BİR TELEFON ŞAKASI HAYATINIZI EN FAZLA NE KADAR DEĞİŞTİREBİLİR? Belki birçok insan için önemsizdir ancak bir telefon şakası, Serce Sevinç’in hayatını tepetaklak etmiştir! Bir internet sitesinin müşteri hizmetleri biriminde operatör olarak çalışan Serce, iş hayatının sıkıcı rekabeti, evinde canavard..
“Her birimiz kendi küçük kumsallarımıza ihtiyaç duyarız. Gidip ağlayacağımız bir yere. İşte Yeonnam-dong’da beyaz köpüklü dalgalarıyla gözyaşlarımızı ve hüznümüzü sessizce yıkayıp götüren bir yer var.”Yaşlı bir adam ve oğlu, genç bir anne, fark edilmeyi bekleyen senarist bir kız, yakışıklı bir sokak..
“’Tezler’ dünyada ve yurtta bir iç savaş döneminde doğdu. Benim söyleyebileceğim, hem tomurcuk tarlasının ve hem de iç savaş mevzilerinin rüzgârını taşıdığıdır; üslubu, hançeri hatırlatmaktadır. Bereketli yıllarda ve doğurgan bir aydın dünyasının ürünüdür.Bir daha bu kadar dürüst ve bu kadar yeni dü..
Yeni Zelanda’da yazlık bir muhitte konaklayan Burnell’lerin hayatında sıradan bir günü anlatan Koyda, bu geniş ailedeki her bir kişinin hayallerini, özlemlerini ve kaygılarını bir zihinden diğerine ustaca sekerek, çevrelerindeki doğal güzelliklerin tasvirleriyle birleştiriyor. Virginia Woolf’un, “Kı..
“Hayallerinizi ekin, mucizeler yetişsin.” Ralph Waldo Emerson, döneminin ve günümüzün birçok önemli felsefecisini ve edebiyatçısını etkilemiş büyük düşünürlerden biridir. Transandantalizm akımının öncüsü olarak bilinen Emerson’ın 1841 yılında yazdığı Denemeler: Birinci Cilt ve özellikle de bu kitapt..
Henry Ford... Otomotiv endüstrisinin gidişatını değiştiren, adıyla anılan Fordizm ile üretim biçimini yeniden inşa eden, ekonomiden soyolojiye, pek çok alanda araştırmaya, eleştiriye, ideolojik tartışmaya konu olmuş bir isim o...Kara mizahın şaheserlerinden Modern Zamanlar’daki fabrika sahnesi kült ..
Bazı insanlar, bazı kelimeler ile hemhâl olurlar. Garip kelimesi, Orhan Veli'nin mevcudiyetine siner; çocukluğundan başlayıp ölümüne dek, hatta ölümünde dahi yakasını bırakmaz.Garip geçen çocukluk yılları hüznün gölgesinde yoksulluk ve sefalet ile dost eder onu. Gençlik yıllarında fikir ve ruh dünya..
Kanadalı yazar Lucy Maud Montgomery’nin dünya çapında ilgi gören romanı Yeşilin Kızı Anne, serinin sekizinci kitabıyla okurları selamlıyor. Yayımlandığı günden bu yana birçok dile çevrilen eser, televizyon ve sinema dünyasında da adından söz ettirmeyi başarmıştır.Yeşilin Kızı Anne: Rilla, Blythe ail..
Okurların gönlünde Ermiş’le taht kuran Lübnanlı büyük yazar ve şair Halil Cibran, Asi Ruhlar’da dört kısa hikâyeyle karşımıza çıkıyor. Birbirinden bağımsız bu dört hikâye, özü itibarıyla birbirini tamamlayan bir nitelik arz ediyor. Her hikâye uyanışın farklı bir yönünü ele alıyor.Cehaletin, töreleri..
Ve artik ölmesi gerek. Fakat o ölmüyor. Kanlar akmaya devam ediyor. Sonu gelmiyor. Ve Malene tekrardan ve tekrardan biçaklaniyor. Ve Anne-Lise'nin hayal kurgusu bir kisir döngüye dönüsüyor; saldirganin Malene'yi sazlarin arasindan çekip çikardigini hayal ediyor, ve onu sonra yine geriye çalilarin ar..
Cumhuriyet’in ilk yılları, Ankara’da bir “apartıman”… Ayaşlı İbrahim Efendi, bunun bir bölüğünü tutmuş ve oda oda kiraya veriyor. Bu dokuz odayı kiralayanlarsa; bekârı, evlisi, memuru, işçisiyle birbirinden akla kara kadar farklı insanlar… Mutfağı, ayakyolu bir bu küçücük yerde yaşamanın doğal sonuc..
Dostoyevski’nin ilk romani olan Insanciklar yayimlandiginda büyük övgüyle karsilanmis, edebi bir dehanin habercisi olarak görülmüstü.Insanciklar, St. Petersburg’da bir devlet dairesinde çalisan orta yasli ve alçak gönüllü kâtip Makar Devuskin ile uzaktan akrabasi, yirmili yaslarinin basinda genç bir..
