Insan iradesinin hür oldugunu ifade eden hadislerin disindaki bazi hadialerde telkin edilen cebirci anlayisin, toplumun çesitli katmanlarinda etkisini gösterdigi bilinen bir gerçektir.Dolayisiyla toplumda, herseyi kadere baglama, kaderden bilme ve insanin alnina ne yazilmissa onun olacagina inanma g..
Ankara Okulu Yayınları İslam Klasikleri kapsamında yayımlanan serinin on ikinci kitabı olarak, o dönemin ekonomik yapılanmasını anlatan bir klasik ile daha karşınızdayız.Kitap, Hz. Peygamber döneminden itibaren ilk iki asır su¨resince ekonomi merkezli idari uygulamaları anlatmaktadır. Eser, aynı zam..
Bu çalışmayı ortaya çıkaran temel saik, Mu‘tezilî âlim Ebu’l-Kasım el-Ka‘bî el-Belhî’nin (ö. 319/931) Uyûnu’l-Mesâil ve’l-Cevâbât isimli eserinde bilgiye dair güçlü argümanların mevcudiyetidir. Söz konusu argümanlar, Belhî’nin mütekaddimûn kelâmı için önemini artıran bir bağlam sunmaktadır. Belhî’ni..
Dip Dalga kitabındaki iddia ve yaklaşımlara kişisel cevaplarım elbette vardı. Ancak bu cevaplar, adı üzerinde, kişiseldi ve kamuya yeterli gelmeyebilirdi. Elinizdeki eser, tam da bu soruna ilişkin olarak kamu adına yanıtlara odaklanmıştır. Bunlardan birincisi Özel’den ilhamla Tayfur’un Dip Dalga’sın..
Gerek İbn Rüşd gerekse öteki İslam filozoflarını, Gazzâlî’nin katı bir tutum içinde suçladığı gibi, İslam’dan çıkmış, küfre düşmüş kişiler olarak görmek onların eserlerini dikkatle okuyan bir kimse için pek mümkün görünmemektedir. İslam filozofları ve kelâmcılar, her iki grup da, İslam’ın inanç ilke..
Abbasî vergi memurları, on dirhem vergi borcu olan bir insandan otuz-kırk dirhem isteyebiliyorlardı. Veya bu vergi borcuna karşılık bütün ömrünü bir köle gibi geçirmeye mahkûm ediyorlardı. Bu durum Müslümanlar için de Mesîhîler için de aynı idi. Bunların yaptıkları, İslamiyet’i önemsediklerinden değ..
Müslüman dünyada özellikle Hz. Osman ve Hz. Ali dönemlerinde yaşanan siyasal ve sosyo-politik gelişmelerle birlikte, meydana gelen iç çekişmeler, siyasal iktidarlara yönelik ilk farklı ve muhalif seslerin ortaya çıkmasına yol açmıştı. Bu farklı ve muhalif sesler, önemli ölçüde Hâricî gruplar tarafın..
Hemen hemen tüm din ve mitlerde hayvanlara büyük önem verilmiştir. Hint, Mısır ve farklı dinlerde büyük tanrılar hayvan simgeleriyle gösterilmiştir. Eski Mısırlılar mezarlarda ve kraliyet cenaze anıtlarında sayısız hayvan temsili bulundurmuş ve hayvanları tılsım nesnesi olarak kullanılmışlardır. İsk..
Bir tartışmada “Muhammed hakkında ne düşünüyorsun?” gibi bir soruya cevap verme ya da ona dair bir eleştiride bulunma gafletine düşmeyin. Bunu yapmak dinleyicileri incitecektir. Bu tutum sizin tartışmadaki konumunuza çok büyük zarar da verecektir. Açıkçası Muhammed hakkındaki görüşlerinizi onlara sö..
Aklın ererse sor bana, ben evvelde kandayıdım,Diler isen deyiverem ezeli vatandayıdım.Kâlû belâ söylenmeden, tertib düzen eylenmeden,Hak’tan ayrı değil idim, o ulu divandayıdım.Eyyub ile derde esir, anlamadım çektim ceza,Belkıs ile taht üzere mühr ü Süleyman’dayıdım.Yunus ile balık beni çekdi deme y..
İslam Tarih Usulü ve Kaynakları isimli çalışmamız iki ciltten oluşmaktadır. İlk ciltte tarihin ne olduğunu, neyi ifade ettiğini, İslam tarihinin tarihini, İslam tarihine dair yazı yazarken faydalanılacak olan yardımcı bilim dalları ile akademik çalışmaya karar veren bir İslam tarihçisi adayının danı..
