Çaresizliğin ve yokluğun pençesinde kıvranırken acımasız bir tarikatın eline düşerek “seçilmiş bakire” olarak kutsanan kimsesiz genç bir kız…Tanrılarının bir kaya tarafından doğurulduğuna inanan Mitraist bir yapılanmanın çocuk yurdunda beyni yıkanarak büyütülen yakışıklı ve sert mizaçlı bir delikanl..
Türk mitolojisinin derinliklerinden fırlayıp Balat’taki ahşap bir evde yiyeceğini bekleyen varlıklarla; bir apartmanın var olmayan yedinci katından aldığı davete gidip gitmeme ikilemiyle debelenen genç bir adamla; tek kelime Almanca bilmediği halde Alman ordusu saflarında 2. Dünya Savaşı’na katıldığ..
Türk sinema tarihi yazılırken Özen Film’in adı başlarda yer alır. Cem Karaca deyince de Bu Son Olsun, Resimdeki Gözyaşları ilk akla gelen şarkıları arasında anılır.İşte tüm bunlar ve daha fazlası ile asırlık birikimini kitaplaştıran Mehmet E. Soyarslan, Cem Karaca’nın sesinden hatırladığımız, yürekl..
Kesik parmaklı tutsağın kurtarıcısı gibi görünen güzel hemşireyle olan ürkütücü devriâlemi. Balkondan düşerek ölen genç kadının şüpheli ölümünü empati kurarak çözen savcının ikilemi. Kanserden ölmüş kız kardeşin ruh çağırma seansının kurbanıyla olan uhrevî hesaplaşması. Babasının çözümsüz cinayetini..
Polisiye suçla başlar. Ama iş orada bitmez. Suçun yanında muamma niteliğinde bir entrikanın da olması gerekir. Ve tabii en sonda okuru şaşırtan bir çözümün de... Dark Dedektif’teki öykülerde bu özelliklerin hepsi var. İnsanoğlunun karanlık yanını anlatan bütün bu gizemli olayların yaşandığı yer İst..
“Oysa uyarmıştı tanrı;dayanamazsın!”Dört tarafını aynalarla çevirmiş insan. Her yerde ve herkeste kendini görmek istiyor. Üstelik kendinden bile nefret ederken… Öldürecek ve öldürdüğünü katil ilan edecek kadar da acımasız… Hepiniz katilsiniz! Hem katil hem de yalancı… Hatırlamaya çalışın, En son kim..
“Hayat, kötü haber aldığın bir gece kadar uzun; gülümsediğin bir an kadar kısaymış meğer.”“Her şeyin var, öyle mi? Peki ya baban ya onun yokluğu?” Ben hiç babasız kalmadım ki! Görüşmüyor olsam da hep o babanın kızıydım… Ağladığım zamanlar, başımı onun omuzunda hayal edip teselli ederdim kendimi. Ona..
“Ben Ezda… Tanrı’nın yedinci günde yarattığı… Kâinatın yedi mertebesinde gerçeği arayan ve Kutsal Güneş’in ışığı peşinde süzülen Tanrıça’nın yansıması…”Yasak elmayı yeme cesaretini, Âdem’le Havva’nın yüreğine serpen günahkâr kimdi? Ya da Kabil’i kardeş katline sürükleyen neden? Ruhların yedi mertebe..