Bir Kuzey Macerası, kaçırılan karısını geri almaya çalışan bir Yerli'nin hikayesini anlatır. Hikaye, “Aşk satılık değildir” sözüyle mükemmel bir uyum içindedir. Jack London, Conan benzeri Alex Gunderson’ı tanımlarken şöyle diyor: “...tanrılar bir adamın nasıl yaratılması gerektiğini unutmuştu.” Mito..
Mübadil bir ailenin üçüncü nesli olan Sabâ Altınsay’ın ilk romanıKritimu, Girit’im Benim, yakışıklı kuyumcu İbrahim Yarmakamakis’in ve eşi kuyumcinanın hikâyeleri üzerinden okuru, mübadelenin yirmi beş sene öncesine götürürken Giritli Müslüman ve Hıristiyan halkların bu kopuşa uzanan mücadelesine de..
Bu kitap, Bursa’dan başlayan ve Kore’de biten bir insan öyküsü. 1930-50 yılları arasındaki Bursa’daki yaşamı, Türk Otomotiv Sanayi’nin gelişimi, Kore Savaşı ve günümüzdeki Güney ve Kuzey Kore’nin ilk elden tanıklığı.Yazıcıoğlu’nun Güney Kore ve İrgil’in Kuzey Kore anıları tarihe not düşüyor.Ürün Adı..
Tanrıların koruyup gözettiği Osogun’da yaşayan 13 yaşındaki Ajayi, Malili köle tacirleri tarafından kaçırılır. İngiltere Anglikan Kilisesi’ne atanan ilk siyahi piskopos ve Oxford Üniversitesi’nden diploma alan ilk Afrikalı olan Ajayi Samuel Crowther’ın özgürlük mücadelesi böyle başlar...Lagos’tan Si..
Ayında olmak, renkli olmak, gelinciklenmek veya ku¨lotundaki Kızıl Ordu... Onu hangi biçimde isimlendirirsek isimlendirelim kadınlar için her ay (ölmeksizin!) bir miktar kan kaybetmeye neden olan bu doğal olgu, bu¨tu¨n toplumlarda tabu olarak kalmayı su¨rdu¨ru¨yor. Élise Thiébaut bu adaletsizliği or..
Kendini begenmis ve cesur Yildirim Bayezit, Kosova Meydan Savasinda sehit olan babasi Murat Bey’in yerine geçmek için, ugrastan dönen kardesi Yakup Çelebi’yi babasinin çadirinda bogdurdu. Savci Bey’i yalan, düzenle... Yakup’u kahpece arkadan vuran kama ortadan silindi. Fakat tarih, bunu affetmedi. Y..
Kiminin varlığı… Kimininse yokluğu ağır geldi diye ayırmadık mı yolları? Zordurgitmeler… Bazen gidenlere, bazen kalanlara…Hayatımız bize ait olsun diye düşüyoruz yollara, aradığımızı bulmak için…Vazgeçmeden olmuyor hiçbir başlangıç ve vazgeçtiklerimizin yasını tutmadan yeniyollarda çiçekler açmıyor...
Ah şimdi ne olurdu nergis kokan diyarlarda, nergis kokulusunun yanında olsaydı.Anlatsa, anlatsa içinde tuttuklarını, anlattıkça ağlasa, ağladıkça anlatsa… Ona, onune kadar çok sevdiğini söylese, ah bir söyleyebilse! Onsuz sol yanının hep bir eksik,ezik kaldığını, acıyıp yandığını dese. O yokken yapa..
Ve sabanla sürülmüş, amaHiç ekilmemiş bir bayır hissi verenYarıkları, çukurları, engebeleriylePek öyle yüceliğin, soyluluğun,Uyumun parçası gibi değil de hani,Tıpkı bir ömür, Allah’ın her günüDerinlerinde hep aynı, hep aynı, hepAynı sorulara cevap aranan, amaSize hep farklı şeylerden söz eden göğünB..
Ebediyet arzusundan bir türlü kopamayan fertlerin toplumla yaşadığı gerilimleri ve Homo Ludens (oyuncu insan) olarak adlandırılan insana has davranışların kökenini keşfeden Aşağıda Çok Yer Var, geleneksel masalsı anlatı ile postmodern anlatı arasında köprü kuruyor. Dünyanın aşırı yapılaşma sonucu ta..
Hayat, içinde birçok karmaşayı barındıran hikâyelere ne de çok benziyor. Belki de o karmaşık hikâyeler hayata benziyordur. Peki biz onlara nereden bakıyoruz? Bakmamız gereken yer neresidir? Baktığımız yön doğru mudur? Tek doğru yön mü vardır? Bir doğrunun birden fazla penceresi olamaz mı? Fatma Bayr..
