Myriokephalon, Anadolu’da yazılmış bir büyük destanın adıdır. Myriokephalon, Bizans İmparatoru Manuel Komnenos ile Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan’ın amansız mücadelesidir. Myriokephalon, Türklerin Anadolu’dan atılamayacağının açık belgesidir. Myriokephalon, Anadolu’nun Türklerin vatanı olduğunu k..
Tarih boyunca güç ve dünyevi menfaat devşirmek için dinin temel esaslarını tahrif eden, kavramların içini boşaltan pek çok istismar hareketi gelip geçmiştir. Dün olduğu gibi zındıklık, ilhad, ehl-i fesad, batınilik, dehrilik gibi isimlerle anılan istismar hareketlerinin bugün de çeşitli isimler altı..
Eyyübîler Devleti'nin Selahaddin devri hakkında çok sayıda monografi yazılmıştır. Buna karşılık Selahaddin' den sonraki döneme (1193-1260) dair çalışma çok azdır. Henüz devrin tarihi ayrıntılı olarak ortaya konmamıştır. Bu hususu göz önüne alarak, bu kitapta devrin siyası, kültür ve ilim tarihi..
«Terimin en yaygın anlamında bir “fikir” aklımıza geldiğinde, aklımızı âdeta ışık hızıyla ve şiddetiyle aydınlatır. Bu imge bir hayli eskidir: Evvelce Platon ışık ile bilgi, yani düşünce, idea arasında bir ilişki kurmuştur. Bu ilişkilendirme hâlâ kullanılır. Karikatürlerde fikir çoğu kez yanıveren b..
Beyaz İhtilale Doğru kitabı Türkiye’nin kritik bir süreçten geçerken kendini buluşunun ve ayakta kalışının tezahürüdür. Samimiyetle verilen bir mücadelenin halkın nazarında nasıl hayat bulduğunun izleri vardır dünde. Dünün hatırasını bugünlerde yâd edebilmek için geçmişin o zorlu mücadelesini unutma..
“Hece veznini ve destan şiirinin gerektirdiği sağlam kafiyeleri hiçbir zaman yapmacıklığa düşmeden, büyük bir ustalıkla kullanan Gençosmanoğlu, sadece yazdıklarının muhtevasıyla değil, sesiyle de destan duygusunu yakalamış, her şiirini okuyanı önce destan devirlerine götüren sonra günümüzün realitel..
“Hece veznini ve destan şiirinin gerektirdiği sağlam kafiyeleri hiçbir zaman yapmacıklığa düşmeden, büyük bir ustalıkla kullanan Gençosmanoğlu, sadece yazdıklarının muhtevasıyla değil, sesiyle de destan duygusunu yakalamış, her şiirini okuyanı önce destan devirlerine götüren sonra günümüzün realitel..
“Hece veznini ve destan şiirinin gerektirdiği sağlam kafiyeleri hiçbir zaman yapmacıklığa düşmeden, büyük bir ustalıkla kullanan Gençosmanoğlu, sadece yazdıklarının muhtevasıyla değil, sesiyle de destan duygusunu yakalamış, her şiirini okuyanı önce destan devirlerine götüren sonra günümüzün realitel..
“Hece veznini ve destan şiirinin gerektirdiği sağlam kafiyeleri hiçbir zaman yapmacıklığa düşmeden, büyük bir ustalıkla kullanan Gençosmanoğlu, sadece yazdıklarının muhtevasıyla değil, sesiyle de destan duygusunu yakalamış, her şiirini okuyanı önce destan devirlerine götüren sonra günümüzün realitel..
Ziya Gökalp çocuklar için yazdığı halk masallarında çalışkanlık ve dürüstlüğü, hakkın zulme karşı zaferini, görünüşe değer vermenin kötü sonuçlarını, sabrın ve iyi kalpliliğin faydalarını, aile bağının kutsallığını, kadının toplumun ilerlemesinde rol üstlenmesi gerektiğini, Türk’ün engin hoşgörüsünü..
Felsefeye Giriş, felsefenin soru ve sorunlarına çeşitli açılardan bakışın yanında felsefeye genel bir bakış anlamını da içermektedir. Çok değil bundan yirmi otuz yıl öncesine kadar piyasada felsefe adına yazılmış sınırlı sayıda kitap bulunurken, çeviri ya da telif şimdilerde sayının artmış olması ol..
“Kozanoğlu... Tarihi sevdiren adam...” ?Ömer Türkeş“Onur, gurur ve sadakat kişiliğimin temelleri ise, bunu Abdullah Ziya’ya, Nihal Atsız’a, Alexandre Dumas’ya ve Michel Zevaco’ya borçluyum...” ?Hıncal Uluç“Amacım, Türk insanının, kendisine güvenmesini, atalarıyla övünmesini, kendisini başarıcı görme..