İslam Tarih Usulü ve Kaynakları isimli çalışmamız iki ciltten oluşmaktadır. İlk ciltte tarihin ne olduğunu, neyi ifade ettiğini, İslam tarihinin tarihini, İslam tarihine dair yazı yazarken faydalanılacak olan yardımcı bilim dalları ile akademik çalışmaya karar veren bir İslam tarihçisi adayının danı..
Kur’an-ı Kerîm’in tefsir ve te’viline dair bu çalışmama başlarken Endülüslü müfessir Ebû Abdillah el-Kurtubî’nin (ö. 671/1273) el-Câmi’ li Ahkâmi’l-Kur’ân adlı tefsirinin mukaddimesindeki şu niyazı paylaşmak istiyorum: “Allah Teâlâ kendi hitabına/kelâmına bihakkın ihtimam gösterip bu ilâhî hitabı/ke..
Türkiye’de, Cumhuriyet dönemi düşüncesi, ortamının siyasi, ekonomik ve kültürel bağlamından bağımsız ele alınamaz. Bu doğrultuda Cumhuriyet dönemine genel olarak baktığımızda tartışmaların görünüşte din ile siyaset arasında cereyan ettiğini fakat daha derinde modern ile geleneksel olanın hesaplaşmas..
Rivayetlere mesafeli duran görüş, sadece vahyin verileri ile ed-Din’in mesajının veya Resulullah’ın öğretisinin anlaşılabileceğini savunurken, rivayetleri önceleyen -hatta kutsayan- geleneksel anlayış ise tam aksine vahyin verilerini adeta görmezden gelerek siyer algısını bütünüyle rivayetlerden müt..
Rivayetlere mesafeli duran görüş, sadece vahyin verileri ile ed-Din’in mesajının veya Resulullah’ın öğretisinin anlaşılabileceğini savunurken, rivayetleri önceleyen -hatta kutsayan- geleneksel anlayış ise tam aksine vahyin verilerini adeta görmezden gelerek siyer algısını bütünüyle rivayetlerden müt..
Rivayetlere mesafeli duran görüş, sadece vahyin verileri ile ed-Din’in mesajının veya Resulullah’ın öğretisinin anlaşılabileceğini savunurken, rivayetleri önceleyen -hatta kutsayan- geleneksel anlayış ise tam aksine vahyin verilerini adeta görmezden gelereksiyer algısını bütünüyle rivayetlerden müte..
Rivayetlere mesafeli duran görüş, sadece vahyin verileri ile ed-Din’in mesajının veya Resulullah’ın öğretisinin anlaşılabileceğini savunurken, rivayetleri önceleyen -hatta kutsayan- geleneksel anlayış ise tam aksine vahyin verilerini adeta görmezden gelereksiyer algısını bütünüyle rivayetlerden müte..
Müslümanlar tarafindan kurulan ve tarih sahnesine çiktigi andan itibaren siyasi, ekonomik ve toplumsal hadiselerin merkezinde yer alan Kûfe, Islam tarihinin ilk yüzyilina damgasini vurmus, daha sonraki çaglarda da önemini korumus bir sehirdir. Hz. Ali döneminde Islam devletinin baskenti haline getir..
Bir Müslümana, “Namaz veya ibadet nasil farz kilindi?” diye sorulsa, genellikle bu sorunun cevabi “Bilmiyorum, Allah onu bize farz kildi, o kadar.” seklinde olur. Bu soru bir Yahudi veya Hiristiyana sorulsa, onun cevabi da benzer sekilde olur. Genellikle insan herhangi bir arastirma ve sorma ihtiyac..
Bilindigi gibi Islam’in temel kaynagi Kur’an’dir ve Hz. Peygamber de ashabina kendisinden sonra ona sarilirlarsa dalalete düsmeyeceklerini söylemistir. Buna ragmen ashabin Hz. Peygamber’in vefatindan yaklasik çeyrek asir sonra kendi aralarinda anlasmazliga düserek çatistiklari görülmektedir.Dört hal..
Klasik hadis usûlü, asil “hadis“ adini almaya layik olan “metin“in tenkidinden ziyade agirlikli olarak “isnad“ tenkidine önem vermistir. Bu elbette hiç metin tenkidi yapilmadigi anlamina gelmemektedir. Ancak yapilan bu tür tenkidler son derece mevzii olup, en azindan isnad tenkidine esdeger bir önem..
Tarihte ve günümüzde yaşanan savaşların, bireysel ve toplumsal olayların, dinî hareketlerin görünen, o anda gerçekleşen sebepleri olmakla birlikte toplumlar, gruplar ve bireyler arası rekabete, kırgınlıklara, düşmanlıklara dayalı tarihin derinliklerinden gelen çok farklı sebepleri de bulunmaktadır. ..