Hakikat, hayat, müşahede her edebî eserin ana unsurlarıdır. Bu esasları ararsak her zaman bulabiliriz. Hatta hiç yoktan bir konu icat edeceğimiz zaman bile işe doğallık vermek için hakikat, dayanak noktamız olmalıdır. Yani gerçek hayattan alınmış olup konumuzu genişletmeye yardım edebilecek olaylara..
Henrik Ibsen’in en ünlü oyunlarından Yaban Ördeği, zengin bir iş adamının idealist oğlu olan Gregers Werle’nin ve hayatına girdiği Ekdal ailesinin hikâyesini anlatır. Fotoğrafçı Hjalmar Ekdal, karısı, kızı ve babasıyla, kararlılıkla görmezden gelinen sırlar ve gerçekleşmesi imkânsız hayallere bağlı,..
‘’Eh, Denizci. İşte yine birlikteyiz, ikimiz, birbirimizin kollarında. Dünya altımızda dönüyor ve şimdilik işler yolunda.Paylaştığımız şeyin geçici olduğunu henüz anlamıyorsun. Ama ben anlıyorum. Gözlerimi kapatıyorum ve anlıyorum.’’Claire Kilroy sıra dışı romanı Asker ile Denizci’de yeni doğan bebe..
İster gönüllü bir gezgin ister zoraki bir sürgün olarak bir yerde gelip geçici olmayı deneyimlemeyen, beşikten mezara aynı yerde çakılıp kalan, (Romalıların tavsiye ettiği gibi) doğduğu yerin dar çevresi dışında yetişmiş hiçbir şey yemeyen, yerli olmayan hiçbir şeyi umursamayan (…) biri, herhalde çe..
Çağdaş Latin Amerika edebiyatının en parlak kalemlerinden Mateo García Elizondo’dan yaşamla ölümün, geçmişle bugünün sınırlarında dolanan bir roman: Kız’la Randevu. Eleştirmenlerin büyük beğeniyle karşıladığı bu ilk roman, ölmek için yollara düşen tüm umutları tükenmiş bir adamın, bir bağımlının hik..
Her öyku¨su¨nde binbir yazgıyı, korkuyu ve sesi barındıran Cahit Zarifoğlu’nun du¨şlerden, yaşamdan ve kendi şiirinden yonttuğu İns, hurufatı okuyabilenler için sırrı döku¨lmu¨ş bir ayna cismiyle var oluyor. Kimi zaman mekânı ve ânı bizzat mu¨phemleştirirken kimi zaman da yaşamın u¨rpertici gerçekli..
Modern zamanların paradigmasının şekillendiği 19. yüzyıldan günümüze intihar olgusu, belli hassasiyetleri gözeten “birey”ler üzerinde tabiri caizse bir çeşit “hükümranlık” kurmuştur. Sanat ve düşünce dünyasında “bir ses olma” cehdi taşıyanlar kadar, “bir sesi olma” noktasını geçip bunun tüm ağarlığı..
Tarih bu bahçede donmuş, köy tuvaleti internet devrimine ve iki binli yıllara inat, bize antik çağların esintisini getiriyordu. Romalıların helalarıyla bu tahta kutunun arasındaki en önemli fark, onların bu işi otuz kırk kişi birlikte oturarak ve karşılıklı muhabbet ederek yapmasıydı. Bizimkinde etr..
Aslen Manisalı, ikameten Üsküdarlı olan Seyyid Hasan Rıza Efendi hâfız, imam, müderris, hattat, şair, hânende olarak çok yönlü bir şahsiyettir. “Said Paşa İmamı” ünvanıyla XIX. asrın en meşhur mevlidhanı, yakaladığı şöhrete rağmen yaklaşık seksen yıllık ömrünü mütevazı bir derviş olarak geçirmiştir...
Ahmed İhsan, Avrupa'da geniş okuyucu kitlesi tarafından ilgiyle takip edilen seyahatname türü romanların icra ettiği hizmetleri ve fonksiyonları hesaba katarak aynı şekilde Türk okuyucularının da ilgisini çekebilecek bir eser vücuda getirmiştir.Mektup formatında inşa ettiği romanı veya onun tabiriyl..
Fransa’da küçük bir şehir, yetenekli çocuklarla dolu bir ev ve asla eskimeyen bir soru: Nasıl Yaşamalı? Camille Bordas, Birlikte Yaşamanın Yolları’nda her biri birbirinden zeki, her biri birbirinden yetenekli fertlerden oluşan bir ailenin yaşamını ele alıyor. Burada dış dünyaya açılan tüm pencereler..
Hangi şehre, hangi kasabaya gidilirse gidilsin, mutlaka ilk uğranılması gereken yerler, ilk önce ve hiç tereddüt etmeden çalınacak kapılar, oradaki kitabevleri, dergi büroları, kültür ve düşünce evleri ya da “merkez insan”ların kişisel büroları ve evleri olmuştur. Herkesin hem çok iyi bildiği hem de..