“Kozanoğlu... Tarihi sevdiren adam...” ?Ömer Türkeş“Onur, gurur ve sadakat kişiliğimin temelleri ise, bunu Abdullah Ziya’ya, Nihal Atsız’a, Alexandre Dumas’ya ve Michel Zevaco’ya borçluyum...” ?Hıncal Uluç“Amacım, Türk insanının, kendisine güvenmesini, atalarıyla övünmesini, kendisini başarıcı görme..
“Kozanoğlu... Tarihi sevdiren adam...” ?Ömer Türkeş“Onur, gurur ve sadakat kişiliğimin temelleri ise, bunu Abdullah Ziya’ya, Nihal Atsız’a, Alexandre Dumas’ya ve Michel Zevaco’ya borçluyum...” ?Hıncal Uluç“Amacım, Türk insanının, kendisine güvenmesini, atalarıyla övünmesini, kendisini başarıcı görme..
2500 yıldır “300 Spartalı”nın, 1000 yıldır “haçlı seferleri”nin intikamı peşindeler.Malazgirt’i, Miryakefalon’u, İstanbul’u, Kudüs’ü, Mohaç’ı, Çanakkale’yi… hiçbirini unutmadılar.Medeniyetler ittifakı, dinler arası diyalog edebiyatıyla uyuşuyoruz.Onlar için sadece Batı medeniyeti ve kendi dinleri va..
Leylaklar Prensesi’nin yazarı Abdullah Harmancı çok sayıda hikâye kitabından sonra çocuklar için de yazmaya başlamış bir yazarımızdır. Türü ne olursa olsun iyi çocuk kitabı hem çocuk hem de yetişkinler tarafından okunursa, o kitap, iyi bir çocuk edebiyatı örneğidir. Elinizdeki kitabın bu tür iyi örn..
Korkuluğa Masal Anlatan Rüzgâr kitabı okuru gökyüzünde seyahate çıkaran bir masal kitabı. Yazar kitapta çocukluğun renkli dünyasında geziniyor kâh doğanın sesini dinliyor kâh düşsel kahramanlarının sesine kulak veriyor. Nehirlerle, böceklerle, ağaçlarla dost.Kitaptaki yer ve olaylar örgüsünde yaşadı..
Püskül; renkli, zarif bir pisi balığı… Deniz yüzeyine yakın bir resifte yaşamaktadır. Kolonisini kurtarmak için kara parçasında da soluk alıp vermesi, yürümesi gerekmektedir. Yoğun ve uzun çalışmalar sonucu vücudunu bu yönde dönüştürmeyi başarır ... Dönüşüm tamamlandığında ise kendisini, ark..
Mustafa Balel, Fikoko Koçi’de, eğlenceyi başkalarını komik durumlara düşürmekte bulan bir çocuğun hikâyesini anlatıyor. Fikoko Koçi, adı “yaramaz”a çıkmış hareketli bir çocuktur. Her an kıpır kıpırdır. İki dakika boş duramaz. Yapacak bir şey bulamadığında canı sıkılır, oyalanacak şeyler arar. Bulduğ..
Her gün yürüdüğünüz yolda bir fosil taşına rastlamak gibi, gündelik dilde sıklıkla kullandığınız bazı fiillerin tabanında da fosil isimler bulabilirsiniz. Bu fosil isimler geçmişte bağımsız bir birim olarak kullanıldıkları halde bugün onlardan türeyen fiillerin tabanında kalmış, tek başlarına kul..
Haber alma ve bilgi edinme içgüdüsü, insanlık tarihinde oldukça eskiye; hatta bırakın süreli yayını, matbaanın icadından çok daha önceye dayanmaktadır. Sanayi öncesi Avrupa'nın haber dünyası, on sekizinci yüzyılın sonuna kadar tam olarak çok ortamlı bir bilgi alışverişine sahipti: sohbetler, dedikod..
«Demokrasi, insani varoluşa içkin olanakları hem pozitif hem de negatif özgürlükler bağlamında hayata geçirme talebidir. Bu talep, aynı zamanda, her bir tekil insanın kendisini ne ise o olarak algılama arzusuna eşlik edecek bir “ontolojik haysiyet eşitliği”ni de öngörür. Bu bağlamda, özgürlük ve eşi..
Ben Türk şiirini gül-i ra'nâya benzetiyorum; yarı sarı yarı kırmızı... Halk ve divan geleneğinden beslendiği için iki renkli. Rengini, kokusunu bizim havamız, suyumuz ve toprağımızdan alan, bizim besleyip büyüttüğümüz bir gül. Edebiyatımızı doğru anlayabilmek için önce zihnimizdeki ikiliği ka..
