Böylesine gri bir sekildeKargalarin esligindeBu kadar yolu nasil geldik ?Sormadik hiç,Ne kadar kaldi, ne kadarini teptik ?O siyah-beyazligi hiç görmedikZaten baka baka gözlerimizi kör ettik !Iste yüreginde açilmis koca bir gedikGittigin o yol ayriminda bekler halaBiraktigin bu iflah olmaz romantik !..
Aysel Sağır, dünya edebiyatı tarihine damgasını vurmuş yazarların, roman kahramanları -Anna Karanina, Madam Bovary, Cemile, Nana, Tamina, Raskolnikov, Alice, Pollyanna, Rudin, Gregor Samsa ve Pablo Ibbieta- ile yüzyıllar sonra İstanbul'da karşılaşır. Yazar bu buluşmada, ‘şimdi'nin içinde yer alan ka..
Suya çok anlam yükledigimin ayrimindayim. Kimi yerde bassiz ve sonsuz zaman, kimi yerde tarih, kimi yerde basini alip gitmelerdir su. Kimi zaman yorgundur, kimi zaman durgun, kimi zaman vurgun. Bir baslangiçtir su, kimi yerde ask, kimi yerde ilaç. Su bu; hem kendi içinde akar, hem disinda. Basibos d..
Dogdugumuz, büyüdügümüz sehrin hikâyesini biliriz degil mi? Su an oturdugumuz siradan mahallede kaç yüzyil öncesinde kim bilir neler olmustur.Onun sehrinin fantastik bir geçmisi vardi. Insanlara sürekli tehdit olusturan, gözü hiçbir seyi görmeyen, sürekli aç, doymayan ve her defasinda daha da fazlas..
“Derler ki, bazi hayatlar zaman içinde baglidir birbirlerine, Çaglar içinde yanki bulan eski bir çagriyla zincirlidir ötekine…” Prince of PersiaBir evren, iki farkli gezegen. Biri, gelmis zamanin getirdigi nefret ve atesle yanan Ingrimar’i. Digeri gelecek zamanin kendi halinde akip giden Dünyasi. Um..
Aynı avluya açılan kapılar ardında bazen teğet geçen bazen de birbirine karışabilen yaşamlar, farklı olsalar da her biri vakti gelince alacakaranlığın serinliğinden güneşin yakıcılığına uyanır.Düriye, Suzan ve Nesibe.Üç kadın, üç sarsıntı, üç uyanış…Düriye’nin zorlu serüveni, Suzan’ın çalkantılı duy..
Canımın sıkkın olduğu zamanlar ekseriyetle güzel, kokulu bir çay demlerdim kendime. Oldukça eski bakır demliğimle demlediğim taze siyah çayın kokusu, evimin her yanını sarar ve o efsunlu koku odamın penceresinden dışarıyı seyrederken farklı hayallere dalmama vesile olurdu. Çoğu zaman da rahmetli bab..
Mustafa bir tarafta koca şehirde Asiya’sını ararken diğer tarafta Rina, Rıza ve Melih’in hayatına ayna tutacak. Bu üçlünün hayatlarına şahit olan Mustafa, insanların zaafları yüzünden, bildikleri yanlışları bile doğru olarak kabul ettikleri, öte yandan Mustafa’nın « gereği olmayan gerçek bir zamanı..
Hayattaki temel farkım, bakmayı değil! Görmeyi önemsemek ve sebep-sonuç ilişkisine fazlasıyla önem vermek. Bu kitaptaki her kelimenin seçilişinde bu detay önemlidir. Kavramak yani bakmak değil! Anlamak önemlidir. Üç boyutlu algılamak ve zaman ve diğer boyutları da görebilmek önemlidir.Bu alışkanlık..
EVDEN EVRENE « BAŞKA » ŞİİRLERZaman giderek daha mı hızlı geçiyor ? Evet.Çünkü zaman eylemlerimizdir. Ne yapsak, biraz daha birikir. Biriktikçe hızlanır. Biraz daha döner yelkovanın başı. Neyin yıldönümü olsa, « O kadar sene geçti mi ? Daha gün gibi ! » deriz. Dün yarını kucaklar, bugünü unutturur.Y..
« Demir Kanatlı Kuşlar Kuşlarımızı Öldürdü »Bir mermiyle kaç insan ölür hiç düşündünüz mü ?Bir anda patlayan top mermileri ve bombaların içinde kalan savunmasız insanların, ölümden kaçarken ailesini kaybeden çocukların yerine kendinizi koydunuz mu hiç ? « Aynı durum benim başıma gelse ne yapardım » ..