Medine dönemi, kabilecilikten devlete geçiş sürecidir. Bu süreç güçlünün haklı olduğu, üstünlüğün kabilede olduğu toplumda, hakkın gerçek sahibine teslim edilme sürecidir. Gücün haklı olmaktan kaynaklandığı, yine güçlünün üstün olduğu şeklindeki Kur’anî akıl, kabile anlayışını kökten ortadan kaldırm..
Bu çalışma epeyce “soyut” yazıldı. Sadece yöntemimizin “soyutlama/tipleştirme” olmaklığı değil sebep; birilerini zahmete sokmak niyetidir de. “Yenilikçiler” hakkında konuşan, zihninden icatla, tekil bir yenilikçiye bile denk düşmeyen genelleme (tipleştirme) kurmamalı. Zahmete girip, hiç değilse teki..
İslâm’ın ikinci kaynağı olan hadis ve sünnetin anlaşılması ve yorumlanması, geçmişte olduğu gibi, günümüzde de ilim çevrelerini meşgul etmeye devam etmektedir. Özellikle modern zamanlarda, yalnızca ülkemizde değil, tüm Müslüman ülkelerde oldukça yoğun bir şekilde yapılan hadis-sünnet tartışmalarının..
Deizmi merkeze alan bu çalışmamızın içerik ve genel değerlendirme süreçlerinin deizmin yapı sökümü, deizme reddiye, deizmi anlamak ve deizmi yargılamak gibi, ne dediğini anlama ve ikna süreçlerinde devrede olan pek çok aşamayı da öne alması gerektiği kabul edilmelidir. İşbu nedenlerden dolayı, deizm..
Deistik yaklaşım, Tanrı hakkında bir açıklama sunma gayretindedir. Fakat benimsediği açıklama, Tanrı’nın aktif bir fail oluşunu göz ardı eder nitelikte olduğundan en iyi ihtimalle eksik bir tasavvur olarak kalır. Başka bir deyişle tanrısallık, mükemmel olmanın tüm niteliklerini haiz olmak ise yaratı..
Budur aşktan umut ve beklentiAşk değildir insana eklentiAşkla düşünmeyi gel sen de seçGeçebilirsen ötesine geçAşka yönel de nefretle savaşBırak inadı şu benliği aşAşkça davran aklın olsun olgunRuhundaki gül kalmasın solgunAşkta yaşa değer ver hikmeteSonunda kavuş yüce rahmeteÜrün Adı: Bütüncül ve El..
Kirmânî, eserinde karışık olmayan, düzenli ve sade bir yol izlemiştir. Konuları muhtasar bir şekilde, bol ve anlaşılır misallerle işlemiştir. Bu örnekleme işini de genellikle bir plan dâhilinde gerçekleştirmiştir. Önce çok miktarda şiirleri şevâhid olarak göstermiş, arkasından âyetlerde geçen edebî ..
Adaletin toplumsal kurumların bir erdemi ya da toplumsal bir erdem olduğunu öne süren tezlerin karşısında adaletin bireysel bir erdem ve her yurttaşın kişisel sorumluluğu olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunan anlayışlar da vardır. Bu tür bir anlayışın temsilcisi, “adalet eğer bir yerde buluna..
Rivayetlere mesafeli duran görüş, sadece vahyin verileri ile ed-Din’in mesajının veya Resulullah’ın öğretisinin anlaşılabileceğini savunurken, rivayetleri önceleyen -hatta kutsayan- geleneksel anlayış ise tam aksine vahyin verilerini adeta görmezden gelerek siyer algısını bütünüyle rivayetlerden müt..
İnsanoğlunun gök cisimlerinin hareketlerini yorumlayarak hayatını düzenlemesi, çok eski zamanlara dayanan bir uygulamadır. Gök cisimlerinin etkisinden endişe ederek tedbirler almaya çalışan eski dönem insanları kadar birçok modern dönem insanı da astrolojik okumalar neticesinde hayatını yönlendirmek..
Çağımızda olduğu gibi, Orta Çağda da deri tahta ve kâğıt endüstrilerinde önemli gelişmeler meydana gelmiştir. Derilerin bir dizi güçlüklere katlanarak tabaklanıp işlenmesi ve sonuçta çeşitli eşyalar olarak insanların hizmetine sunulması, dünyanın en eski mesleklerinden birini oluşturur ve kökü Allah..
İfrîkıyeli tarihçi Ebü’l-Arab tarafından kaleme alınan Kitabü’l-Mihan, sahabe, tâbiîn ve tebeu’t-tâbiîn devirlerindeki şiddet mağdurlarını tarihsel seyri içerisinde konu edinmektedir. Bu bağlamda cinayete kurban gidenlerle darp, hapis ve sürgün gibi çeşitli trajedilere maruz kalanlar, kronolojik bir..