükseldiğini görmekle son derece şaşk..
Hele Çirkince... Hele bu yedi, sekiz yüz hanelik dağ köyü... Daha uzaktan, çamların ve zeytinliklerin arkasından, hafif çivitli beyaz evlerinin camları parıldayan, meydanlarını iri çınarların gölgelediği küçük Rum kasabası... Bu kadar güzel bir yere nasıl olup da Çirkince adını verdiklerine çocukluğ..
Bu arada Dr. Ox diye bilinen bu adam kimdi?Kesinlikle orijinal bir adamdı ama aynı zamanda cesur bir âlim, çalışmaları bilinen ve tüm Avrupa aydın kesimi tarafından saygı duyulan bir fizyolojistti. Orta boylu bir adamdı ama ne yaşını ne de uyruğunu bilmek mümkün değildi. Tuhaf bir kişiliğe sahipti, ..
Bazı cevaplanması gereken sorular vardı. Mesela Tudor Brown kimdi? Bay Durrien onun asıl adının Noah Jones olduğunu, damadının evlenmeden önce çok zengin bir petrol yatağı için ortak olduğu bir adam olduğunu söyledi. Aslında adamın asıl işinin köle tüccarlığı olduğunu, Vandalia adını verdikleri zeng..
Ne kadın ona, ne o kadına bir laf söylemiş değildiler. Aylardan beri onun doru atları ve hafif arabası kadını birçok yerlere götürdüğü, birçok yerlerden, bazen arkalarından atılan kurşunlara rağmen, selametle evine getirdiği halde, belki bir kere adamakıllı birbirlerinin yüzüne bakmamışlardı. Fakat ..
O zamana kadar bu kulübede çalınan viyolonsel, vahşileri alakadar etmezdi. Fakat şimdi bu şarkı, genç adamın kalbinden ıstırap ve hıçkırık halinde viyolonselin tellerine dökülen bu beste, onları da şaşırttı, donuk hassasiyetlerine kadar işledi ve hepsi koşarak kulübenin etrafına toplandılar. Şimdi k..
Hayatta hiçbir şey ona kıymetli görünmemiş, peşinden koşmak, erişmek, sahip olmak arzusunu vermemişti. Etrafına daima bir yabancı gözüyle bakmış, hiçbir yere bağlanmak arzusu duymamış, bu yalnızlığının gururu içinde, memnun olmaya çalışmıştı. Şimdi ilk defa bir şey istiyor, hem de korkunç bir şiddet..