18’inci yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti’nin toprak kaybı artarak devam ederken, 19’uncu yüzyılda İngiltere ve Fransa’nın da bu toprak paylaşımına dahil olmasıyla ülke tamamen yalnızlaştı.Bu yalnızlığı aşmanın yolları aranırken 29 Nisan 1882’de Almanya tarafından Albay Kaehler başkanlığındaki suba..
Tamamı üç ciltten oluşan İstanbul Spor Kulüpleri Tarihi bu alanda önemli bir boşluğu dolduruyor. Okuyucuya müthiş bir araştırmayla birlikte çok eski zamanlarda yaşanan anıları da ulaştırıyor. İstanbul’un hâlâ devam eden o çok sesliliğine, çok renkliliğine atıfta bulunuyor. Ve o canım formaların parı..
18’inci yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti’nin toprak kaybı artarak devam ederken, 19’uncu yüzyılda İngiltere ve Fransa’nın da bu toprak paylaşımına dahil olmasıyla ülke tamamen yalnızlaştı.Bu yalnızlığı aşmanın yolları aranırken 29 Nisan 1882’de Almanya tarafından Albay Kaehler başkanlığındaki suba..
İstanbul’un 1453’teki fethiyle “Fatih” unvanı alıp tarihimizin en önemli isimlerinden biri olarak hafızalarımıza kaydettiğimiz Sultan II. Mehmed, Osmanlı hanedanlığının 7. ve İstanbul’daki “ilk Osmanlı sultanı”dır.“Osmanlı padişahı ve Roma imparatoru” unvanıyla görkemli statüsünü madalyonlara kazıta..
İstanbul’da Haliç’in iç kısmında ve tarihi Eyüp’ün çevresinde yer alan, dik tepelerin denizle birleştiği dar ve uzun bir kıyı parçası... Bu kıyıda 1835 yılından 1986 yılına kadar hiç durmadan çalışan ve herkesin çok iyi bildiği ünlü bir fabrika: İlk ismiyle Feshane, yıkılmadan önceki son ismiyle Süm..
İstanbul’da Haliç’in iç kısmında ve tarihi Eyüp’ün çevresinde yer alan, dik tepelerin denizle birleştiği dar ve uzun bir kıyı parçası... Bu kıyıda 1835 yılından 1986 yılına kadar hiç durmadan çalışan ve herkesin çok iyi bildiği ünlü bir fabrika: İlk ismiyle Feshane, yıkılmadan önceki son ismiyle Süm..
Depremini bekleyen şehir: İstanbul…Zaman daralıyor… Deprem İstanbul’un gerçeği. Bundan kaçış yok… Ne zaman? Kaç şiddetinde? Ne kadar hasar verir? Can kaybı ne kadar olur? Bunlarla ilgili kesin birşey söylemek de zor.Kesin olan tek şey şu: Depreme karşı önlem alabiliriz. Etkilerini en aza indirebilir..
Depremini bekleyen şehir: İstanbul…Zaman daralıyor… Deprem İstanbul’un gerçeği. Bundan kaçış yok… Ne zaman? Kaç şiddetinde? Ne kadar hasar verir? Can kaybı ne kadar olur? Bunlarla ilgili kesin birşey söylemek de zor.Kesin olan tek şey şu: Depreme karşı önlem alabiliriz. Etkilerini en aza indirebilir..
İstanbul ticari ve stratejik öneminin ötesinde insan hikâyelerinin de birbirine karıştığı, kaynaştığı büyük bir kavşak. Osmanlı’nın ve Cumhuriyet’in kültür sanat başkenti. Sayısız yazar, ressam, heykeltıraş; tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu; sayısız bestekâr, müzisyen yürüdü sokaklarında. Hepimizin ..
İstanbul ticari ve stratejik öneminin ötesinde insan hikâyelerinin de birbirine karıştığı, kaynaştığı büyük bir kavşak. Osmanlı’nın ve Cumhuriyet’in kültür sanat başkenti. Sayısız yazar, ressam, heykeltıraş; tiyatro, dizi ve sinema oyuncusu; sayısız bestekâr, müzisyen yürüdü sokaklarında. Hepimizin ..