En fazla 4 metreye 4 metre süs havuzunun içinde, sadece sırtları ve saçları görülen iki çocuk cesedi ağır ağır yüzüyordu. Havuzun kenarına çıkartılmış diğer iki cesedin yüzleri dönüktü. Yaklaştı, baktı Halil. Bir ceset gördüğünde önce sadece bakardı. Eğer sağlamsa yüzüne, gözlerine, ağzına bakardı. ..
Rauf ve Faik abinin yeni açtığı Bar Filozofları’nda Barış’ın yaşamında derin izler bırakan olayların bir muhasebesi niteliğinde olan bu ince ama bir o kadar da yoğun kitap, geçmişte kurulan bağların gücüne gönderme yapmaktadır. Yaşamın düz yoldan ilerleyen bir olgu olmadığını, karşılaşmalar ve yeni ..
Cem Yenal sohbetlerinden keyif aldığım ayrıksı fakat güzel fikirleri olan bir arkadaşım. İyi şiirleriyle tanıdığım Cem'i şimdi tüm hayat tecrübesiyle, okuduklarından bildikleriyle ve kendi esnek düşünce süzgecinden süzdükleriyle post punk diye niteleyebileceğimiz kaosun içindeki düzeni sezdirdiği ro..
Dedektif Tilda ve Diğerleri’nin Olağanüstü maceraları, bir solukta okuyacağınız, keyifli bir polisiye. Batı’da Crazy Mystery denen türün ülkemizdeki en seçkin, belki de tek örneği. Tuğba Turan, yerelden evrensele genişleyen bir açılımla polisiyeyi mizah ve macera ile son derece başarılı bir biçimde ..
“Her insanın dışındaki kabuğun altında saklanan bir özü vardır. Özümüz bizim en gizli hazinemizdir. Herkes görsün, herkes bilsin istemeyeceğimiz bir hazine. Çünkü o hazinenin içinde parlayan bilgeliğimizin yanı sıra başkalarının görmelerinden korkacağımız canavarlarımız da vardır. En çok da o canava..
Sesler vardı süzülmekten yorgun, taşınmış, ötelerden ve renklerin içinde. Bazen bilindik bir köşede, kendi halinde ve sinsiliğini rüzgârdan gizlercesine. Uzanıp tutmak imkânsız gibi, uzanıp tutmak aldanış. Orada olduğunu göstermek için çırpınmayan, sıradana gizli bir yakarış. Senin olmak istemeyen s..
Hayat öyledir işte, olmasını en çok istediğimiz şey ile sınanırız çoğu zaman.Bir yanda mahalle kültürünün hâkim olduğu bir İstanbul semti ve birlikte büyüyen dört genç kız.Bir ellerinde çay, diğerinde çekirdek...Sabahlara kadar süren gece sohbetleri ve sımsıcak dostlukların gölgesinde dayanışma ile ..
Bana düşen bir kader vardı, lakin üstüne sen geldin.Ateş mi oldu, su mu bilmem, kaderime keder geldin.Depremler yalnızca beton yığınlarının çökmesiyle olmaz. Aynanın karşısına geçtiğinizde içiniz "Cız" ediyorsa depremi içinizde de yaşıyorsunuz demektir. Beton yığınları sadece bedeninizi öldürür. Eğe..
Ben giderim o gider kolumda tin tin eder. Bu bilmeceyi hazırlayan tin kelimesinin ruh ile eş anlamlı olduğunu biliyor muydu sence?Saat işledikçe ruhumuzdan mı çalıyor demek istedi acaba? Yoksa yavaş yavaş öldüğümüzü mü hatırlamalıyız her saate baktığımızda?Neden mi saatlere takıntılıyım? Hayatımdan ..
Yalanların, ihanetlerin ve tüm ölümlerimin üzerini örtmeden de yaşanıyormuş. Ben küçük yaşımda, hayatımdaki insanların en büyük ihanetlerinin görgü tanığıydım. Adalet önüne çıkarılsam, benim gibi birinci derece görgü tanıklarını koruma altına alırlardı ama en sevdiklerim tarafından ölümle tehdit edi..
2003Hava buz gibi…İliklerime kadar üşüyorum. Sanki sekiz yaşındayım ve sanki bugün, söndürdüğü sigaraların acısını duyuyorum ama bir farkla ; söndürdüğü yerler yanmıyor artık, aksine buz gibi. Attığı her ustura kesiğinin izleri duruyor ama artık çirkin görünmüyor gözüme. Annem bir köşeden olanları i..
