Birden fermuarini çözdü, pantolonunu indirdi. Sonra da külodunu çikartti. Beni nasil asagiliyacagini biliyordu ama öfkesini kontrol edemiyordu da: “Hadi, gel, gir içime! Hadi, hakkindir, beni evine aldin ya, beni o soguk sokaklardan kurtarip getirdin ya buraya, gir içime, hadi!..“ diye bagirmaya bas..
"Öylesine dolu dolu yasadim ki inan, bazen, "Artik yeter!" diyorum. Doydum!" diyorum. Öyle bir an gelirse, yani bu duygunun sahiciligine tamamen inanirsam, hayatima kendi ellerimle son vermek istiyorum. Bunu bir kez çok yogun duydum. Bir keresinde "Heraklia" diye bir yere gitmistik. Geceydi. Yazdi. ..
Buralarda ölüm çok farkli algilaniyor. Buralarda insanlar ölüme bir son gibi bakmiyorlar. Buralarda hiçbir sey kesintiye ugramiyor. Hayat, ölüm ve çocukluk, her sey kesintisiz bir biçimde, ayni büyülü nehre akiyor. Her sey bir çember çiziyor sanki. Ölenler, yeniden doguyor... Yeniden doganlar, ölmey..
Bir Baska Yaza Dogru, Yeni Zelandali yazar Janet Frame'in 1963'te kaleme aldigi ve yasarken yayimlanmasini istemediginden ancak ölümünden sonra, 2007'de basilabilen romani. Edebiyat kariyeri kadar, dramatik hayatiyla da akillarda yer eden, ilginç bir yazar Janet Frame. Yattigi akil hastanesinde ken..
Dinde yenilenme ve yozlaşma bağlamında tekrar alevlenen tartışmalar, gelenekçilikle özdeşleştirilen medreselerin ve modernist din yorumları ile ilişkilendirilen ilahiyat fakültelerinin din anlayışlarını bir kez daha ilgi odağı haline getirmiştir. Bu çalışma, medreselerin ve ilahiyat fakültelerinin d..
Tanrı'ya iman etmek, Tanrı hakkında ve onun dünya ile nasıl ilgili olduğu hakkında bazı inançlara sahip olmayı gerektirir. Bilinçli bir mümin kendi inançlarını soruşturmaya ve onların anlamını iyi kavramaya; kendi inançlarını hem mantıkla ve hem de vakıayla uyumlu kılmaya gayret eder. Vakıayla tutar..
Bu kitap büyük bir şey vadetmiyor. Büyük laflar etmiyor. Sadece kitapları ve okumayı ne kadar çok sevdiğimin küçük bir ifadesi. Bu güzel nimetten nasiplenmemiş kimse kalmasın diye, belki bir kişiye bile olsa okumanın zevkini, heyecanını, neşesini taşımak umuduyla, küçük ve iddiasız cümlelerle yazıld..
SOKAĞIN DİLİ OLSA 1970’lerin başında Harlem’de yaşanan bir aşk öyküsünü odağına alıyor. On dokuz yaşındaki Tish ile çocuğunun babası, yirmi iki yaşındaki Fonny’nin evlenme planı, Fonny büyük bir iftiraya uğrayıp hapse atılınca suya düşer. Tish ve iki gencin aileleri Fonny’yi aklamaya çalışırken, yaş..
Leo Proudhammer, beyaz Amerika’da siyah, biseksüel ve sanatçı olmanın zorluklarıyla mücadele ederek kendi kimliğini kazanmaya çalışan hassas bir adamdır. Yanlış zamanda yanlış yerde yaşamanın zorluğuna, başkalarına olanaksız görünen umutları –tiyatro oyuncusu olmak– da eklenince hayatının niçin bir ..
Türkiye’de uzun yillar dînî yayincilik denildiginde ilk akla gelen mekân Beyaz Saray Kitapçilar Çarsisi idi. Baska bir ruhun, baska bir kokunun adresidir Beyaz Saray… Türkiye’de pek çok kitapçi, kütüphane var fakat bunlarin hiç biri Beyaz Saray kadar güçlü bir imge olusturmamistir hafizalarda. Merdi..
Pisipisine bir çagdir buSuyu su degil azizimSevmek artik kitaplarda kalmistirKar marji alip gitmistirTiris giden atini her yanaMüsküldür gayriRastlamak yüregeTemiz çarpanaNeyse ki ninecikler ve bebecikler vardirOkullu olmak da zordur haniÜç ortali defterler yevmiye çetelesi olmusturRenk vermistir za..