A Tale of Two Continents…Istanbul is my love! Up until now, I have declared this love through books, countless newspaper and magazine articles, frequent tours and TV programs. But I always feel that I can never talk enough about this love.Talking and writing about, exploring and loving Istanbul is a..
2010 En İyi Turizm Yayını ÖdülüTonguç’un İstanbul’a rehberlik yapan kitabında, ibadethanelerinden saraylarına, mu¨zelerinden yalılarına kadar yeni bilgiler ve çalışmalar yer alıyor.Doğan HızlanSaffet bir desibel sihirbazıdır. Bir insana bir mekânı, bir tabiatı, bir tarihi hangi desibelde, hangi ses ..
Mustafa Kemal Paşa, “Derhal taburunu topla, Garp cephesi emrine gireceksin, hareket et!”dedi. Bizi cepheye götürecek trenin lokomotifi kömürsüzlükten çalışamıyor, istim tutamıyor. Ankara istasyonundaki söğüt ağaçlarını kestirdim ve lokomotifin kazanında yaktırarak taburu bir gece içinde cepheye nakl..
Mustafa Kemal Paşa, “Derhal taburunu topla, Garp cephesi emrine gireceksin, hareket et!”dedi. Bizi cepheye götürecek trenin lokomotifi kömürsüzlükten çalışamıyor, istim tutamıyor. Ankara istasyonundaki söğüt ağaçlarını kestirdim ve lokomotifin kazanında yaktırarak taburu bir gece içinde cepheye nakl..
Osmanlı İstanbul’unda Kadın ve Cumhuriyet İstanbul’unda Kadın farklı alanlardan ve bakış açılarından otuza yakın araştırmacının katkısıyla meydana gelmiş, alanında çığır açıcı ve benzersiz bir çalışma.Bu eserde Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde İstanbul kadını edebiyattan sanata, çalışma hayatından..
Şiirlerde İstanbul, 2300 yıllık bir şiir birikiminin imbikten süzülen özel bir toplamıdır. Oylumlu, her dizenin bir diğerine el verdiği, kanat çırptığı adı İstanbul olan büyük, destansı bir şiirin ilk dizesi aslında. İstanbul’un bilinen ilk şairi bir kadın. Tıpkı Sappho gibi, Ludingirra gibi şiirin ..
Bandırma Vapuru'nun Rotası 16 Mayıs 1919 Cumaİngilizlerin şikâyeti üzerine Doğu Karadeniz’deki Müslüman çetelerin Rum halkı rahatsız ettiği iddialarını incelemek ve gerekli önlemleri almak göreviyle 9. Ordu Birlikleri Müfettişliği’ne atanan Mustafa Kemal Paşa, karargâhındaki 23 kişiyle birlikte Band..
Goethe’nin 1774’te yazdığı evrensel ünüyle, bir başyapıt olan Genç Werther’in Acıları’nda genç stajyer Werther’in Charlotte’a duyduğu karşılıksız aşkın ıstırabı Goethe’nin şiirsel üslubu ve hikâyenin derinliğiyle aktarılıyor. Dönemin Alman gençleri arasında Werther idol haline gelmiş, Werther hayran..
Dil işçisi ve üslup kurucu özellikleriyle Servet-i Fünun döneminin en önemli yazarlarından olan Halid Ziya Uşaklıgil’in “Türk romancılığının babası” olarak anılmasını sağlayan Mai ve Siyah 1897 yılında tefrika edilmiştir.Batılı anlamda ilk Türk romanı olan Mai ve Siyah dönemin sanat yaşamını, eski-y..
İmkânsız olan gerçekleşir ve dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, yirmi beş yıldır hiçbir satranç tahtasına elini sürmemiş olan yabancıya karşı yenilir. Kim olduğu bilinmeyen bu adam, dünyadaki en güçlü satranç oyuncusunu açık arayla yener.Avusturya göçmeni Dr. B., New York’tan Buenos Aires’e do..