"Hayalin ne, Uygar? Bir hayalin var mı?" diye sormuştum ona televizyon izlediğimiz bir anda. "Var," demişti sakin ve yumuşak bir ses tonuyla. "Her insanın hayali olur." diye eklemişti. Şaşırmıştım ve hayalini merak etmiştim. Heyecanla sordum "Ne peki?" Bunu sorarken hayalinin ne olduğunu kesinlikle ..
“Melahat İstanbul'a göçüyoruz.”Hazırlıklar tamamlandı, valizler kapıya konuldu. Eşyalar kalmaya karar verdi.Tabii bu eşyaların kararı değildi. İhsan'ın kararıydı. Hellece'den İstanbul epey uzaktı ve eşyalarıngitmesi evden kazandıkları paranın en az yüzde otuzuna mal olabilirdi. İhsan, düşündükçe fer..
‘Şiir bir patlamadır’ diyor Filis: Şiirin daha ilk dizesinde insan bir kara deliğe çekilir ve döne-dolana, uzaya-kısala ilerleyerek başka türlü bir gerçekliğe ulaşır.Bu, düşüncenin atomlarına ayrışması, zihnin, sonsuzluğun şimdisinde yepyeni bir oluşa geçmesidir.Kitabın arka kapağındaki Haiku, kitab..
Belki de içimizde olduğunu düşündüğümüz bu rüzgâr, bir meltemle başlayıp hortuma dönüşmüştü. Farkında değildik biz bazı şeylerin. Adım attığımız yerin savrulup gitmesinin sebebinin bizler olduğunu hiçbir zaman bilemedik. Bilseydik, en azından bir şeyler fısıldayabilirdik. Saçma da olsa söylerdik. Çü..
Taksi ve Soğuk Aşk adlı iki uzun öyküden oluşan İstanbul Karası’nda Uğur Arık, daha ilk sayfalardan itibaren 1960’ların siyah beyaz polisiye filmlerini hatırlatan gerilim dolu kasvetli bir atmosfere sokuyoır bizi. Gece yarısı çalan telefonların, soğuk ve karanlık kaldırımların, izbe kenar mahalle ev..
Edebi türlere antropolojik açıdan şöyle bir nazar ederse şiirin bu edebi çeşitliliğin en üstün ırkı olduğunu söyleyebiliriz. Bu oldukça faşist ve oldukça öznel bir yargı gibi görünüyo olabilir. Oradan bakınca. Ya da bir gönül hipotezidir bu hiçbi bilimsel kalıba sığdırılamayan. Evet,bu görüş sonsuza..
Matar Areyastin buyuruyorsa ; zamanı gelmiş bir ölüm, kötü olur mu hiç ?Hepimiz ölmek için yaratıldık, zira ölüyoruz…Ölecek nesiller büyüttükten sonra ölmektir varoluş amacımız.Hayat ölümün bizlere verdiği bir hediyedir.Tattım, kokladım, gördüm, dokundum, işittim, sevdim,sevildim, kıymetini bildim h..
The Valley of Fear is a mystery novel by Sir Arthur Conan Doyle and was the last of the four Sherlock Holmes novels written by the author.At the beginning of this novel Sherlock Holmes receives a message from Fred Porlock, an agent to Professor Moriarty. Porlock occasionally sends Holmes insider inf..
Oliver Twist subtitled The Parish Boy's Progress is Charles Dickens's second novel, and was published as a serial from 1837 to 1839 and released as a three-volume book in 1838, before the serialisation ended.Oliver Twist is born in a workhouse and later turns nine-years-old. He then works at a workh..
A Tale of Two Cities is a historical novel written by Charles Dickens, set in London and Paris before and during the French Revolution. The novel tells the story of the French Doctor Manette, his 18-year-long imprisonment in the Bastille in Paris and his release to live in London with his daughter L..
Geçmişine yolculuk yapmadan yaşayan insan var mıdır? Geçmişi kafadan tamamen silip atmak mümkün müdür? Zaman, kırgınlık ve hüzne ilaç olur. Acıya, can yanmasına, zaman merhem olur mu? Acının ilacı yoktur. O, panzehri olmayan bir zehir gibidir. En derinlerde bir yerlerde, hep taze kalan, büyümeyen am..
Herkesin hayatından bir şeyler çaldı. Sonu gelmez bir oyun başlattı ve bu oyun dalga dalga yayılarak herkesi yuttu. Ailemi, gençliğimi, geçmişimi çaldı. Bir geleceğimin olmadığını düşünürken bir kadın hayatıma girdi ve benden izin bile almadan bana tutundu. Onun varlığına alıştım ama kadının o kadar..