Bundan Sonrası Ateş, James Baldwin’in yazarlığının doruğunda olduğu dönemde yayımladığı iki denemeyi, on dört yaşındaki yeğeni ve adaşı James’e hitaben yazdığı “Zindanım Sarsıldı” ile “Çarmıhta”yı bir araya getiriyor: Bir yandan Baldwin’in Harlem’de geçirdiği çocukluk ve gençlik yıllarına değinen so..
James Baldwin’in İstanbul’da tamamladığı romanı Bir Başka Ülke, siyah caz müzisyeni Rufus Scott’ın intiharının ardından bu ölümün Rufus’un arkadaş çevresi ve aile üyelerinin üstündeki etkilerini, bu insanların ilişkilerini ve çıkmazlarını konu alıyor. Rufus’un kız kardeşi Ida, yazar arkadaşı Vivaldo..
Can Yayınları arasında çıkan kitaplarıyla tanıdığınız Paul Auster'dan ilginç bir anı-roman daha sunuyoruz. Yalnızlığın Keşfi adlı bu anı-romanın Görünmeyen Bir Adamın Portresi başlıklı bölümünde, yazar, babasının ölümünden sonraki duygularını ve anılarını anlatıyor. İkinci bölüm olan Anı Kitabı'nda ..
Bazi elestirmenler, Leopar'in yalniz Italyan degil, dünya edebiyatinin bir basyapiti, 20. yüzyilin en önemli romanlarindan biri oldugunu ileri sürer. Roman, Sicilya'da Bourbon Kralliginin çöküs yillarinda soylu bir ailenin, özellikle de ailenin reisi Prens Fabrizio Salina'nin yasamöyküsünü anlatir. ..
Bu kitapta: İnsanlara Liderlik Etmenin Temel İlkeleri Demokrasi, Liderlik ve Eğitim Türkiye’de Cumhuriyet Dönemi Eğitimine İlişkin Felsefi Yaklaşımlar Öğrenme ve Kendini Örgütleme Eğitim ve Yönetime Eleştirel Bir Bakış: Kanıya ve Kanıta Dayalı Yaklaşım Kuruluşlarda Vizyon Nasıl Oluşturulur? ..
Niğdeli saz sanatçıları, Niğde kültüründe büyüyüp yetişmiş, bu coğrafyanın gelenek ve göreneklerini, halkın genel karakterini tanıyıp özümseyerek kendilerini ve çalışmalarını biçimlendirmiş kişilerdir. Onlara ait sözler, şiirler, besteler, türküler de Niğde’nin öz yaşantısıyla yoğrulmuştur ve Niğde ..
Kendine Ait Bir Oda, Virginia Woolf’un Ekim 1928’de, Cambridge Üniversitesi’ndeki iki kadın koleji olan Newnham College ve Girton College’da verdiği bir dizi konferansa dayanıyor. Bu feminist eser, ataerkilliğin egemen olduğu edebiyat alanında kadın yazarların yerini tartışıyor ve bazı sorulara ceva..
Birçok Alman gibi, Berlinli okul çocuğu Erwin Bartmann da Naziler tarafından körüklenen Zeitgeist’ın cazibesine kapıldı. Dünyanın en iyi ülkesinde büyüyor olduğuna ikna olan Bartmann, Hitler’in seçkin Waffen-SS birliği Leibstandarte’ye katılma hayali kurdu. Uzun boylu, sarışın, mavi gözlü ve sadece ..
At Sırtında Geçen Ömrün Hİkayesi Sipahi: Bir Osmanlı Süvarisi1648 Anadolu'su. İsyanlarla yorgun düşmüş bir halk. Ehliyetsizmuhterislerin ele geçirdiği bir payitaht. Böyle bir isyanın ortasındakalmış tımarlı sipahiler... Felaketle sonuçlanmış bir aşk. Bitmeyen birkan davası. Acımasız bir sipahi beyi:..
Günlüklerden Max Brod ve Heinz Politzer'in ortaklasa hazirladigi bir seçme Günlükler ve Mektuplar ismiyle ilk kez Prag'daki Heinrich Mercy Sohn Yayinevi'nden çikti. Günlüklerin tamami, Günlükler 1911923 ismiyle Max Brod tarafindan baskiya hazirlanarak 1951'de S. Fischer Yayinevi'nce yayinlandi. Bu b..
“Yeni Çin’e dair etkileyici bir bakış sunan, gizem, aşk ve macera dolu bir hikâye.”-Kirkus ReviewsPekin’de bir parkta tuhaf bir şekilde yanmış bir ceset bulunur. Kültür Devrimi sırasında kaybettiği ailesine saygısından ötürü kendini mesleğine adayan Dedektif Li Yan bu davayı çözmek için yardıma ihti..