1899 yılında İkdâm gazetesinde tefrika edilen Mürebbiye, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın ününü sağlayan ilk romandır. Tanzimat’la birlikte başlayan Batılılaşmanın toplumsal yaşam içerisindeki etkilerinin bir eleştirisi olan Mürebbiye’de yazar, karakterleri ve işlediği konu aracılığıyla “aşksız erkekler” s..
Romanlarını, halkı “yüksek bir felsefe”ye doğru çekmek için kaleme aldığını söyleyen Hüseyin Rahmi Gürpınar, Aydınlanma felsefesinden, Schopenhauer ve Nietzsche gibi filozoflardan da etkilenmiştir. Toplumun peşin yargılardan, geleneksel düşünce kalıplarından ve akla aykırı her türlü hurafeden kurtul..
İstanbul’daki azınlık halklarından söz edildiğinde ilk olarak Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler akla gelir. Bu cemaatlerin dışında kalan gayrimüslim unsurlar genellikle ihmal edilir. Sadece tarihî metinlerde yahut medyada değil, gündelik sohbetlerde de çoğunlukla bu böyle... Oysaki İstanbul’un renk pal..
Oldukça erken bir tarihte toplumsal yapıdan kaynaklanan sorunlara odaklanan Sabahattin Ali bireyin kendini gerçekleştirme edimini bir doğa-toplum sarmalında irdeleyerek kabuk bağlamış tüm yaralara romanının koşulsuz gerçekçiliği içerisinde yer verir. Sabahattin Ali’nin erken modernizmi bireyin uyums..
Sabahattin Ali romancılığı erken Türk romanı için modernizmin yerellikle hesapsız kitapsız, beklentisiz bir şekilde buluştuğu belirleyici bir kavşakta yer alır. Onun romancılığına değmeyen, anlatısına bakışını ayartmayan her girişim tam olma gerçekliğinden uzaktır.Uzaktır çünkü Sabahattin Ali’nin Ku..
“Gemi Sarayburnu’na demirleyeli sekiz gün oldu. Kamaranın penceresinden bakınca hemen orada Topkapı Sarayı, biraz ötesinde Haliç, Galata Kulesi, İstiklal Caddesi. Karşıda Kız Kulesi, Üsküdar ve Kadıköy. Hani elimi uzatsam Sultanahmet’in minarelerine dokunuvereceğim, biraz zıplasam Ayasofya’nın kubbe..
“Zaten çocukluğumun çoğu günü bu Bandırma Gemisi’nde geçtiği için her tarafını cin gibi bilir ve bu gemiyi çok severdim. Kaptan İsmail Hakkı Amca da beni çok severdi, her seferden dönüşte hediyeler getirirdi.Beynimde fırtınalar yaratan, hayalimde canlandırdığım bu büyük komutanı görmeden gidemezdim...
“Zaten çocukluğumun çoğu günü bu Bandırma Gemisi’nde geçtiği için her tarafını cin gibi bilir ve bu gemiyi çok severdim. Kaptan İsmail Hakkı Amca da beni çok severdi, her seferden dönüşte hediyeler getirirdi.Beynimde fırtınalar yaratan, hayalimde canlandırdığım bu büyük komutanı görmeden gidemezdim...
İstanbul'a bir kanal yapma düşüncesi, yaklaşık 10 yıl önce bir "Çılgın Proje" olarak ortaya atıldığında, ilgili her kesimden yoğun tepki aldı. Aradan geçen uzun süre içinde bu düşünce belli aralıllarla rafa kaldırılmış görünse bile İstanbul'un üstünde "Demokles'in kılıcı" benzeri bir tehdit unsuru o..
Osmanlı Devleti'nin başkenti iki defa işgal edildi. Birincisi 13 Kasım 1918 tarihinde de facto yani fiili işgal, ikincisi ise 16 Mart 1920 tarihinde de jure yani resmen...İşgal aşağı yukarı beş sene sürdü. Bu süre zarfında şehrin bütün dokusu altüst oldu. Yokluk, kıtlık, açlık, ulaşım sorunu, kömür ..