İnşa veya tamir ettiği hemen her yapıya, o yapıyla ilgili kısa veya uzun, dini veya edebi bir üslupla bir kitabe koymak, Selçuklu ve Osmanlı kültürlerinin karakteristik özelliklerindendir. Hakikaten, Osmanlı asırlarında inşa edilmiş küçüklü-büyüklü hemen bütün yapılarda çeşitli ebat ve hacimlerde ki..
Türkler tarih boyunca İran ülkesinde birçok devletler kurdular. Ayrıca, İran, Türklerin Anadolu'ya yerleşmeleri sırasında ve sonrasında bir geçit olma özelliği taşımıştır. Nitekim Türk devletlerinden biri olan Selçuklular kuruluşlarını sağlayan Dandanakan Savaşı'nı (1040) kazandıktan hemen sonra İra..
Tarih hep büyük savaşları, sınırları belirleyen anlaşmaları, görkemli imparatorlukları, heybetli kralları, efsanevi komutanları mı yazar? Peki, gündelik hayatımızı kolaylaştırıp insan aklının tüm parlaklığını gözler önüne seren nesneler ne olacak? Araştırmacı yazar Şeyma Üstün, tam da bu sorunun üze..
Elinizdeki eser, ilk baskısı 1984'te Roman Sanatı ve Roman İncelemesine Giriş adıyla yapılan kitabın yeniden düzenlenmiş ve geliştirilmiş hâlidir. Bu kitapta öncelikle "anlatma esasına bağlı edebî metinler"in nasıl çözümlenmesi gerektiği ortaya konulmakta, sonra da önerilen tahlil yöntemi farklı met..
Edebiyat toplumu sahiden yansıtır mı? Bir toplumun edebiyatına bakıp, o toplumu ve o toplumda yaşayan bireyleri anlayabilir miyiz? Edebiyat ne dereceye kadar toplumun ve bireylerin aynasıdır? Edebiyat metinlerini çözümlemek, metinleri mi daha iyi anlamamızı sağlar, yoksa bu metinlerin içinden çıktığ..
Divan edebiyatına yönelmemde, Mehmed Çavuşoğlu (1935-1987)'nun sonraları Divanlar Arasında adıyla kitaplaşan yazılarının büyük etkisi olmuştur. Divan şiirini fildişi kulesinden çıkararak, onun gizemli dünyasına küçük kapılar açan bu yazılar dergilerde yayınlandıkça zevkle okurdum. Divan Dünyasından ..
Bir ankete verdiği cevapta “Hayatımın hangi devrinde edebiyatçı olmaya karar verdim? Bunu pek söyleyemeyeceğim. Hatta böyle bir karar verdiğimi de pek hatırlamıyorum. Daha iyisi şöyle düşünelim: Günün birinde kendimi edebiyattan başka bir işe yaramaz buldum. Ama o günün tarihini benden isteme. Husus..
“İran tarihini derinden etkileyen Safevîler önce bir tarikat olarak tarih sahnesinde yer aldılar, ardından siyaset arenasında boy gösterdiler. XVI. yüzyılın hemen başında Şah İsmail önderliğinde nihaî hedeflerine ulaşarak Tebriz’de Oniki İmam Şiîliğine dayalı devletin temellerini attılar. Kızılbaş o..
Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya’nın birinci ve ikinci el kaynakları kullanarak yaptığı bilimsel bir çalışmanın ürünü olan bu kitapta Ege ve Eski Yunan tarihinin Klasik ve Hellenistik çağlarının (İÖ 550-30) siyasi ve askeri tarihi anlatılmaktadır. Deniz ticareti olanaklarının gelişip ekonomik refah seviyes..
Osmanlı devrinde kaleme alınmış tarih eserleri günümüzde de ilgi çekmektedir; fakat dilde yaşanan değişim ve dönüşüm, söz konusu metinlerin bugünün okurları tarafından anlaşılmasını neredeyse imkânsız hâle getirmektedir. Buradan hareketle daha önce akademik kıstaslara uygun olarak orijinal diliyle y..
“Kozanoğlu... Tarihi sevdiren adam...”Ömer Türkeş“Onur, gurur ve sadakat kişiliğimin temelleri ise, bunu Abdullah Ziya’ya, Nihal Atsız’a, Alexandre Dumas’ya ve Michel Zevaco’ya borçluyum...”Hıncal Uluç“Amacım, Türk insanının, kendisine güvenmesini, atalarıyla övünmesini, kendisini başarıcı görmesini..