Simone Porter’ın altı aylık kızı Helena kaçırılır. Simone ve eşi Matt paramparça olan hayatlarını yavaş yavaş baştan kurmaya çalışırlar ancak çocuklarını kaybetmenin acısı onları asla terk etmez. On sekiz yıl sonra Grace adında bir genç kız, Helena olduğunu iddia ederek hayatlarına girer. Yıllar içi..
Poirot dünyanin en iyi dedektifi olmasiyla övünür ve bunu sik sik yenilemekten büyük zevk duyar. Yillar öncesine dönüp ona profesyonel meslek yasaminda hakli bir ün kazandiran on sekiz davanin tekrar izini sürmek büyüleyici bir deneyim olacaktir. Mesleginin ilk yillarinda en akil almaz ve esrarengiz..
Burası Oasis buradan çıkış yok!Yıl 2045 ve dünya çok çirkin bir yer.Uygarlıkları felce uğratan enerji krizi, tam anlamıyla felakete dönüşen iklim değişikliği, kıtlık, yoksulluk, bulaşıcı hastalıklar ve geriye kalan son kaynaklar için süren nükleer savaşlarla cehenneme dönen bir dünya... Ve bu dünyad..
Evet. Genç bir adam ormanda kaybolmuş. Gu¨nler sonra yaşlı birine rastlamış. Yaşlı adam da uzun zamandır ormanda kayıpmış ve genç adama çıkış yolunu birlikte aramayı önermiş. Olmaz, demiş genç adam, seninle zaman yitiremem, çıkış yolunu bilseydin şimdiye kadar bulurdun. Ama, demiş yaşlı adam, ben ..
Valis ve Kutsal İstila’dan sonra Valis Üçlemesi elinizdeki kitapla son buluyor. Aslında üçüncü kitap muhtemelen PKD’nin üzerinde çalıştığı The Owl at Midnight olacaktı, ancak Timothy Archer PKD’nin yazdığı son roman oldu ve 1982’de, ölümünden kısa bir süre sonra yayımlandı.Timothy Archer’ın Ruhgöçü ..
Diderot, 5 Ekim 1713 yılında Fransa’da dünyaya geldi. Aydınlanma çağının en önemli kişilerinden biri olmuştur. Kendini manastıra kapatmış olan kız kardeşi akli dengesini kaybederek yaşamını yitirdi. Zengin kiliseleri birer endüstri mekânı olarak gördüğü için de Hristiyanlık inanacını reddetmiştir.Ra..
Güldane banyoda tek bir mum yakmis, cama arkasini dönmüstü. Disarida kaç kisi var, kim onlar, yaslari kaç hiç bilmiyordu. Umurunda da degildi. O kendi halindeydi. Sadece seyredildigini biliyordu ve bu gizli oyun onun kalbinin zarini titretiyordu. Hiçbir dokunus, en derin öpüsme, en tatli sevisme bu ..
Fıkralar, içinde geliştikleri toplumun izlerini taşırlar.O toplumun insanlarının olaylara bakış açıları, gariplikleri, saflıkları ya da zekâları hakkında ip uçları verir. Bir çok fıkranın mizahi yönünün yanında düşündürme,ders çıkarma işlevinide yerine getirirler. Bu anlamda fıkralar eğlenme, öğrenm..
Raymond Roussel (1877-1933) çagdas Fransiz yazininin büyük öncüleri arasinda sayilir. Gerçeküstücüler, yazinin ve gerçegin sinirlarinda bir iç deneyimin ürünü olan siirlerini ve düzyazilarini göklere çikarirlar. Breton onu Lautreamont’la birlikte tüm çaglarin en büyük büyücüsü olarak niteler; Dali, ..
*Vuslat'in çilesini kelimelerle islerken, onun temiz ve berrak iman samimiyetinde kendimden utandim ve tiksindim. Varligindan nefret eden ilk insan ben oldum sanirim bu yeryüzünde...*Günahin ve vebalin yedi renginde, beyhude kirlenmis bir budalayim. Tövbeyi tanidim ve kahrettim geçip, giden bosa har..
Tam 40 yilima prangalar vurdu Vuslat'in hikayesi. Gündüzlerime sigmadi, almadi gecelerim. Sevincimin kösesine hep, yetim ve öksüz desenleri çizdi. Savruldugum günlerimde teselli veren bir hüzme demeti misali iniverdi bazen...Velhasil, ne bana yar oldu, nede, birakip gitti. Kaç seher böldü rüyalarimi..